1995 yılında hastanede yatarken tv de görüp öğrendiğim ve hıçkıra hıçkıra ağladığım katliam. etrafımdaki insanlar bosnalılara ağladığımı duyunca çok şaşırmışlardı.ama bir ermeni öldürülseydi eminim tam kadro ermeni olurlardı.
insanlığımızdan utanmamıza sebep olacak onlarca nedenden bir tanesi.
Can Dündar'ın geçtiğimiz senelerde, katliamın yıldönümünde yazdığı yazıyı ilk okuduğum anı asla unutmam, o yazıyı okuyana kadar hemen hemen hiç bilgim yoktu bu olay hakkında, o yazıdan sonra da öğrenebildiğim her şeyi öğrenmeye çalıştım.
22 yıl önce bugün; dedemin kardeşlerinden birisini, baba tarafı kuzenini ve 8-9 tane uzaktan akrabasını kaybettiği katliamdır. ayrıca insanlığın öldüğü yerde gerçekleşmiştir.
20. yüzyılın sonlarında avrupa'nın göbeğinde gerçekleşmiştir. o çok modern avrupalıların, güvenli bölge diye empoze ettikleri srebrenitsa'ya silahları toplanan boşnakları doldurmasıyla başlar. önce aç, susuz ve tuzsuz bıraktıkları boşnakları daha sonra hediyeler karşılığında sırplara zayıflatılmış ve silahsızlandırılmış şekilde servis etmeleriyle son bulur.
tarihini birinci ağızdan dinlemiş bir boşnak olarak, srebrenitsa'nın sadece tek bir merkez olduğunun bilincindeyim. aynı modern avrupalı savaş boyunca gıkını bile çıkarmamıştır.
onbinlerce kadın tecavüze uğradığında da, onbinlerce boşnak köylüsü öldürüldüğünde de, milyonlarca insan topraklarını terk etmek zorunda kaldığında da sessiz kalmıştır aynı modern avrupalı.
çok konuşabilirim bu konu hakkında. özellikle bu soykırımın türklerden intikam almak amaçlı yapılmış olmasından, türklerin yalnızca gönüllülerden oluşan ufak bir tugay göndermesinden (ki gidenlerin çoğu türkiye'de yaşayan boşnaklardı) ve ölülere yolladığı gıda yardımlarından çok dem vurabilirim.
ancak bilge kral aliya izzetbegovic'in dediği gibi; geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız.
ve yine onun dediği gibi soykırımı unutmayacağız ve unutturmayacağız. çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
1995 yılında bosna hersek in srebrenica kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki şerefsizler ordusunun tüm dünyanın gözleri önünde çocuk, yaşlı, kadın demeden yaptıkları katliamdır. tam sayı bilinmemekle birlikte ortak kabul edilen rakam 8500 masum sivilin katliama uğradığıdır. hollanda barış gücünün koruması altında olan bir kentte bu katliam gerçekleşmiştir yani bm nin ve tüm dünyanın gözleri önünde olmuş fakat sivil insanları kurtarmak için en ufak bir çaba sarf edilmemiştir. katliamın emrini veren o dönemin bosnalı sırpların lideri Radovan Karadziç ve generali Ratko Mladiç hala yakalanabilmiş değildir. ayrıca bugün srebrenica katliamının 13 üncü yıldönümüdür. katilamın boyutlarını daha iyi kavramak için lütfen can dündar ın hazırlamış olduğu srebrenica katliamı adı altındaki uzun makaleyi okuyun.
değerli sözlük yazarlarının konu hakkında sözlükte bir şeyler yazmaktan uzak durduğu olay.
sakın yazmayın sözlük yazarları;
bu konulara sakın girmeyin;
cayda lipton karıda ip don başlığına yazın
g stringin dantelini çıkarıp takke örmek başlığına yazın
şişme kadınla evlenen erkek başlığına yazın
(üsttekiler yalnızca şu anda sol kısımda gözüken ilginç başlıklar)
rte yazın
ans yazın
ironi yapın
eski sevgili hakkında yazın
yeni sevgili hakkında yazın
yeni sevgilinin eskimesi hakkında yazın
türban hakkında aşağılayıcı şeyler yazın, ayar verin
haksızlıklar hakkında yazın
hrant dink hakkında yazın
halkların kardeşliği falan filan hakkında yazın
ne kadar iyi solcu olduğunuz hakkında yazın
ne kadar iyi milliyetçi olduğunuz hakkında yazın
ama bu konuda yazmayın, yazmayın ki ikiyüzlülüğün tanımını öğrenelim ikiyüzlülük başlığına bakmadan.
sonra gelin sözlük forum oldu, chat oldu, sağ-sol çatışması oldu, bok oldu, püsür oldu diye sitem edin, ara ara ekşi'ye bok atın, sonra gidin her fırsatta bilgi aradığınızda burada bulamayınca orada bulup şaşırın. tükürdüğüm duyarsızlığı..
her boku biliyorsunuz, her bok hakkına ayar vermeyi de biliyorsunuz, bir tek ikiyüzlülüğün anlamını bilmiyorsunuz, bir tek onun..
kardeşlerimize yapılan bu şerefsizliği asla unutmayacak ve unutturmayacağız. tanım kasmak mı gerekiyor, kasalım. modern! avrupa devletlerinin silahtan arındırılmış bölgede ölen 8 bini aşkın insanı göz ardı ettiği olaydır.
olay 11 temmuz 1995'te meydana gelmistir. birlesmis milletlerin kontrolu olan bir bolgede, 'kurtarilmis' diye adlandirilan bir bolgede, sirplarin baskin yapmalarina kayitsiz kalan hollanda askerlerinin sebep oldugu katliamdir.
bu katliamda en az 7500 musluman erkek oldurulmustur.
birlesmis milletlerin bir ise yaramadigin acikca gosteren trajik olay.
yarasada muslumanlara yaradigi gorulmemis orgut.
olay insan haklari mahkemesine bir bosnali turkun vasitasiyla tasinmistir.
(bkz: hasan nuhanovic)
girmek için vermedik taviz bırakmadığımız avrupa'nın gerçek yüzünün diğer adıdır srebrenitsa katliami. avrupa'nın onbinlerce figüranı olan bir savaş filmi gibi izlediği tüm dünyanın utancıdır srebrenitsa katliami. ülkemizin geleceği için vereceğimiz kararlarda örnek olması gereken insanlık ayıbıdır.
ilk fırsatta gidip görmek istediğim topraklar...
sırp köylerinin arasında ufak bir köy srebrenitsa
bu köyün diğer boşnak köylerden tek farkı sözde güvenli bölge olması bosna da savaş devam ederken bu bölgeye gelen hollandalı birleşmiş milletler güçleri yerli halka yani müslüman boşnaklara, bu bölgenin artık güvenli bölge olduğunu ve tüm silahların toplanması gerektiğini söyleyerek bölgeyi silahsızlandırıyorlar...
srebrenica’da sırp zulmünden kaçan insanları korumakla görevli olan hollanda askeri birliği’nin bu katliama sadece seyirci kalmayıp sırplara her türlü yardım ve desteği verdikleri, kendilerine sığınan boşnakları zorla
sırplara teslim ettikleri iddiası katliamdan bu yana dünyanın gündeminden düşmeyen bir olgudur
binlerce erkek öldürülerek toplu mezarlara kondu, yüzlercesi diri diri gömüldü; kadınlar ve erkekler sakat bırakıldı, koyun gibi boğazlandı; çocuklar annelerinin gözleri önünde öldürüldü; bir dede, torununun karaciğerini yemeğe zorlandı. bunlar cehennemden gerçek sahnelerdir ve insanlık tarihinin en kara sayfalarına yazılmışlardır.'
üç kardeşi ve babası kaybolan ve şu anda hala bulunamamış bir toplu mezarda yatan, katliamdan son anda kurtularak dağa kaçmış bosnalı müslüman sadık selimoviç 13 temmuz 1995'te, akıl hastası,ratko mladiç'in kendisine aynen şunları söylediğini iddia ediyor:
'bütün erkeklerinizi öldürüp, balıklara yem olsunlar diye drina nehrine atacağız. böylece bu erkekler, sırp olan drina vadisinde bir daha asla sırp çocuklarını öldüremeyecek. ama kadınlarınıza dokunmayacağız, ki acı çekmeye devam edebilsinler.'
(! !)
insan suretinde yaratıklar olduğunu görmemle insan denen varlıktan soğumamı bir kez daha haklı çıkartan, tam anlamıyla tanımlamakta kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir dramın yaşandığı o eski masal ülkesi tek suçları müslüman olmaları
günlerden yarın olacak, üzerinden 10 koca yıl geçmiş olacak
bir toprağın kana doyduğu gün hatırlanacak
10 bin kişinin canlarının teslim alındığı o kara gün
boşnakların plan-program dahilinde nasıl da katledildiği anlatılacak
yine gözyaşları akacak, zambakların boynu bükülecek, mavi kararacak
yüzümüzü ısrarla batıya dönmeye çalıştığımız bugünlerde
batının elbirliğiyle giriştiği bu katliamı öbürsü gün unutacağız hemen
çünkü artık tarih nostalji için var, ders almak için değil...