O kadar matah, abartıldığı gibi ihtişamlı bir dizi değildir. Açlık oyunlarından büyük ölçüde intihal yapılmış, boş zamanda izlenebilecek ortalama bir dizidir.
beğenmeyenlerin Cristopher Nolanın sikip sikmedigini merak ettiğim dizidir. la poşetler ne ürettiniz ne tükettiniz hayatınızda da herseye salça oluyorsunuz. izleyin geçin la. yağ gibi akıyor.
550 kişilik oyuncu önerisi yapabileceğim dizi.
Keşkem Gerçek olaydı.
Siz seçildiniz,
Kazanan bütün parayı alır,
Kazanan olmazsa bütün para ülkenin bütün iç ve dış borcunu ödemek için kullanılacak.
Üzerinde çok fazla fırtına koparıldığı için oturum izlediğim ama çok da orjinal bir şey bulamadığım dizidir.
Yakın çevremde daha "ters köşe olacaksın" falan dediler ama dizi kendi kendine dikkatli izleyiciler için spoiler verdi zaten.
Hele hele "ispanyollar La Casa De Papel'i yaptıysa Güney Koreliler "biz daha iyisini yaptık" diye bu diziyi çekmişler diye yorumlar vardı ki şimdi iyi bir pr çalışması gibi duruyor.
Öncelikle bir grup insanı bir adada bırakıp birbirlerini katlettirmeye azmettirmek yeni bir fikir değil. Ama Uzakdoğu sineması bu konuda daha şiddet içeren sığ yapımlar yapıyor. Yani bu insanların kültürlerinde bazı kompleksler var. Uzakdoğuluların gözlerinin küçük olmasından dolayı animasyonlardaki ve çizgi filmlerindeki karakterlerin koca koca gözleri oluşu gibi. Bu adada ya da kapalı bir alanda birbirini katletme olayı da buna benziyor. Ama açıkçası 2000 yapımı "Battle Royal - Ölüm Oyunu" daha etkileyici gelmişti.
Squid Game'in sonunda altında yatan bir felsefi değer aradım ama ben bulamadım. Bu konuda herhalde hiçbir yapım "Sineklerin Tanrısı * Lord Of The Flies" ın üstüne kolay kolay çıkamaz.
Squid Game'in oyunculukları ise gayet iyiydi. Başrol oyuncusu Lee Jung-Jae'nin oyunculuğu gayet iyiydi. Diğer oyuncuların içinde sırıtana da rastlamadım. Filmin oyuncuları içinde küresel çapta en çok tanınan oyuncusu olan Lee Byung Hun'u ise çoğu zaman bir maskenin ardında izliyoruz. Bu da ilginç bir seçim olmuş. ilk kez oyunculuk yapan filmin güzel kızı Jung Heyeon'un ise Instagram'da diziden önce 410.000 takipçisi varken bu sayı şimdi 18 milyona fırlamış durumda.
Kötü bir dizi değil ama adının üstüne çıkarılan fırtınaları da kesinlikle haketmiyor. Hele hele "La Casa De Papel" in ideolojik ve felsefi anlamda yanına yaklaşması zor.
Bu yorumları orta yaşın verdiği deneyimle buna benzer adada yaşanan birbirini öldürme film ve dizilerinin bıkkınlığı ile yazıyorum. Genç yazar arkadaşlar benzer yapımlar izlemediyse hoş gelebilir.
Son bölüm hariç çok beğendiğim dizi. Son bölüm ağır saçmalasaydı 9-10 bile verebilirdim. Yok her şeyin başı dedeymiş de zevk için yapıyormuş da, Cho Sang‑Woo karakteri de orospu çocuğunun tekiyken o bıçağı falan alıp kendine saplaması falan baya baya saçmalık yani. 6. bölüm dizinin en iyi bölümüydü minnoş kızın kendini feda ettiği sahne de ağlayacaktım neredeyse, Ali'ye de fena üzülmüştüm. Oyunlar arasında köprü oyunu uzak ara en iyisiydi yer yer de iyi güldüm. Dizinin en iyi tarafı tek bir an bile sıkmaması, bitene kadar hiç sıkılmadım hemen hemen her anından büyük keyif aldım. Özellikle yarışmanın olduğu her anı övebilirim. Müzikler çok iyiydi atmosferi güçlendiriyordu, atmosfer iyiydi, renkler mükemmeldi özellikle yöneticinin olduğu mekanlar büyüledi resmen, dizinin kendine özgü bir tarzı olduğunu da söyleyebilirim.
bu kadar övülecek ne var anlamadım; kardeşimden ve bikaç kişiden övgüsünü duydum. kardeşim kahvaltıda uzun uzun anlattı fakat ilgimi hiç çekmedi. açlık oyunları ve survivor karşımı bir şeymiş gibi geldi. e ikisini de sevmiyorum. izlemek istemiyorum. asyalılar başımın tacı fakat bir taneyse katlanabiliyorum. onlarcasına hayır.
Dizi çok başarılı. Uzun zamandır dizi izlemiyordum, tlc'de ev dönüşüm programları izlemekten midem bulanmaya başlamıştıki bu dizi popi oldu. izlemek isteyenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Sırf popüler oldu diye diziyi beğenmediğini söyleyerek farklı olma çabası içine giren dangozları aldırmadan gönül rahatlığıyla izleyin derim. *