yazar olması için sözlükte 5 yıl 5 ay 5 saat geçirmesi ancak kifâyet edecek bir nadan. ancak ondan sonra otomatik vitese dönüşebilecektir. ha bir de, hain bu. pis bir zavallı hem. resmî ideoloji düşmanı olması ise en fenası ve en alçakçası. utanmaz adam işte.
komik insan.. ingiliz ajanı.. belkide ermeni ajanı, bilemedim.. farklı olmaya çabasıyla güldürdü beni öğlen öğlen. ama aferim ona bu ne olduğu belli olmayan bilinçsiz duruşuyla dikkat çekebilmiş..
25 ağustos 2009 genelkurmay başkanlığı açıklaması 'ndan sonra etekleri tutuşmuş, nedenini anlayamadığım bir şekilde paniğe kapılmış olup; içi boş olmasına rağmen cümle kurma kapasitesine sahip yazardır.
sultan vahdettin'in atatürk'ü memleketi kurtarmak üzere samsun'a gönderen kişi; hülasa bu toplumun gerçek kurtarıcısı, insanına ataları misali sahip çıkan müşfik lider olduğunu 'gören' yazar... kafa konformizmi hoş şey tabii. fantastik resmi tarih? kurmacalarına vahiymişlercesine itibar etmek işine gelirdi; aslolan gerçek(çilik), etik, vicdani duruş ve duyuş olmasaydı tabii...
333. dereceden büyük üstad ünvanlı yazar. çok yalancıdır aramaz sormaz, sözünü tutmaz, kaçar gider arasan zor bulursun ama her zaman dostluğu değişilmeyendir.
"iki şapka koyalım 'a' harfine, bir de parantez içinde ünlem kullanalım, cühela takımını mest edelim."
düsturuna sahip yazar.
yahu içeriği boş olduktan sonra üç kelimede bir parantez içinde ünlem kullanarak edebi bir tarz mı yaratılır ey dost? her 'gerçekçi' yazışta, '(çi)' kullanmak da ne ola ki? bunlar ancak ve ancak cühela gerici takımın hoşuna gidecek mesnetsiz yazılar olmaktan öteye geçmez.
cumhuriyetçilik, cumhurun sesini duyurmanın yanı sıra onu aydınlatmaktan geçer, halkın cehaletini kullanmaktan değil.
biz "halk böyle istiyor" söylevinden hareket etseydik zamanında; şimdi manda da olurduk, eyalet de olurduk, sömürge de..
vâdettiği üzere; bu millete posta koyan zevata dair samimi, gerçek(çi) yazısının 'hakâret' gerekçesiyle silinmesi üzerine sözlüğü bırakan yazar.
beynimizi ve vicdanımızı kullanan bir toplum; gerçekten özgür, gerçekten demokrat ve insan merkezli; yani her anlamda iyi, huzurlu, güçlü, sinerjik bir ülke olmamızı sağlayacak zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmiş bir toplum olacağımıza dâir ümidi ise az da olsa sürüyor...
yazar. osmanlı soyundan. genelkurmay başkanlarına bölücü falan demiş. bir insanın soyadıyla dalga geçmiş, sanki onun elindeymiş gibi soyadını seçmek. her neyse. rahatladın mı, tatmin oldun mu? diye sordum kendisine, yarım sayfa hakaret geldi sonra. tepeden bakmalar, uyuşuk beyin, apolitik imâları... sadece o takip ediyor gündemi, sadece o araştırıyor. bir entrysinde taraf'ı kötülüyor, öbüründe taraf'ı eleştirmeyi bir suçmuş gibi gösteriyor. anlayamadım doğrusu.
a'ların üzerine şapka koyuyor, araştırdım, çoğu yanlış. mâruz değil mesela, maruz. ecdât değil, ecdat. "böyle konuşup, böyle yazabilen birinin uludağ sözlük'te işi ne lan?" diye düşünüyor insan.
o entry silinecek formata göre; çünkü hakaret var içinde bariz. silinirse giderim demiş. ama o gitmeyecek. biliyorum.
(bkz: çapımız çevremizden büyük)
çabuk sinirlinen, ucuz ironiden hiç mi hiç haz etmeyen nadide yazar.* severiz sayarız, şark köşemizde bir gün kavuğuyla beraber baş köşeye teşrif etmesini isteriz. devlet-i ali böyle buyurdu deyu..
yazıların merâmını birebir algılama derinliğindeki(!); ecdâdından bîhaber ve bigâne ve hattâ 'iki ileri bir geri' galât-ı meşhuruna; yalanına mal bulmuş mağribi gibi 'ihihi' diye sarılıp atalarıyla dalga geçecek seviyede(!), velhasıl algı evreni evi kadar olan az beyinlilerce az tesirli ironilere mâruz kalan adam.
hâmiş: atasına küfreden sıfatsızın at kadar kıymeti yoktur.