sporun özellikle futbolun halkı apolitikleştirmek ve uyutmak için fanatizm ile harmanlayarak kullanan geri kalmış ülkeler için gayet normal bir açıklamadır ki zaten bu politikalar devlet tarafından bizzat yürütülür.
bizim fikirlerimiz en doğru ve en gerçek olanlardır. doğrunun yanında olmak siyaset sayılmayacağından bizim fikirlerimizi temsil etmeniz, gol atınca elinizle dört yapmanız, mursi atkısı takmanız filan siyaset değil olsa olsa malumu ilamdır.
futbolcu hediye etmek, şampiyonluk sözü vermek, stat yaptırmak siyaset değil, olsa olsa reklam kampanyasıdır.
hükümeti protesto etmek ise hükümete karşı yapılışından da anlayacağımız üzere son derece siyasi ve terörist bir eylemdir.
özeti: neyin siyaset olduğunu, neyin spora katılacağını da ancak biz biliriz. siyaseti de sizden öğrenecek değiliz.
bedelin ne olacağı merak edilen tehdit cümlesidir. sezon başladı ve neredeyse tüm tribünlerde hükümet lehine ve aleyhine tezahüratlar yapıldı. sahaya da indi bu mevzu. evet, bekliyoruz. bedel nedir açıklar mısın?
tribünlerde olan tezahuratlardan önce sahada gol attıktan sonra tribe giren, gerizekalı, cemaatçi, karaktersiz, kendi taraftarının bile illallah ettiği, çirkef futbolculara yöneltilmesi gereken tehdit. ki netekim aldı tepkiyi de.
tribünlerde olay her zaman olur. bu olmasa küfürlü slogan olur bişey olur. her zaman taşkınlık yaşanır. ama futbolcu çocuk gibi cephe almaz. amatör gibi tavır koymaz. az profosyonel olur.