bu ligin, en büyük yıldızları barış-ayhan-mustafa sarp üçlüsü iken ortada görünmeyen, küme düşme tehlikesi yaşarken ağlayan, peşkeştepeye yerleşmek için devletin ağzına bakan, bağış hesapları açıp dilenen, yıkılan ali sami yen stadının tuğlalarına kadar satan, bir de bunların üzerine 2 transfer yapınca kendilerini büyük zanneden dansöz kıvraklığındaki bir camiayı gerçekten haketmemesi durumudur.
iki sene önce "galatasaraylılığımı askıya aldım" diye sağda solda futbol konuşmayı bırak, futbol konuşanları susturmaya çalışan yavşak (bitin yavrusu) galatasaray taraftarının söylemidir.
zira kendini bir dışkı zanneden bilimsel olarak plankton ismini verebileceğimiz bu tür taraftar kesimi, taraftarlığı başarıyla eş değer tutarak, beklediği başarıyı bulamayınca o sezonu kendisini futboldan soyutlayarak geçirir, başarısız sezon boyunca kendisine başka uğraşlar bularak futboldan uzak duran bu planktonlar, başarı sinyali olarak algıladıkları transferleri her mecrada gizliden gizliye takip ederler, bu sinyaller ile harekete geçerek tekrar taraftar kılığına girip sağa sola salça olur, kendilerini överler, bu döngü bu şekilde devam eder.
harcadığınız paralar ve o aldığınız dinazorlar bir tarafınızda patladığında o komidinin üstüne koyduğunuz yüz dolar için otobana çıkacaksınız...