Spor salonunu muhtemelen hayatında sadece koşu bandında koşan kişilerin toplandığı bir yer olarak düşünenleri bize göstermiştir.
Kas yapmanın kolay olduğunu zannedenleride gösterir, bunun bir programı, sürekliliği olduğunu bilmek gerekir.
sadece kas yapmak için spor salonuna gidip o kadar ağırlığın altına girmek amelelikten başka bir şey değildir. boks veya herhangi bir dövüş sporu yapan bir kişinin kas yapısı body building yapan birisine göre çok daha estetik ve çok daha kuvvetidir.
spor salonlarının amacı bir uzmanla birlikte, ihtiyaç olan tüm aletlerle çalışmaktır. kişi kendi başına uyguladığı hareketleri yanlış yapma ihtimali yüksek olduğundan, bunun eğitimini almış olan bir uzman sayesinde hareketler daha doğru ve daha sağlıklı bir halde yapılacaktır. yoksa vucüt geliştirmek evde de rahatlıkla yapılabilecek bir spordur. ancak spor salonu kadar verimli olmaz.
Ik olarak vuut calismak haftada 1-2 gidip 3-5 dumble kaldirmakla olmaz... Bunun bir disiplini var, beslenme duzeni var... Kas calismak, ve vucut gelistirmek bir spor degil hayat bicimidir... Bir kere hayatindan yagli yiyecekler cikar, ogunlerinin %50-60i protein olur... Agzina abur cubur atamazsin, hayatinin buyuk bir kismi tavuk salatayla gecer vs... Sadece bu bile tebrige sayan bir istir...
Ikincisi tarlada calisan adam, hammalik yapan adamin da kasi olur ama o kas vucutla ortantili gelismez. Saglaksa sag kolu daha guclu olur mesela... Ama agirlik kaldiran adamin amaci vucudu orantili gelistirmektir...
Tarlada calisan adamin guzel gorunmek gibi bir derdi yoktur, kas yapmak tarlada calismanin bir yan urunudur. Halbu ki kas calisan adam vucut gelistirmek, guzel ve estetik gozukmek icin bu isi yapar...
Iki kas da gercek, ama isin dogrusu spor salonuna giden adam isin profesyonelidir. Her yonuyle tarlada calisan adamdan daha dengeli kas gelistirmistir... Hic bir parcasi da yapay degildir, isini dogru yapan adam her bir kas parcasini ozenle calistirir sekil verir. Kas calisan adam kicini yirtar, hayatini buna endeksler... Odulunu de kizlardan alarak gorur...
