eskiden sisko vatandaslarin da gittigi salondu. simdilerde spor salonu mudavimleri degisti. spor salonlarina yalniz zayif ve fit insanlar gidiyor. sanirim sismanlar ya kendileriyle barisik ya da zayiflama umitlerini kaybettiler.
türkiye'de 7/24 açık çalışanı var mı merak ettiğim yer , başkası varken spor yapamıyorum ortamda amk evime de alamıyorum spor aletlerini gece 3-5 asker nöbeti gibi çalışırım yeter ki dükkan açık olsun
yazın havaların çok sıcak olduğundan dolayı üyelerin akşam vakti doluştuğu bench için sıra beklenilen yer.
gerçek spor yapmak isteyenlerin önünü kapatıyorlar ya o üzücü işte.
Çok az kişinin gerçekten spor yapmak için gittiği, koşu bantlarından çok ayna önlerinin dolu olduğu yer. Adam " yaz gelmeden biraz kilo vereyim" demiş, yazılmış bir gidiyor her duvarda boy aynası, olacak şey değil.
duzenli olarak gidiyorsaniz, duzenli olarak gelen birisiyle duzenli olarak kesişiyor ama bir turlu duzenli olarak bir ilişki kuramadıgınız kişiyi barindirana denir.
Şu saatte kalkıp gitmek icin hazırlandığım. Benim gibi Dünya sikine minare gotüne yaşayan insanları bile disipline sokar. Tek kötü tarafı yakışıklı abilerimizin ağırlık altinda çıkardıkları o tarifi imkansız ses. Utanıyorum sözlük ben eliptik bisiklette bir ceylan misali sekerken arkamda bunlarin dönmesi beni irrite ediyor.
genelde kız arkadaşı olmayan erkeklerin gittiği yer. vücut yapayım kızlar etkilensin amacı ile gidiliyor sanırım. adonisli ama yürümeyi bilmeyen ve dana gibi etrafa bakınan insan çok görürsünüz. zaten erkek adam sabahları koşar lan spor salonu nedir.
her insanın hayatında bir kere de olsa gitmesi gereken yerlerdir. oldukça fazla spor salonu değiştirdim ve her birinde farklı tip insanlar gözlemledim. son gittiğim oldukça nezihti mesela. genelde kadın erkek karışıktı ama hiç öyle kırocanlar ve sarkan takım yoktu. genci yaşlısı kadını erkeği ve ergenleriyle tam bir uyum içinde olan bir spor salonuydu hatta bizimle aynı saatlerde gelen kapalı bir hanım bile mevcuttu. düzgün bir şekilde koşu bandına çıkar sonra bisikletine biner salondan ayrılırdı. hatta bir kere yanımdaki koşu bandında o vardı ben koşu bandının mp3 çaları nasıl çalışıyor diye kurcalarken dengemi kaybedip düşecek gibi oldum koşu bandında sonra da beni tuttu allah razı olsun, tekrar dengemi sağlayıp kalktım. zor olan kısım bana göre ne ağırlıklar ne de spor aletleridir. en zor kısım kesinlikle koşu bandıdır. yavaş yavaş hızı arttırıp ilerlerken sorun yok da koşu bandını durdurduğun zaman hâlâ yerinde koşuyormuşsun gibi gelip başın dönüyor ya işte o an bitiriyor beni. ama uzmanlar uyarıyor koşu bandından ziyade yürüyerek parklarda koşun diye, dengeyi sağlaması açısından koşu bantları yetersizmiş. yürürken yanından ağaçların,insanların,vs geçtiğini görmeliymişsin, sabit bir yerde koşmak çok da yararlı değilmiş denge sağlaması bakımından.