başbakan recep tayyip erdoğan'ın chp'ye ve görünmez işbirlikçisi aydın doğan'a yaptığı söylemidir. birisi bağıra bağıra muhalefet yaptığını zannederek, diğeri yüksek trajına güvenerek, bu soruşturmanın altında aslında başbakan olduğunu söylemişlerdi. lakin yine bir kanıt yoktu, yine bir belge yoktu. amaç yine iddayı atıp, başbakan'ı zora sokmaktı.
elbet aydın doğan türkiye'nin en önde gelen iş adamlarından birisidir. tabii ki hükümetten her gün türlü türlü istekleri, farklı farklı beklentileri olacaktır. fakat bu beklentilerini hükümete iletirken, iş adamı sıfatı ile mi, yoksa başbakan'ı suçladığın ama önce kendine bakman gereken şantajuslubunlamı gerçekleştirmeye çalıştın bu isteklerini.
başbakan demiş ki; hortumlar kesildi rahatsız oldular. spk'ya soruşturma talimatını başbakan vermiş olsa bile, eğer sayın aydın doğan'ın sahip olduğu organlar, usulsuz bir iş yapmıyorsa neden bu kadar kin duyuyorlar başbakan'a. adamlar soruştursun, incelesin, bir şey bulamayacaklarsa çeksin gitsin. ne bu yani, başbakan'ı hedef almak.
aydın doğan'ın hakkında kağıt kaçakçılığı iddası vardı ve bu idda sebebiyle spk kendi başlatmıştır bu incelemeyi. ayrıca mektup göndererek, taleplerini iletirkende, nasıl bir üslüpla bu beklentileri açıkladığınızda başbakan tarafından millete iletilmiştir. ergenekon'a sadece bir idda, gözü ile bakarken, diğer iddalara * neden bu kadar sarıldın ve neden bu bilgileri geç açıkladın aydın doğan.
sonuç olarak; her yerde, yolsuzluk yapan başbakan olarak gösterilmek istenen recep tayyip erdoğan, kendinden emin olduğunu bir kez daha belirterek, var olduğunu söyleyipte gösterilemeyen belgelerin, o yüksek trajlı gazetelerde yayınlanmasını istemesidir.
