spor salonlarında arkadan köpek sürüsü kovalıyor gibi pedal çevirmece olayına spinning denir.
bir seans yaklaşık 45 dakika sürer ve deli gibi kalori yaktırır. büyük popolu ablaların bir iştahla pedala abandıkları ve/fakat 10 dakika sonra havlu atıp kaçtıkları görülmüştür. hayvan gibi kalori yakmak için hayvan gibi güçlü olmak gerekiyor canım..
allah belasını versin böyle sporun. o spinning stüdyosundan ceset çıkar lan, şimdiye kadar çıkmadıysa muhakkak bigün çıkar. gitmeyin amk, şişko değilseniz gitmeyin gereksiz.
salona başladığımdan beri dikkatimi çekiyordu dışardan bakınca eğlenceli görünüyor, müzikler falan şahane. ama ders saatine falan denk gelmedim hiç nasip olmadı. bugün masa tenisinde eline verdiğim lavuğun teklifiyle girme gafletinde bulundum, sanırım benden intikam aldı piç kendince. bikere ben yağ oranı aşırı düşük gayet fit çıtır bi insanım ne işim var amk spinningde falan. içkiyle sigarayla bünyeyi sikertmiş de olsam yıllarca lisanslı yüzmüş sutopu oynamış ve bu konularda hala kendine güveni olan bi insandım bugüne kadar. çünkü spinning benim götü başı yamulttu, başka zaman hiç bitmesin istediğim şarkıların bi an önce bitmesi için ellerimi göğe açıp yalvardım bisikletin üstünde. oturarak çevirirken herşey çok güzel, kabus ayağa kalkınca başlıyor. 15 dakika geçmeden şaftım kaydı, ilk molada siktir olup gittim. abicim insanın gözü kararıyor, zaten disko ortamı lazerler ledler flaşlar bilmem neler, bisikletin çarkları dönüyor pedallar dönüyor herşey son hız dönüyor bi süre sonra dilin 1 metre dışarda ter su içinde sen de olduğun yerde dönmeye başlıyorsun. durmak istesen de bacakların otomatiğe bağlamış gibi, kontrolden çıkıyor aban babam pedala. bisikletten indiğinde yerleri de pedal sanıp çevirmeye çalışıyorsun, yürüşün adımların değişiyor, bi litre viskiyi ezmiş sanki kafan amcık gibi bi sağa bi sola yürüyorsun. bütün programım heba oldu, zor zar üstümü değişip salondan çıktım, merdivenlerden inerken korkuluklardan destek almasam kafayı gözü yaracaktım. dizlerimin hala kafası güzel bazen istem dışı hareket ediyor. sikmişim kalorisini, git babalar gibi 10-15 dakika cross takıl spinningde 15 dakikada yakacağını yarım saatte yak nolacak, acele işe şeytan girer lan canını seven uzak dursun amk.
hocu bu spinning dikkat edilmesi gereken bi aktivitedir. italyada tanıştım ben sporla, bilmiyordum böyle olduğunu. sağlıklı hayat, dengeli beslenme falan diyerek bi spor salonuna yazıldım. spinning var dedi danışmadaki esmer napoli şekeri haftada 3gün, o ne dedim bisiklet dedi, çok terletiyo hızlı kilo verdiyor dedi.
hocu ozaman tam bize göre dedim. neyse ilk derste bisikleti çevirmeye başladık güzel güzel gidio, ayağa kalkın dedi hoca, o dakika itibariyle dengeyi bulmam 40 dakika falan sürdü. alışana kadar bi müddet fazla yüklenmemek gerekiyormuş. dengeyi kurmadan yapıldığında salondan tekerlekli sandalye ile ayrılmak mümkün.
ders sonunda salonun merdivenlerinden aşağı inene kadar bastonunu kaybetmiş 80lik dede gibi sağa sola yalpaladım. 2 hafta bacaklarımda şiddetli ağrılar oldu özellikle bacağımı yükseltmem gerektiğinde merdiven çıkarken.
bünyeye göre 3-5 ders sonunda tek ayak bisiklet çevirme moduna geçilmektedir.
deli gibi terleten, zorlayan bir şey. uçmaya ramak kalıyor. bir an artık dayanamayacağını hissediyorsun ama 10 saniye yavaşlamak bile yeniden enerjiyle dolduruyor vucudu.
hocanın sizi motive etmesi çok önemli. müzik, aydınlatma, tempo, hoca, ortam hepsi etken sevmeniz için.
dezavantajlarından bir tanesi poponuzu fena acıtması. poponuzda çiban çıkmış gibi oturamıyorsunuz ilk 2 gün ama sonrası feci keyifli.
En çok bağımlılık yapan spor salonu aktivitesidir. Bir kere başlayınca doyamıyorsunuz, hele sonunda terden sırılsıklam olmuş bir halde çıkınca acayip mutlu oluyorsunuz, havaifişek gibi endorfin salgılıyor vücudunuz. Amma velakin eğer bağımlı olur haftada 3/4 kere, gün aşırı spinning yaparsanız ,benim gibi 6 ayda diz kapaklarınızın arkasını aşındırır ,bir daha bırakın spinning yapmayı merdiven inip çıkamayacak hale gelirsiniz. Yaşadığım sakatlıktan dolayı spor salonumu dava etmeye bile kalktım, zira spinning stüdyosunda bu sporla ilgili ne bir bilgi ne de bir uyarı vardı, hocaları da herhangi bir uyarı da bulunmuyordu, bu derslere rezervasyonla katılıyor olmanız ,salonun sizin ne kadar sıklıkla katıldığınızı bilmesi ve uyarıda bulunmaması da cabasıydı. Yani sporun aşırısı zararlıdır tezini kanıtlamış olarak spinning stüdyolarına veda ettim. Merak edenlere spor salonunu da dava etmedim ancak doktor raporlarıma istinaden birkaç yıllığına ücretsiz üyeliğimi uzattılar. Şimdi ancak ağzımın suyu akarak spinning stüdyosunun camından bakabiliyorum. Özetle abartmayınız.
spor salonunda ilk günümde * 2 saat ıvır zıvır kondisyon çalıştıktan sonra girdiğim nazi işkencesidir.
1 saatlik programdır. hocanız gelir açar club şarkıları. ritm eşliğinde abuk subuk hareketlerle pedallara abanırsınız. çoğunlukla ayakta sürersiniz. öne arkaya, hızlı yavaş, sağa sola doğru hareketler yaparak hiç ama hiç durmadan ama ritmi değiştirerek yaptığınız pedal çevirmecedir.
bisiklet sürmek gibi sanılsa da, gözünü sevdiğim bisiklet ile ağrıdan izmir'e yol yapsam bu kadar yorulmazdım amk.
herkes yerini aldı. başladık çevirmeye. iyiymiş hoşmuş derken bi ayağa kalktık, abandın pedallara daha 15 dk geçti ben kaçsam ayıp olur mu derdine düştüm. arkadaşla gittiğimiz için onu bekleyeyim dedim hadi. oturduğum yerden çevirmeye başladım. arada bir de onların ritmine ayak uydurdum. 2 saat yukarıda yaptığım çeşitli egzersizlerde bile 1 gram terlememişken, burada ilk 15 dk da hayvan gibi ter attım ve o herkesin havalı havalı elinde, omzunda, boynunda gezdirdiği havlular ilk defa işe yaradı diyebilirim. yabancı uyruklu yaşlı teyzemiz ilk 10 dk da salonu terk etti zaten. ama kalanlar arasında yaklaşık 20 kişiydik, bir ben pes ettim. eee haliyle ilk ve son günümdü sporda. geriye kalan kaslı maslı gösterişli abilerimiz pancar gibi suratları ve burnundan akan terler ile yardırıyorlardı. vücudu fit hanım ablalarımız da hiç durmadan yardırlılar. evet ben genelde oturduğum için hep onları izledim. arkadaş hiç mi kimse pes etmez ya. ben 15 dk içinde 2 kere düşme tehlikesi geçirdim ayağım pedaladan fırladı adeta. ama adamlar durmadan çevirdiler.
ayıptır söylemesi, zayıf ince belli hatunum. ihtiyacım da yok, ama her şey kör olasıca merakım yüzünden oldu. benim neyime spinning... git hanım hanım yürüme bandına, git platese, yogaya bilmem neye...
neyse 30 dk sonunda biz de pes ettik ve çıktık. kapıdan çıkana kadar nefesimi tutup durumu kurtarmaya çalıştım, karizma çizilmesin malum. ama çıkar çıkmaz başladım küfretmeye. yığıldım yere. kas sistemleri hasta insanlar gibi, ayaklarım iradem dışı sallanıyor, yamuluyor, basamıyorum, başım dönüyor, yer ayaklarımın altından kayıyor. allah belamı vermeye. merdiven çıkamadım laa! topu topu 3 basamak zorla çıktım. bi de inişi yok mu onun... yemin ediyom yuvarlanacam sandım. diz kapaklarımın üst kısmı ve aşağısı iradem dışında kafasına göre olaylara girdi. bacakları benim değil sanki. kafayı gözü yarmadık allahtan.
saunaya falan girdik de az rahatladık derkennn...eve gittim uyudum ve uyanamadım. evet, yataktan kalıp da o ayaklara basamadım. bastım eğilemedim. binbir güçle eğildim, kalkamadım.
neticede 24 saati aşkın bir süredir küfretmekteyim.
allahını seven uzak dursun la valla bak. hele ki kondisyonunuz yoksa...sakın ha sakın. 2 gün boyunca yatarsınız hacılar. sünnet çocuğu gibi yürürsünüz toplum içinde. demedi demeyin.
dün ağırlık idmanı bittikten sonra eve gitmek güzel bir yemek ve uykuyu hak ettiğimi düşünerek soyunma odasına giderken hocanın gidemezsin spinning için aşağı kata in demesiyle indiğim 45 dakikada 1 yıllık terlemeyi gerçekleştirdiğim nazi kampı çıkışlı spor. evet nazi kampında işkence için kullanılıyormuş. neyseki sağlam spor geçmişim sayesinde ucuz atlattığım diğerlerinin merdiven yerine asansör tercih ettiği olay.
nimet nimet. bir seansta ortalama 600-700 kalori yaktıran spinning, benim gibi senelerdir baseni olan birinin bile basenlerinin erimesini sağladı. bu arada, önünüzde güzel kalçalı biri varsa daha çok gaza gelirsiniz. yani götüne güvenen öne otursun.
