1998 yapımı başrollerinde dustin hoffman, sharon stone, samuel l. jackson, queen latifah gibi isimlerin olduğu, Kadronun hakkını verse de klasik bir hikaye olmaktan öteye gidemeyen bir bilim kurgu. Spoiler vermeden bahsetmem gerekirse bir gemi dolusu çalışanın zihinlerinin buldukları batık tarafından ele geçirilmesi gelişen ölümler ile gizem üzerine yoğunlaşılmış bir film.
pasifikin derinliklerinde, abd görevlileri insanlık tarihinin en büyük keşfi olabilecek bir şey bulmuşlardı: üç yüz yıl önce derinliklere batıp kalmış, küre şeklinde bir uzay gemisi.
bu uzay gemisi nereden gelmişti? içinde hala yaşayan zeki varlıklar olabilir miydi? dustin hoffman, sharon stone ve samuel l. jackson, kürenin sırlarını çözmekle görevlendirilmiş seçkin bir sualtı ekibinin üyelerini canlandırıyorlar. bu son derece yüksek gerilimli bilimkurgu filmi, kendi türüne yeni bir yaklaşım getiriyor.
öyküsüyle, oyuncu kadrosuyla ve oyuncuların performansıyla göz dolduran bir film. senaryo daha güzel olabilirdi ama. *
*norman klavyede g'den başlayarak spiral çizerek, tekrar şifreyi çözmeye çalışıyor. h harfine geldiğinde "h=3 olamaz" diyor. ve bilgisayar aracılığıyla insanlarla iletişimde olan varlığın 'bana jerry deme' demesi aklına geliyor. varlığın ilk gönderdiği mesajı tekrar çeviriyor. aslında varlığın 'benim adım jerry' değil de 'benim adım harry' dediğini görüyor. yani h ve a harfi yerine j ve e kullanılmış o sahneye kadar hep. bu varlık bu harfleri sadece 'benim adım harry' derken kullanmıyor ya hoş. diğer söylediklerinde de j olmasa bile a harfi mutlaka kullanılmıştır. yani varlıkla olan tüm diyalog aslında yanlış o zaman; hatta yanlıştan öte saçma olacaktır. ya ben film de bir yeri kaçırdım ya da büyük bir senaryo hatası var.
*sonra küreye harry, beth ve norman'ın üçünün birden girdiğini görüyoruz filmin sonlarına doğru. bu senaryoda pürüz bence tamam harry'den sonra sadece norman girseydi mantıklı olabilirdi ama üç kişi aynı şeyi tekrarlaması hoş olmamış bence filmde. bence onun yerine harry'nin korkuları arasında beth'in ve norman'ında küreye girip, onunla eşit güce sahip olduğunu gösterip, buradan beth ve norman'a aynı güç verilebilirdi. hem bu şekilde filmin senaryosu daha labirent vari bir hal alırdı ve izleyicinin dikkatini daha çok çekerdi. ilk etaplarda norman ve beth farkında olmayacak ve daha sonradan, onların da bu güce sahip olduğunu ve bunun da harry'nin bir hayali veya korkusu olduğunu gösterebilirlerdi.
*filmin sonu biraz hüsran bence. ne o abi? 3'ü el ele tutuşup, 'hepimiz unutmayı hayal edelim ve bu özelliğimizden vazgeçelim' deyip bunu yapmaya çalışıyor. kaldı ki bilinçaltı öyle kolay kolay kontrol edilebilecek bir şey mi sanki? sen 'ben bu gece bilinçaltıma sokayım da gece rüyamda şunu göreyim' deyip, gerçekleştirebiliyor musun da? bilinçaltına unutmayı sokup, kürenin verdiği güç sayesinde kürenin verdiği güçten kurtulmaya çalışıyorsun. hadi bunları geçtik kürenin denizaltından çıkıp uzaya geri dönmesindeki mantık nedir? he.. bilinçaltınıza bu fikri soktunuz yani?
*bir de şimdi geldi aklıma filmin başlarında, uzay gemisinde dataları incelerken norman ve beth "bilinmeyen kaza" diye bir bilgi görüyor ve bunu harry'e anlatıyor. harry ve norman ilerki sahnelerde şöyle bir konuşma yapıyorlar:
harry: hepimiz öleceğiz biliyorsun değil mi?
norman: neden?
harry: uzay gemisi muhtemelen gelecekten geldi. ve datasında bilinmeyen kaza var. demek ki biz olanları birilerine anlatamadık ki kaza datalarda bilinmeyen kaza olarak geçiyor.
diyalog birebir böyle olmasa da öz de bunları söylüyorlar. iyi de sayın senarist harry bu kadar salak mı? yani o bilgiyi vermemek için illa ölmesi mi gerekiyor? yani söylemesi evren açısından kötüdür ve söylemez. yine o kaza bilinmeyen olarak kalır nitekim de sonunda öyle oluyor. izleyici sanki o anda bunu düşünemeyecek.
imdb puanı düşük ancak oyuncu kadrosu ve konusu ilgi çekici. sinopsisi şöyle: ''Amerikan ordusu, Güney Pasifik'in ortasında, denizin binlerce metre dibinde yatan bir uzay gemisi keşfeder. Uzay gemisinin üzerindeki mercanların boyutu geminin en az bir kaç yüzyıldır orada olduğunu ortaya koymaktadır. Bir deniz biyoloğu, bir matematikçi, bir astrofizikçi, bir psikolog ve ordudan bir görevliden oluşan bir grup, bu gizemli gemiyi araştırmak için, denizin dibinde bir teknoloji harikası olan Habitat isimli bir yaşam ünitesine taşınırlar.Gemiye girdiklerinde, takım iki tane şaşırtıcı buluş yapar. Bunlardan birincisi geminin gelecekten gelen, galaksiden objeler toplayıp Dünya'ya getirmekle görevli bir Amerikan gemisi olduğudur. Gemideki kayıtlarda oluşan nedeni belirlenemeyen bir sorun yüzünden hangi yıldan geldiğini tespit edemezler ama 50 yıl gelecekten yani 2043'ten geldiğini tahmin ederler. ikinci buluşları ise geminin içerisinde, çok sıradışı özelliklere sahip mükemmel ebatlarda büyük bir küre bulunduğudur.Ted geminin kayıtlarındaki bilinmeyen sorunun, gemi bir karadeliğe çarptığı sırada oluştuğunu tahmin eder. Bunun üzerine Harry, hepsinin okyanusun dibinde öleceği sonucuna varır. Eğer gemideki olay bir bilinmeyen olarak tanımlanıyorsa demek ki hiç biri keşiflerini anlatacak kadar uzun yaşayamayacaktır. Bu ikilem filmin odak noktası olur.Bu buluşlardan sonra, korkunç bir fırtına takımı okyanus dibinde sığınak almaya zorlar. Bu andan itibaren bir çok krizle başa çıkmak zorunda kalırlar. Gemide yaşayan uzaylı bir zeka birimi olduğuna inandıkları Jerry'nin sorumlusu olduğuna inandıkları bu sorunların arasında, dev ahtapotları ve su yılanları ve elektrik yangınları vardır.*''