gitmek istediğinde kal denilemeyen bir sıvıdır.
gidişinin kişiyi üzdüğü ve tam tersine mutlu ettiği durumlar bulunmaktadır.
kalkmışın imanı olmaz sözünden feyz alır, o sözle gaza gelir.
kimi zaman gidişine siz izin verirsiniz, kimi zamanda sizden başka biri ya da birileri.
"akacak kan damarda durmaz" sözünün arkasına sığınarak "akacak sperm yerinde durmaz" şeklinde bir benzetme yapılabilir.
akacağı yere göre çeşitli görevleri de vardır. bazen üremeyi sağlar, bazen peçeteyi ıslatır, bazen olduk olmadık yerlere gider pis bir görüntü oluşturur. temizlenmesi gereken birşeydir.
...ve onun gidişlerinin bir çoğunda bizimde banyoya gitmemiz icap edebilir.
1950'deki kayitlara gore bir bosalimda 200 milyondan fazla salinabiliyorken, bugun 20 milyona inen, erkek bireylere ait ureme hucresidir. bir bosalimda, bu sayi sifira inerse bu duruma azospermi denir.
insana kendisi hakkında "ulen neydik ne olduk be" diye düşündürten madde. babasına ait milyonlarca spermden bir tanesi şu andaki formuna erişmenin yolunu bulmuştur her kişi; fakat dünya üzerindeki bu kişilerden çoğu "ulan o kadar spermin arasından çıka çıka sen mi çıktın?" dedirtmektedir bana açıkcası...**
meni içerisine karışır bu. yaramazdırlar, gereksiz zamanlarda şakacılıklar yaparlar, vücut sıcaklığında 24 saatten fazla yaşarlar. döllenmesi için, kadın vücuduna girdikten sonra 48 ile 72 saat arasında bir zamana ihtiyacı vardır. sanıldığı kadar hızlı değildir. dondurulursa ölmez. kategorilere ayrılır, sayısı, hızı ve kalitesine göre üremeye katkısı olur ya da hiç olmaz. ayrıca peçeteye silip, yıllarca saklarsanız üzerinden para kazanılır.
erkekte üreme hucresi, olmaması durumuna azosperm, hareket azlıgı durumuna oligosperm, sekil bozuklugu durumuna teratozosperm denilir. morfoloji, sayı ve hareket kabiliyeti olmak üzere uc ayrı sekilde ıncelenir.