--spoiler--
keşke tarihe bağlı kalmasaydı diye geçirdim sık sık. başlarım tarihine! keşke yenseydi...
ama ezmediler. spartacus reis ezdi.
crassus u arkadan tek başına yakaladığında crassus un surat ifadesi eşşekten düşmüş gibiydi. kanlar içinde bir canavar gibi 15-16 kişilik koruma ekibine daldı ve çıktı reis. yetmedi esas o crassus un kılıç tutma numarasını çökerttiğindeki crassus yüzü wallpaper bile yapılır! adam resmen destan yazdı. mızrakları yediğinde sanki bende böğrüme yemiş gibi oldum.
açık konuşalım beyler!!
dizi 3 sezon sürdü ve ben hiçbir sezonun 1-2 bölüm dışında kötüleştiğini görmedim. adamlar kaliteli iş çıkardı. ellerine sağlık. bakın bunu yapamayan çok dizi var. bu adamlar ise resmen destan gibi noktaladı işi.
ayrıca devamı da gelebilir. crassus-pompei-sezar olayları nasıl yürüyebilir neler dönebilir bilinmez.
gannicus spartacusle konuşurken bir yerde 'senin davan' kalıbını kullanır. spartacus döner ve; "benim davam mı? bu senin de davan" der. ganni reyizin cevabı manidar olmuş; "ben çarmıha gerilmiş bir kahraman değilim"
lost'dan sonra bir dizi bundan çok ilgimi çekemez herhalde artık diye düşünmüştüm, ama spartacus başladı ve ben bir şekilde ilk bölümden itibaren izledim, ve sonuna kadar hiç kopamadım, evet yanılmıştım benim en iyim artık budur, çünkü bunda kalitenin yanı sıra duygu da üst düzey noktada ilerledi.
bu gavurlar bir başka yapıyor bu işi arkadaş, bu final bunu dedirtti, bu diziyi bizimkiler yazıyor olsaydı (ki aynı kalite düzeyinde buraya kadar getiremezlerdi), muhtemelen spartacus'u sonda baş göz eder mutlu yuvasına yollar, gannicus'u ülkesine kral yapar, sezar'ı crassusu'u falan da kafaları kesilmek suretiyle ölüme yollarlardı, sonra da vay efendim biz tarihi belgesel çekmiyoruz, tarihten sadece esinlendik, senaryoları özgün yazıyoz falan diye zırvalarlardı, çünkü bizimkiler bir filmin sonunda, hele o film tarihiyse, sadece popülist yaklaşımlarla seyirci mutlu olur sanırlar, illa kahraman herkesi öldürecek, ona bişey olmuyacak ama gibi,
ama bak adamlara, hem tarihi gerçeği yansıttılar, ama öyle bir final çektiler ki, dizi son dediğinde bütün seyircinin içinde, aynı final ismi gibi :"zafer" duygusu vardı.
neyse, evet final çok etkileyiciydi, olması gerektiği gibi kahramanlarımız öldüler, ama spartacus'un de belirttiği gibi : özgür birer insan olarak öldüler, zaten onların zafer tanımı buydu, spartacus bir bölüm önce halkına yaptığı konuşmada : " ya özgürce kazanacağız, ya da özgürce öleceğiz" dememiş miydi,
final'in savaş sahneleri elbet yine üst düzeydi, ölenlerin hepsi duygu dolu anlar yaşattı, gannicus'un arenada attığı o meşhur çığlığı ile ölüşü duyguları iyice yükseltti, agron'un spartacus'un ölümünden hemen sonra edeceği söz olayın neredeyse tamamını anlatmıştı : " roma bir gün yıkılacak ve unutulacak ama bu dünyada özgürlük isteyen herkes senin adını daima hatırlayacak", spartacus'un gözlerini kapayışı ve yağmurun başlaması, duyguda zirve yaptırdı hepimize,
fakaaat, dizinin kapanış jeneriğinde, tüm kahramanların bir bir gözükmesi sonunda, andy'nin birden gözüktüğü sahne, o anı yaşayan herkese içinde zirve yapmış duyguyu patlattırdı muhtemelen, herkes belki içinden belki dışından onunla birlikte bağırdı:
i am spartacus!! diye.
evet bitti, bakalım bundan da daha iyisi yapılabilecek mi?
tek kelimeyle muhteşem bir final oldu gözlerim dolu dolu izledim. spatacus'un ölmeden önceki konuşmaları ve en sonun andy reisin efsane sahnesi ağlattı beni 3 gün oldu etkisinden kurtulamadım.
kimsenin dikkatini çekmedi mi bilmiyorum ancak spartacus'ün crassus un ordusu yaklaşırken ki sözleri başka bir özgürlük savaşçısı olan wilhelm wallace reyizi hatırlattı bana.
güzel bir finalle bitirilmiş güzel dizi. fakat buraya bunları yazmaya gelmedim tabi ki de. ulan şu milletin dizilerden tarih öğrenme tutkusu nedir bi anlayamadım gitti. geçen adamın birisiyle hürrem sultan hakkında konuşuyoruz, adam kaldırdı bir şeyler anlattı. ben ilber ortaylının kitabını okumuşum, erhan afyoncunun o konuda konuştuğu programları izlemişim, von hammerdan tasdikletmişim ama adamın anlattıklarıyla benim bildiklerim uyuşmuyo. kendimi de cahil hissettim ne yalan söyliyim. sonra sordum elemana hangi kaynak bu diye, "hiç mi muhteşem yüzyıl izlemiyorsun" dedi. başta şaka yapıyor zannettim ama adam ciddiymiş. bi de bunun zıttı var tabi, tarihi dizileri gerçeklere sadık kalmamakla eleştirenler. aslında onların ki de saçma ama az önce verdiğim örnekteki gibi dizilerden tarih öğrenebileceğini zanneden dunkoflar olduğu için onlara bir şey diyemiyorum.
şimdi de spartacus izledi diye roma tarihini yalayıp yuttuğunu zannedenler var. size basit bir örnek vereyim: dizide ounemeus zenciydi, ama romalı kaynaklara göre kendisi beyazdır. vay zındıklaar, gerçekleri saptırmışlar haa. bi dur güzel kardeşim, yok öyle bir şey. dizi ve filmlerde herkesin ilgisini çekebilmek ve saygısını kazanmak adına yapılır böyle şeyler. kimi zaman da senaristler belli şeylere vurgu yapabilmek için tarihi gerçeklerin tabiri caizse anasını bellerler. bunu yapabilirler ve yaparlar da. çünkü bu diziler size tarih öğretmeyi amaçlayan belgeseller değildir, gerçeklerle tıpatıp uyuşmak zorunda da değildir. mesela finalde gannicus ve diğer adamların atlılarla düşmanı arkadan vurduğu kısım da gerçekçi değildir, ulan zaten süvari dediğin şey öyle kolay yetişse koskoca roma, kendisinden kat kat küçük ve güçsüz olan hunlara 1 asır boyunca sürekli yenilir miydi? hun atlıları at üstünde arka tarafa oklar yağdırıp düşmanı keklik gibi avlarken romalılar bunlara sikimsonik piyadeleriyle karşı koymaya çalıştı düşünün. ama itiraf edin, gannicusun atlarla arkadan dalıp roma ordusunu darma duman ettiği sahnede içiniz kıpraşmadı mı? helal sana gannicus reyiz, vur de vuralım, öl de ölelim diye haykırmadınız mı? olay bitmiştir o zaman.
bu tarz dizileri bu kafayla izlemek lazım. dizide ciddi bir şekilde homoseksüellik vurgusu yapılmış diğer arkadaşların da belirttiği üzere. bu konuya pek girmiycem. ama şunu bilmek lazım ki spartacus de, roma tarihi de, osmanlı tarihi de dizi izleyerek öğrenilmez. tarih, birinci ağızdan kaynaklarla ve bunları yorumlayan, tasnif eden, düzenleyen ve eleştiren ikincil kaynaklarla öğrenilir.
bir başka mesele de şu: şimdi etraf spartacusten esinlenip, sözde kölelik karşıtı liseli ergenler ve cool görünmeye çalışan isyankar crazy boylar ve girller ile dolup taşacak ona yanıyorum.
--spoiler--
"ay em spartacus" dedirttin bize be reyis yakıştımı sana bu hiç yağmurla geldin yağmurla gittin.
ağlamıyorum be olum, gözüme spartacus kaçtı.
andy kocum senide gördükya 3yıl için teşekkürler.
--spoiler--
spartacus, gannicus, crixus, oneomeus, agron, nasir, lugo, saxa, varo ve daha niceleri; rahat uyuyun biz o görevi devraldık, hakkıyla romanın da - uzantısı olan bizansın da sonunu getirdik *
3 yıl boyunca yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkürler.
ve tabi ki 'andy whitfield' sen her zaman gönlümüzdeki yağmur getirensin..
senaristlerin ibne roma nın zaferini, ibne köleleri sağ bırakarak kutladığı dizi.
spartacus öldü. şimdi tüm ibneler ben spartacusum diye daha güçlü haykırabilir.
tüm erkek köleler öldü. dişi erkekler dahil.
tüm ibneler yaşıyor. bir tanesi hariç.
çarmıhta arena coşkusu yaşayan büyük gladyatör harikaydı.
senaristlerin piçliğine gelmiş dizidir. tamam felsefik olarak victory bölüm başlığına uygun olarak bitmiştir fakat fiiliyat olarak da keşke zafer kazanılmış olsaydı.
özgürlük için savaşan kahramanlarımız tek tek feda edilirken crassus ibnesi her seferinde bir şekilde kurtulmuş olması sezar piçinin ortalıkta kahraman gibi dolaşması bu final için çok ağırdır.
yalnızca, spartacus crassus'un kılıcıyla değil de agron tarafından uzaklaştırılıp namına yakışır şekilde öldüğünde yağmurla veda etti ya orada teşekkür ettim şerefsiz senariste.
Son sezon boyunca hemen her bölümden sonra bişeyler yazdım. Final bölümünü izlemeden önce de yazarım, hatta bu sefer baya uzun uzun döktürürüm diyordum ama ne takatim kaldı, ne o ruh halindeyim ne de duygularımı tarif edebilecek durumdayım. naevia'nın ölümü bile(ki kendisi aşık olduğum kadındır) spartacus'un ölümü kadar koymadı izlerken.
çok güzel diziler ve filmler izledim. Bundan daha iyilerini ve daha kötülerini gördüm. Bir stargate sg-1'ın bitişiyle karalar bağladım zamanında ama yok arkadaş üzerimde şu etkiyi bırakan başka bir dizi daha görmedim. bir daha görebilir miyim? Umarım görürüm. Ancak böyle iyi oyunculukların iyi yapımlarla birleştiği senaryolar az oluyor. işin daha can alıcı kısmı ise olayın gerçeklere dayanıyor olması. Yani burda dizinin bildiğimiz tarihe göre detay hatalarını, olması ve olmaması gereken karakterleri, ilişkileri vesaire yazabiliriz ama olayın ana çizgisi gerçek bir hikayeye, gerçek bir karaktere, gerçek bir efsaneye dayanıyor. sanırım en çok bu yüzden etkilendim. bir de tabi andy whitfield'ın haykırışını jeneriğin sonuna koymuş olmaları neredeyse hüngür hüngür ağlamama neden olacaktı. Evet adam ölmüş gitmiş, üzerinden prim yapmak gibi görünüyor biraz açıkçası ama yine de ne güzel bir şey insanın ardında böyle bir iz bırakmış olması. Bir oyuncu için çok değerli olsa gerek böyle bir iz, insanlarda böyle bir sevgi bırakarak ölmek.