şimdi o exceller, raporlar, mail'ler falan hep bekliyor... neden ? çünkü bizler 80'lerin sonu, 90'ların başında volfied'ı bir çocukluk travması haline getirmiş, volfied karşısında bi çare insanlarız. hayır iş disiplini falan da yok. şimdi odaya patron gelse, "ya bi dakika, şu oyun bi bitsin de öyle konuşalım" derim...
Yönetici ya da neyse ne yazarı.(#23831838) bu düşünceyi paylaşan bir kişinin değil yönetim, Sözlüğün sahibi olsa vız gelir.
Adamın mantığına bak.
Bizi kimler yönetiyor?
O yumruk ya da bir benzeri senin suratına patlasın inşallah. Gör o zaman savunmayı.
Peşin edit: çaylak olabilirim. Ama içim rahatladı.*
doğum günümü kutlayan tek yazar amünüm, teşekkürler adamsın lan amk bu sözlüğün değil bu ülkenin en kral yürekli adamısın amk böyle dostum olsun amünüm bir milyar borcum olsun amünüm.
" gece gelen telgraf
dört heceden ibaretti:
"vefat etti."
imza yok.
bu dört hece bile çok.
bakıyorum duvara:
duvarda bir yara-
duvarda bir resim-
vefat edenin,
elimle çizmişim.
saat bir.
saat üç.
saat beş.
polis düdükleri, saatlar...
yatağım bozulmamış.
çekmecemde kaatlar:
bazıları
onun el yazıları.
gece gelen telgraf
dört heceden ibaret...
şafak söküyor-
odam
geceden ibaret.
avuçlarımda
ellerinin gölgesi dolaşan adam
demir parmaklıklardan gördü son gündüzünü.
mahpushane doktoru
örterek paltosuyla upuzun yatanın yüzünü:
- tamam!
dedi.
bunu belki evvelki akşam
dedi.
evvelki akşam
ben......
satıcılar geçiyor mahalleden.
bakıyorum
gece gelen
telgrafa.
o mükemmel bir kafa
mükemmel bir yürek,
yumruklarıyla erkek
gözleriyle çocuktu.
hudutsuz ve allahsız bir baştı o.
yoldaştı o..
düşmanlar kına yaksın
dostlar girsin saflara.
sen gözyaşı göstermeden ağlıyacaksın
gece gelen telgraflara... "