--spoiler--
Aynı anda aynı kantine doğru içim sıkılıyor demişizdir
Aynı asansöre binerken kimbilir aynı tuşa basmışızdır.
Olamaz mı ? olabilir.
Onca yıl aynı binada
Yollarımız hiç kesişmemiş bu sözlük dışında
Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir
Belki aynı sıraya değişik zamanlarda da olsa bir kaç kez oturmuşuzdur
--spoiler--
(#14213173) evet efenim, kendisi nickaltıma uğrayarak fevkaladenin fevkinde bir jest yapmış olan, nacizane bir şahsiyettir. bendeniz de iade-i ziyaret yapmak arzusuyla yanıp tutuşunca, yazmadan edemedim. *
işte uzay koyunu olmasından başka kötülüğünü de görmedim yani. 23.23 , 00.00 da falan raslantı sonucu mesaj attı bana bir iki kere. öyle olunca da biri seni düşünüyor derler ya artık düşünüldüğümü biliyorum*. haa bir de okuldaşım işte.***
" gece gelen telgraf
dört heceden ibaretti:
"vefat etti."
imza yok.
bu dört hece bile çok.
bakıyorum duvara:
duvarda bir yara-
duvarda bir resim-
vefat edenin,
elimle çizmişim.
saat bir.
saat üç.
saat beş.
polis düdükleri, saatlar...
yatağım bozulmamış.
çekmecemde kaatlar:
bazıları
onun el yazıları.
gece gelen telgraf
dört heceden ibaret...
şafak söküyor-
odam
geceden ibaret.
avuçlarımda
ellerinin gölgesi dolaşan adam
demir parmaklıklardan gördü son gündüzünü.
mahpushane doktoru
örterek paltosuyla upuzun yatanın yüzünü:
- tamam!
dedi.
bunu belki evvelki akşam
dedi.
evvelki akşam
ben......
satıcılar geçiyor mahalleden.
bakıyorum
gece gelen
telgrafa.
o mükemmel bir kafa
mükemmel bir yürek,
yumruklarıyla erkek
gözleriyle çocuktu.
hudutsuz ve allahsız bir baştı o.
yoldaştı o..
düşmanlar kına yaksın
dostlar girsin saflara.
sen gözyaşı göstermeden ağlıyacaksın
gece gelen telgraflara... "
(#14379311) entrysinin tarafımca dikkat çekmesiyle, diğer entrylerine de göz attım ve beğendiğim yazarlar listesine ekledim kendimce, nesildaş yazarımızı.
