kişinin bir sıkıntısı yokken bile bu şarkı dinlendikten sonra o kişi birkaç günlüğüne dağılacaktır. sözlerinin yanında melodisi de bir şahanedir, bilhassa altı buçuk dakika civarlarında coşar şarkı. dinlerken mutlaka elle piyano çalarmış gibi yapılır, piyano öğrenmek için bir sebeptir bu şarkı.
kevin moore'un önünde saygıyla eğilten dt* şaheseri.
'şarkı' derseniz çarpılma ihtimaliniz var, aman diyeyim.
"never come near me again, do you really think i need you?!"
diye de bir kısmı vardır ki, "eski sevgilinin yüzüne çarpılası" gibi ama hissederek dinleyince, "neyse, 'eski sevgili'lerle kirletilebilecek kadar alçalmadı bu parça." dedirtir insana.
öyle de garip bir şeydir space dye vest, awake albümünün en parlak incisi olup, kapanış parçasıdır aynı zamanda.
müziği ve giriş kısmı nedeniyle gözleri bir noktaya dikmek ya da kapatmak suretiyle dinlenebilecek bir şarkıdır. şarkının son kısımlarında ise koşma hissi duyarsınız.
ergenlik çağındaki kızlar şarkıyı ömürleri boyunca bilmeyip ve dinlemeyip,kime ait olduğunu bilmeyip iletilerine hunharca "love is an act of blood and im bleeding <3" yazmışlardır.
öff nasıl şarkıdır bu yahu.
insanı ağlama krizine sokabilitesi en yüksek şarkıdır.
kevin moore'un harikasal ötesi eseridir.
türkçeside şöyledir :
meleklerin üstündeki ağaç sansarlarının
sayfalarına düşerken
kalbimin batıya çekilisini hissediyorum
geleceğin bir yabancı kılığına girdiğini görüyorum
uzay rengi yeleğin içindeki aşk
aşk kanın bir hareketi ve ben kanıyorum
kalp seklindeki bir havuz,
güzelliğin izdüşümünün aksettirilmesi,
her zaman en kötü başlangıç
[kesitler: julian sands - "a room with a view".]
"ama o kimsenin bilmeyeceği bir türden,
bir şey olarak görüyor, bir tabloya ya da bir
fildişi kutuya sahip olup bakmak gibi. sahip
olunup başkalarına gösterilecek bir şey. o senin
gerçek olmanı, düşünmeni ve yaşamanı istemiyor.
o seni sevmiyor.. ama ben seviyorum. sen, kollarımda
olduğunda da senin kendi düşünce, fikir ve duygularına
sahip olmanı istiyorum. bu bizim son şansımız, ..
bu bizim son şansımız."
simdi sen gittin ve ben bununla uğraşıyorum
öfkemi yutmayı öğreniyorum
yeni bir kız buldum, yapabileceğimizi düşünüyorum
tabii o,sayfada kaldığı sürece.
bu benim istediğim son değil.
ve hiçbir zaman açık olmayacağım.
[kesitler: "the trouble with evan", "the fifth estate".]
".. buradan taşınacaktım.. hmm ..
bir .. bir iş bulmak.. bir ev almak..
hmm .. ama çalışmak istediğim gezinti yerine gittim
ve bana bu iş için çok genç olduğumu söylediler"
[kesitler: jim hill - oj simpson .]
"bazı insanlar gerçeklerle yüzleşmeden nasihat
veriyorlar. işte bu o, onun şüphesiz en büyük
siz bunu deneyeceksiniz, o da deneyecek. ..
ve uhh .. buraya biraz yardım gerekli.
bence kimse bu adamın neler hissettiğini söyleyemez."
[kesit: conan o'brien show]
"bu, bunu söylüyorlar, bilirsin, houston
ya da onun gibi bir yer, bunun 10 ama bu kuru bir hava.
houston da bunu mu söylüyorlar ?
oh, belki de değil. kafam karıştı.
onlar havuza girene kadar kuru herhalde. "
[kesitler: "the trouble with evan", "the fifth estate".]
" ... ben güneşle ayağa kalkarım...
dinle, kendi odana sahipsin, içinde
bu kapı akşam dokuzda kilitlenir.
eğer akşam dokuzda burada değilsen, uyuyacak
başka bir yer bulman gerekir. çünkü
sen bu evde bir serseri olmayacaksın. çorba hazır..."
suçumu üstüne alabilecek kimse yok
isteseler bile.
hiçbir şey akıllı tutmuyor beni
ve senin için hiçbir şey fark etmiyor
amacımı yöneltebileceğim bir yer de yok.
bu yüzden her yerdeyim.
yanıma yaklaşma bir daha.
gerçekten sana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?
ve güleceğim, rol yapmayı öğreneceğim
ve hiçbir zaman açık olmayacağım
ve savunacağım hiçbir hayalim olmayacak
ve hiçbir zaman açık olmayacağım.
an itibariyle başlığı sol frame'de gördüğümde beni acayip heyecanlandıran şarkıdır. şöyle ki bu şarkı beni dağıtan ender şarkılardandır. bir kevin moore klasiğidir. melodisi çok basittir, sözleri arabeskvaridir, ama dream theater bu şarkıyı öyle bir yapmıştır ki işte o yüzden dream theater yeryüzünün gelmiş geçmiş en kaliteli müzik yapan grubudur.
edit: imla.
notalarına her dokunusumla beraber gozyaslarımı buz gibi donduran,insanın durduk yerde hayatı sorgulamasına neden olan başyapıt;belkide hayatın kendisi.
hayatımın arka planında çalan melodi. dinlemekten bıkılmayan, bıkılamayan ve her üzüldüğünde omuz olan. bir şeyleri kusma, rahatlama ve bile bile yalan söyleme kendi kendine. kevin moore'a tapınma sebebi.
"there's nowhere to set my aim, so i'm in everywhere."
If you're not in this house by nine o'clock, then you'd better find some
place to sleep. Because you're not going to be a bum in this house.
Supper is ready..."
bu herifleri hiç sevmeden,
muhtelem bu geceden sonra yine hiç sevmeyecek olarak-
kevin moore un bu şarkıyı moda kataloğunda gördüğü bir kız için yazması beni çok etkilemiştir. çünkü hayatında ilk defa ve sadece bir dergide gördüğü birisi için böyle harika bir şarkı yazmak gerçekten delice.