başlıktaki ilk iki entrysini giren yazarların nickine ilham kaynağı olan grubun, "abi bence en iyi muse şarkısı şudur" cümlesindeki "şu" yerine konabilecek n. şarkısından biri **
girişinde, çok bildiğimden değil ama, Sergei Rachmaninoff'un bir bestesinden ilham alındığı yazılmış çizilmiş vakti evveliyatında. ufak bir link kurcalaması bunu teyit de edebilir. derdim bu değil. derdim şu, bu şarkının xx anniversary remixx versiyonunun üçüncü dakikasının ilk saniyelerine tekabül eden kısımda öyle bir yaylı girişi var ki, durup durup dinliyorum son zamanlarda.
sözlükte son birkaç aydaki entrylerimin düzenli bir sıklıkta muse'a ayrıldığını görmek zor olmayacağından, bu şarkıyı "arada sırada" dinlediğimi iddia edecek değilim. yıllardır düzensiz aralıklara böldüğüm muse sevdamı derli toplu incelediğim bir sürecin sonlarındayım yalnızca. binaenaleyh, eski (orijinal) versiyonunda defalarca kez dinleyip de kaçırdığım bu detay, remix halinde bu kadar belirgin ortaya çıkınca ve bunu bu yeni muse "takıntım" esnasında fark edince bir yerlere döşenmeden edemedim. son entry'nin 2013'te girildiği göz önüne alınınca o kadar saçma bir update de olmayacağı kanaatindeyim.
selam ve dua lipa ile bitiriyorum çeyrek kadeh şarap sponsorluğunda yazılmış bu entryi.
dünyanın en güzel introlarından birine sahip şarkı. dinlerken kendinize bile yabancılaşır, bir garip olursunuz. özellikle ''space dementia in your eyes and peace will arise'' kısmında kendinizden geçmeniz kaçınılmazdır.
trip bir parçadır. bir an uzay boşluğundayken bir anda uçurumdan düşüyorken bulursunuz kendinizi. hafif radiohead havası vardır. vokalin sesi aşırı derece thom yorke'e benziyor.
you'll make us want to die
i'd cut your name in my heart
bu dizeleri söylerken matthew bellamy'nin sesinin titrediğini hissedersiniz.o titremede şarkının tüm anlatmak istedikleri gizlidir.patlamaya hazır ses bombası gibi.kızgınlık,öfke,hayal kırıklığı vardır bu şarkıda.aralara da hüzün serpiştirilmiştir.duyduğu o öfkenin arasında kaybolup gider.
çok hassas zamanlarda dinlenilmemelidir. * *