memlekette ne kadar insansever (!) olduğunu öğrendiğim entry. birisi çıkıp da ''soğuk havalarda sokak hayvanlarını unutmayın, yemek artıklarınızı toplayın, ucuza sakatat alın yedirin'' deyince hemen ayranı kabarmış şerefsizlerin...
işsiz insanların şikayetlerini televizyonda seyrederken ''tembel bunlar amq, her yer iş kaynıyo'' diyen, parkta otururken yanına gelip 1 liraya sattığı kalemlerden almasını isteyen garibana siktir çekenlerden olduklarını bilmesem neredeyse inanacağım samimiyetlerine.
gerçi daha beter orospu çocukları da gördüm, komşumuz, hemen bizim balkonun yanındaki balkonuna naylon poşet asardı, rüzgar estikçe hışırdasın diye. çünkü biz balkona kuşlar yesin diye ekmek kırıntısı koyuyormuşuz, kuşlar hem gürültü yapıyor, hem bunun balkonuna pisliyormuş.
aç insanlar dururken köpeğe sakatat alınır mıymış, o sakatatın içindeki kemikler bir yerine mi girdi orospu çocuğu?
sokak insanları diye çemkiren arkadaşlara da sormak isterim: kaç evsize yardım ettiniz şimdiye kadar?
başka kentleri bilmem, doğal olarak önceliğim yaşadığım kent. buralarda sokak hayvanı kedilerdir ve az sayıda köpek. soğuk ya da değil, kasaptan ciğer almak da gerekmiyor. bu hayvanlar her tür atığı yiyorlar. yapacağınız sadece onların yiyebileceklerini diğer çöplerle karıştırmadan ayrı bir naylon poşete koyup çöp konteynerinin yanına bırakmak. hepsi bu.
ha, neden? şundan: onlar da bu dünyayı bizimle paylaşıyor, onlar da allahın yarattıkları, onlarda tabiatın bir parçası. dünya sadece bizim için yaratılmadı ya da oluşmadı -bakış açınıza göre-.
havadaki oksijeni paylaşıyoruz onlarla, çöpe atacağımız yiyeceği paylaşsak ne kaybederiz? size masrafı bir kıytırık çöp poşetidir.
ve nedir bu sevgisizlik? ufuk günaydın'a onca saydırdık, ne farkımız kalıyor ondan?
tabiki duyarlı olmak gerekir ama mantıklı da olunmalıdır. onlar hayvan, doğal yaratıklar. insanlar evde beslesinler diye yok onlar. onların ortamı doğa. soğuk, kar, aşırı sıcaklar vs. bu hayvanları sanıldığı kadar etkilemiyor. yani insanlar beslediği için mi kedi, köpek vs. günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş? ama tabiki yardımcı olabilecek imkan olduğu sürece de yardımdan, sevgiden zarar gelmez.
hayvanların yaşam alanını onlar için yaşanılamaz hale getiren, bizler olduğumuza göre, bu vb. durumlarda onlara yardım etmesi gereken yine bizleriz. yoksa doğa doğal ortamına bırakılsaydı, hiçbirinin unutulmamaya ihtiyacı yoktu, gayet de kendilerini idare edebilirlerdi aslında. ama o kadar benciliz ki, koca bir dünya'yı kendimiz hariç hiçbir canlının yaşamaya devam edebileceği şekilde nefes almaya elverişli tasarlamak aklımıza gelmedi. ama bu şartlar altında; biz bozduk, biz toplayacağız..
vicdan sahibi bir yazar arkadaş bir çağrıda bulunuyor, evinizdeki yemek artıklarını sokaktaki aç hayvanlara verin, onları da düşünün diyor, altta uzayıp giden polemiğe bak... yok sokaktaki insanlar dururken hayvanlara yardım da neymiş, yok hepsi öldürülmeliymiş...
size sokaktaki insanlara yardım etmeyin diyen oldu mu burada? belediyeler dernekler bakacakmış, belediyeler dernekler görevlerini yapsalar burada böyle başlıklar açılmazdı...
dünyanın her yerinde açlık çeken, sokakta yaşayan milyonlarca insan var, sokakta aç kalmış bir kediye yemek vermek için hepsinin doymasını mı bekleyeceğiz?
sokakta orospu çocuğunun biri tarafından dövülen bir köpeği kurtarmak için savaşların bitmesini mi bekleyeceğiz?
ne kadar da insan severmişsiniz yahu, gözlerim yaşardı!
Anlamadığım nokta, birisinin çıkıp da ''1-2 lira verip kasaptan biraz sakatat alıp onları besleyin, balkonunuzun kenarına azıcık ekmek ufalayın, kuşlar yesin'' demesinin bu beyzadelerin neden bu kadar zorlarına gittiği...
sadece sokak hayvanları değil o miniminnacık serçelerde unutulmamalıdır. bayat ekmekler atılmamalı, birazcık suyla ıslatılıp pencere önüne konulmalıdır.bakın nasıl 5 dakika sonra o pencereye üşüşecek serçecikler. tabi durup seyretmeyin onları, yoksa gelmiyorlar bir daha.
sadece soğuk havada değil her zaman unutmayalım sahip çıkalım.çok küçüktüm bir güvercin yavrusu bulmuştum.muhtemelen sapanla vurmuşlardı kanadına.çok küçüktü.arkadaşım bakma bırak düzelmez demişti.sadece ona bakmadım sevgimi de verdim.çok büyüdü.çok ilgilenmiştim odamda bakıyordum.düzeldi.onu dışarı bıraktığımda,onun uçtuğunu görmek paylaşamadığım mutluluklardan biridir.camımın önüne ne zaman ekmek kırıntsı bıraksam,onu tanıyorum.
tabi besleyelim, evimize alalım, olmadı koynumuzda yatıralım. bi karışı geçmeyen karda, 11 milyonun artığı çöpü yetmez aç kalırlar. postları kürkleri de sıcak tutmaz tabi.
ne sokak çocukları mı? onları belediye kısırlaştırabilir, aşılarını yapıp küpelerini takıp salabilir, hiç olmadı zehirlesinler bari.
(bkz: bi zahmet öl)
edit: yazar yukarıdaki bir entryde okuduğu ve kanını donduran (anladınız siz) ifadelerin etkisinde bir anda yazmıştır bunu. aman diyim.
şehir merkezlerinde yaşayan kedi, köpek ve kuş gibi sokak hayvanlarının içinde bulunduğumuz çetin kış şartlarında ne gibi zorluklar ve sıkıntılar yaşadığına dikkat çekmek için açtığım başlıktır. sadece 2 tl. karşılığında 3-4 kg. sakatat alıp bu yardıma muhtaç hayvancıkları sevindirmek inanın ki yüreğinizde tarifi mümkün olmayan bir huzura sebep olacaktır. hadi 2 tl. bütçenizi zorladı, o zaman en azından ekmek kırıntılarını camınızın önüne atında kuşlar nasiplensin.
