Sözün yalın halinden
görünür ışıkları
aşka giden yolların,
bir sokağın başında
baharın bir akşamında
gül dökülür göğünüzden
Yüreğimin yarısı aşksa
isyandır diğer yarısı,
önyargısız düştüğüm
gözlerinizden öğrendim
dertlere açılıyormuş
oyunlarınızın kapısı
Hatırından söz edilir
bir fincan acı kahvenin,
baş koyduğum yolunuzda
çilenizle yoğruldum
canım bezirgan elinde
yas evine döndü ömrüm
Hayatın kenar süsü
doğumların izdüşümü
ölüm de bir kapıdır
gün be gün aralanan,
yıllanmış şarapların
kekre tortusu gibi
çöker zamanın bağrına
Huzursuz bir tohumun
aşkı boyut değiştiriyor
dönüşü yok bu gidişin,
beğenmiyor gömleğini
ipek tüylü mor tırtıl
kelebeğe imreniyor,
baharın bir akşamında
sözün yalın halinden
ırmaklar köpürüyor. **