bu kutuplar güney ve kuzey kutuplari olarak ikiye ayrilirlar. kuzey güneye, güneyse kuzeye bok atip durur. sözlügü unutup, mahallenin cazgir karilari gibi kavga edip dururlar. ayar verdigini sanan yazar bozuntusunumu dersiniz, birbirine havagazi basip patlatanimi dersiniz, hepsi mevcuttur. tek birseyi unuturlar, oda sözlükteki kelimenin, yada tanimin ne oldugunu belirtmek.
demokratik sistemlerde varlıkları son derece gerekli ve yararlı görülen farklı fikir akımlarının sözlükte vücut bulmuş halidir. Ancak balık baştan kokar misali, sözlükte de fikir alışverişleri bok atmadan öteye geçmez, niye balık dedik, çünkü memleketimizde kahvehanelerden millet meclisine kadar bu alışveriş bok atma şeklinde gerçekleştirilmektedir.
(bkz: bok atmanın dayanılmaz hafifliği)