anlatacak, paylaşacak, bildikleri çok şeyleri olduğu halde, bunları seslendiremeyen, bilgisayar başına geçtiğinde, tüm kelimeleri yerli yerine tabiri caizse cuk diye yerine koyan, tanıdık, bildik, bizden ve kafaları karışık insanlardır.
şairlerin normalde sürekli şiir okuyarak gezdiğini sanmak , komedyenlerin her daim komik olduğunu düşünmek , tecavüzcü çoşkun'dan korkmak hep bu fikrin sonuçlarıdır.
bazı insanlar kendilerini yazarak , bazıları ise konuşarak ifade eder.
hatta bazıları ifade etmez. yüklenmenin manası yoktur. **
sözlükteki görevine pek bi alışmış olmasından mütevellit sadece yazar, konuşmaz. kişinin sahip olduğu yazma yetisi, çok fazla kullanması neticesinde gelişmiş ve bunun yanında kullanmadıkları ise körelmiştir.
Kendini yazı ile ifade edebilen insanlardır. Kişilerin taptığı, ilahlaştırdığı yazarların tv de 2 kelimeyi bir araya getirememesinin de en büyük nedeni budur.
sozlukte çikolatalı kek misali oradan oraya seken ancak birebir de konuşma kabiliyeti az olan insanlardır. teoride kolay pratikte zor misali.
yalnız belirtmek isterim ki ne zaman zirve misali bir şey olsa anlarsınız ki çoğunluğun %90 mustariptir bu tıkanıklıktan.
kendi halinde takılan aralarında konuşmayı beceremeyen bir grup insan topluluğu.
neyse çaresi alkoldedir efenim, tavsiye eder kızlara selam ederim.
üstüne gidilmemesi, yargılanmaması gereken insanlardır.
adam/kadın belki güveniyor kendine de konuşurken tükürüyor be ibişim he?
olamaz mı yani? madem olur diyorsun ibişlik yapmayalım o zaman di mi ibişlerin ibişi.*
evet bu tip kişileri şöyle gruplandırabiliriz.Birincisi, kopyala yapıştırcılardır.ikincisi, diğer yazarları okuyupta kendine göre birşeyler ayarlayanlardır.Üçüncüsü, televizyondan, radyodan çeşitli yerlerden duyduğu entrasan lafları cümle içinde kullanmaya çalışandır.Dördüncüsü, içine kapanık, kendi dünyasını yaşayan tiptir.Yani anti-sosyal kişidir.beşincisi, kelime dünyası çok güçlü, bilgisi kuvvetli ve bunları normal fazla ifade edemeyen(bu tipte çok ünlü edebiyatçılar vardır.)kişilerdir.