küstahlıktır. fakat eksik söylendiği için. okur-yazar denmesi gerekir. o zaman tam olur işte.
yav yazar'dan kasıt belli. sözlükte yazı yazanlar için yazar denmesi kadar normal bir durum var mı? ha sıçıyosan, tabiki küstahlıktır yazar denmesi, sıçar daha uygun kelimedir.
(bkz: burnuma kötü kokular geliyor)
bu başlık altından örnek vermek gerekirse; kendisini ifade edemeyecek kadar kıt bir birikime sahip olan ve cümle kuramayıp bakınızlar veren cuhela insanların küstahlığıdır. bu tip insanlar normal hayatta da kendilerini ifade etmekten yoksun olduklarından, gülerek, anırarak, hakaret ederek veya saldırarak iletişirler. bu insanların kendilerine yazar demeleri, büyük bir küstahlıktır.
yazma özelliği olmayan (yani yazım kurallarından, düzgün cümle kurma, kendini ifade etme yetilerinden noksan) , bilim, edebiyat, sanat alanında kitap yazmayan, doğru dürüst kitap bile okumayan, vaktinin çoğunu sözlükte geçiren, özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazmamış, sadece sidikli bir programa veri girmiş, bir programa giriş izni olan kişilerin küstahlığı.
yazarın çeşitli anlamlarını bilmeden yorumlanmaması gereken hadisedir. birtakım kişiler tarafından algılanan yazar; roman yazarı, köşe yazarı ve kitap yazarı gibi bilimum emeğini yazma işine adayan, bu iş için senelerini veren kimselerdir. fakat, sözlükteki yazar; yazma eylemini gerçekleştiren kişi anlamında kullanılmaktadır. aynı ilişki anket ile anketör arasında da bulunmaktadır.
asıl küstahlık yazarın yerine yazman, yazıcı, uuser gibi ifadelerin kullanılmasıdır. özellikle uuser kati suretle kullanılmaması gereken kelimedir. türkçede yazma eylemini yapan kişiyi anlatabilecek bunca kelime varken neden uuser kullanılsın ki, yabancı dil özentisinden mi?
orhan pamuk'un yazar olamayacak kadar kalitesiz bir kalem oynatıcı olduğunu savunurken kendilerine yazar diyen bilinçsiz, cahil, küstah ve karşıt görüşlerini ad homineme uygun biçimde muhatabına hakaret ederek belirten kitlenin ironisidir.
her şarkı söyleyenin şarkıcı, her şiir yazanın şair olamayacağı gibi sözlükte yazı yazanlarında yazar diye tanımlanması doğru değildir. ama sözlüğe sadece okumak için girenlerden ayrılmak için sözlük yazarı denilmesi de mümkündür. zaten, kullanılan yazar kelimesi sözlükte yazan kişiyi işaret eder biçimdedir ve bu konuda bir karmaşa yoktur.
bence sözlük yazarı diye isimlendirilmesi küstahlık olmaz, hem zaten pabucumun rakçısı tabirine benzeyen bir söylenişi var.
haklılık payı olmakla beraber tdk incelendiği vakit bakalım karşımıza ne çıkıyor?
1 . Yazma özelliği olan şey.
2 . Bilim, edebiyat, sanat alanında kitap yazan kimse, müellif.
3 . Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, muharrir.
bu durumda 2. ve 3. şıklara uymadığımız aşikar. ancak 1. şıkka uymakta mıyız varın siz karar verin.
aslına bakarsanız 1. şıkta da "yazma özelliği olan şey" derken, sanki kalemden bahsetmiş gibi ama yine de lastikli yani nereye çekersen. ne dersiniz?
neden yazar denmezlerden bir sebep daha açıklayayım ki iyice belirginleşsin akıllarda bu küstahlık.
her kitap yazana, her köşesi olana da yazar denmez, evet. yazarlık özgür bir şekilde düşüncelerini ifade edebilmeyle ortaya çıkması gereken bir payedir. özgür bir insan yazar olabilir. başkalarının reklamını yapmak için duygusuzca yazılar yazan birisine ne kadar yazar denebilirse formatı delmeyeyim diye taklalar atan, moderasyona ters girmemek için onların düşüncelerine paraler açıklamalar yapan sözlük kullanıcısına da o kadar yazar denilebilir.
bilimum sözlüğün en ortak mitidir. bildiğin küstahlık, terbiyesizliktir.
sözlük kullanıcıları, sözlük denen kodlardan oluşmuş programı kullanarak, veri giren insanlardır. bunu yapabilmeleri için kendilerine kültürel birikimlerini ortaya koyabilecekleri veya donanımlarını ortaya serebilecekleri bir test yapılmaz. eli klavye tutan her kullanıcı sözlük denen programı kullanma hakkına sahiptir. ama ne büyük küstahlıktır ki bu kullanıcılar yazar olarak nitelendirilirler. "üçüncü nesil yazar; yazılarını çok beğendiğim yazar; iyi yazar; kaliteli yazar..." vs. gibi. bu ne büyük bir küstahlıktır ki, yıllarını okumaya vermiş üstadların payesi kitap okumayı fazlalık olarak görebilen sanal illüzyonun bir parçası olan cahiller için de kullanılmaktadır. gerçekten büyük küstahlık. yazar olmak o kadar kolay mı lan? ben bile kendime yazar demekten çekinirim. bir şeyler karalarım ama kendime yazar diyebilmem için daha çok okumam, çok yazmam gerekir. halbuki klavyede iki klikata klikata yapabilen bir bakmışsın ki yazar olmuş. terbiyesizliğe, küstahlığa bak.
