bunların altına entry giren bazı arkadaşlar açıkça RTE ve türban taraftarı yazılarıyla beni hayrete düşürmüşlerdir.ve daha araştırmaya üşendiğim bir çok başlık ve altına yazılan entryler de tezimi doğrulayıcı niteliktedir.netekim ;
türkiyede öğretmen olmak için 4 senelik bi eğitim fakültesi bitirme zorunluluğu olduğunun farkında bile olmayan insanlar kalkıp utanmadan anayasa hukuku profesörü sayın prof. dr. erdoğan teziç'i nasıl eleştirmektedirler.bi aç bak efendi kanunlara ne yazıyor nedir ne değildir.kararı oku anla ondan sonra somut deliller göster bize anlat bizde okuyalım katılmıyosak katılmayalım fikir paylaşmış olalım.ama yok.neymiş efendim "kim din öğretmeni olucakmış" "din'e vurulan darbeymiş" bu mudur? ne bi önerme var ne bir fikir var."din'e vurulan darbe"
emine erdoğana yazılan mektupta milletvekili hanfendi büyük bir açıklıkla düşüncelerini dile getirmiş.haklı nedenleri var kendince.türk kadınını temsil etmemek üzerine yoğunlaşıyor.gerekçelendirilmiş alkışlanacak bir yazı.ben emine erdoğan'ı yurt dışı gezisinde gördüğüm zaman kendi adıma sölüyorum büyük bir utanç duyuyorum.emine erdoğan orda ne benim annemi ne anneannemi(kendisi kapalı bir insandır) ne kız kardeşimi ne teyzemi ne babaanemi ne kız arkadaşımı hiçbirisini temsil etmiyor.şöyle bir etrafına baksın bu arkadaşlar bir yere gittikleri zaman kaç tane kapalı kaç tane açık insan var etraflarında? ondan sonra "o türbansızlara karışıyo mu ki yaa" deyin lütfen.türkiye'nin büyük çoğunluğu türbansızdır efendim. ya açıktır ya da başörtüsü vardır. türban kesinlikle ve kesinlikle rte'nin literatürümüze kattığı bir siyasal simgedir.
hatırlanacak olursa bu rte kişisi bir zamanlar bir şiir yazmıştı."minereler süngümüz,müminler askerimiz" tarzında.ve aldığı ceza ile hapis yattı ve bu suç milletvekilliğine engel olacak nitelikteydi.ama ne oldu "değiştim" dedi.parti kurdu ve oy veren halkın %34ü tüm halkın da %25inin aldığı oylarla mecliste %67lik bir çoğunluğa erişti.ama hala milletvekili olamıyordu.abdullah gülü başbakan etti.anayasa değiştirildi bir katakulli yapıldı.şırnakta seçimler yenilendi aday oldu girdi.icazet almak için amerikaya gitti ve başbakan oldu.
o dönemlerde de kemal derviş'in ekonomi iyiye gitmesine rağmen erken seçim erken seçim ısrarlarına ne demeli? niye be adam iyiye gidiyo işte.neden bu ısrar?hiç düşündünüz mü?o dönemin başbakanı sayın bülent ecevit'de "halk öle istiyosa gidelim erken seçime" dedi ve gitti.bu olaya şimdiden bi örnek verelim rte ne yapıyor? erken seçim hayalleri kurmayın diyor. e halk istiyo. hani demokrattın be adam?rtenin demokratlığı sadece türban konusunda maalesef.
türban rte'nin literatürümüze soktuğu bir siyasal simgedir dedim.neden?
eskiler hatırlayacaktır.bu rte'nin değiştiğini iddia ettiği yıllarda bir furyadır başladı ana haber bültenlerinde, "yeni tesettür modası" "artık modern kapanma dönemi" "tesettür sektörü büyüyor" adı altında...ve örnek olarak da bu insanın eşi emine erdoğan gösterildi hep o zamanlar.ondan sonra başladı bu türban lafları.başörtüsüydü o güne kadar.
neden siyasal simgedir?
efendim bir anti örnek vermek gerekirse;
atatürk samsuna çıktıktan sonra tek bir lafı ağzından düşürmedi.bütün kongrelerde 1.karar olarak hep o alındı. neydi bu laf?
"egemenlik kayıtsız şartsız milletindir\"
o zamanlar şimdiki gibi ileriyi göremeyen insanlar bu lafı irdelemedi."evet milletindir" dedi ve geçti.ama egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu tek sistem vardı "cumhuriyet". atatürk o maddeye yaptığı vurgudan cumhuriyeti istediğini belli ediyordu şimdiki tabirle kendi "tabanına"
bakıyoruz rte'nin ağzından düşürmediği tek lafa:
"türban serbest olacak" buyuruyor hazretleri.
nedir türbanın serbest hatta zorunlu olduğu sistem "şeriat"tir efendiler.
rte "türban serbest olacak" söyleminde kendi tabanına şeriati müjdelemektedir kanımca.
ve bu adam 90lı yıllardaki konuşmasında ne demişti? "ya laik olursun ya müslüman" bu kadar dar görüşlü bir insana nası inanırsınız.
türban hakkındaki görüşlerimi de yazıya ekleyerek kapatmak istiyorum.
siyasal simge olarak gördüğümü ve nedenlerini yukarıda belirttim.üzülerek düşündüğüm şey şudur:
bizim insanımız bu kadar saf mı ya.kadınlarımız özellikle.nası inanabilirler bu yalanlara?nası bu işi temel hak ve özgürlüklerle başdaştırabililer hayret ediyorum.temel haklar nedir , yaşama hakkı , vicdan özgürlüğü , mülkiyet hakkı , fikir özgürlüğü , vs vs.. türban takmanın nesi temel hak?kimse sana demiyor ki islamiyete inanma burası laik bi ülke laikler teisttir. yok böyle bişey.ve bu yasak da sadece kamusal alanlarda geçerli olan bi yasaktır.ne yazık ki bunu alıp sanki ülkenin heryerinde yasakmış gibi zannettirenlerin provokasyonuna gelmektedir insanlarımız.vay efendim türbanla giremiyoruz.e kural ne var bunda? o zaman lise öğrencileri isyan etsin biz forma giymek istemiyoruz sivil gelicez. hakimler isyan etsin biz davalara cübbeyle girmek istemiyoruz capriyle giricez polisler isyan etsin ben bu kıyafeti giymiycem sivil gelicem diye.idari bir kural efendim.bu ülke vatandaşıysan uymak zorundasın.türban sadece bu kadar basit bir idari kuraldır.
kimsenin kapanmasına karışmak haddimize değildir.başörtüsü ve türban bambaşka şeylerdir.ayrıca bu nası bir iş?
başını kapatıyorsun
üstünde dar body,altında dar etek bütün herşey belli.bu kadar mı düşürdünüz islamı? amaç zaten o değil mi erkekler bana bakıp hakkımda kötü düşünmesin? ayakta sandalet efendim güzel güzel bilekler belli,yüzde tonla makyaj dar kot kısa kollu body..ama türban? bu mu arkadaşım bu işin amacı?hayır değil.bu kadar basit değil...ben 3 tanesini birarada gördüm konuşurlarken 3ünün de yüzü mosmor burunları bantlı.türbanlı bunlar.burun estetiği yaptırmışlar ne kadar güzel görüneceklerinden bahsediyorlar. malesef islamiyetimizin de içi boşaltılmaya başlandı.
Sol partilerin toplamda %30'larda kaldığı canım ülkemde en kaliteli ortamda bile görülen hastalık türüdür. Sağcılık hastalık değildir,sağcıların vaatlerinden dolayı sağcı olmak hastalıktır. Solcular halkın duygularını kullanıp oy toplarlarsa ben sözlük biraz sola mı çekiyor ne demekten gurur duyarım,çünkü şu an benim siyasi görüşüm yalnızca çağdaşlaşma yolunda tutulan Atatürk yoludur. Ancak bu hastalıklı görüşleri at gözlükleriyle savunan insanlar bu hatalarında ısrarcı oldukları sürece evet sağa çekiyor diye cevap verebileceğim sözde soru cümlesidir.
Sağcı değil de tutucu diyorum ben bu arkadaşlara. Çünkü sağcılık solculuk 80'den beri geriye saymıştır. Gelişen kavramlar atatürk devrimciliği ve cemaatçiliktir. Bunlara bir de ülkü ocakları eklenmiştir ki bunlarda cemiyet,cemaat arası bir şeydir,zaten çıkan gençlerin yarısı bir seneye kalmadan fetullahçı olup çıkmaktadırlar. Bu onların seçtiği yoldur;ancak insan hangi yoldan gidiyorsa o yolun yolcusu olmak istediği için olmalıdır,o yoldan rant elde etmek için değil. Evet ben de şu an %30'luk kesimden yana kullanırım ve inatla sağdan sola çekeredim sözlüğü. Bu da tamamen gördüğüm tüm aydınların halkçı,insancı olmasındandır. Eğer illa bir şeyci olacaksa sözlük yazarları size tavsiyem:
Çünkü hem dine saygı duyan hem de yarına tutunan tek görüştür dünyadaki,ne cemaatlerdeki gibi yarından vazgeçmeyi,ne de marxist düşüncedeki gibi metafizik alemden vazgeçmeyi öngörür. aksine bu iki kavramı öyle güzel bir potada eritir ki,tüm insanlığın ellerini birleştirebilecek kadar aydınlık bir yoldur.
Zeminin duz olmamasından dolayı o zeminin uzerindeki herseyinde dolaylı olarak aynı tarafa cekmesidir.
Egimde kalmıs tarafa takviye gereklidir...
Yerinde yapılmıs bir saptamadır.
tesettürü,yani islami bir hükmü "sağ" kavramı ile açıklamış klasik bi-haber yaklaşım.
sözlükteki birçok "sağ"cı başlığın varlığından şikayet edenlerin,şikayet ettikleri şeyin mahiyetinden bu derece habersiz kalmalarındaki vehamet beni ürkütmekte.
ey ahali,duyduk duymadık demeyin;sağ ya da sol siyasetten bahsedebilmek için;
1-sözkonusu toplumda sınıflı bir yapı olması gerekir.(Türkiye'de hiçbir zaman sınıflı bir toplum yapısı oluşmadığını dikkate alırsak,diğer maddeleri yazmaya gerek kalmaz.)
2-islami siyaseti(ki akp asla ve kat'a bu siyasete bir örnek değildir)sağ literatürde değerlendirmek,hataların en büyüğüdür.çünkü "sağ"demek,statükodan yana olmak demektir ki,islamcı birinin statükodan yana olması mümkün muhtemel değildir,çünkü mevcut siyasi konjonktürde "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez"şeyler vardır.bu durumda sağ'ın islami olmasından söz etmek,cehaletin zirvesidir.
neyse,yemek yemem gerekiyor,bazılarına bu konuları geldiğimizden beri anlatmamıza rağmen anlamayışları hevesimizi kırıyor,uzatmak da kar etmiyor,ben susayım ve yemeğimi yiyeyim.bazıları da küvette kulaç atmaya devam ededursun.bana da afiyet olsun.
bence sağa çeken yazarlar atılmalı. rot balans ayarı yapılmalı. denge oluşturulmalı. bak o zaman bi' daha sağa çeker mi? bi' kaç tanesini sallandıracaksın bunların bak o zaman bi' daha yapıyorlar mı?
-sözlük biraz sağa mı çekiyor ne?
+yok. bence sadece sen sola çekiyorsun.
sözlük geometrisinin bozulması: frenler ayarsızdır, hortum arızalı olabilir veya rot sertleşmiştir. ya da lastikler değiştirilmeli: yönsüz ve düz lastikler takılmalıdır.