her toplumsal katmanda görebildiğiniz abilerin interaktif sözlüklerde arz-ı endam edenleri. "top bizimdir, kuralları biz belirleriz" insanları. prim insanları. kendileri olmadığında sözlüklerin prim yapamayacağını kendilerine ve moderasyonlara inandırmış, aralarında oluşturdukları dayanışma zırhıyla malta şövalyeleri edasıyla sözlüklere takılan abilerimiz. birbirlerinin nick altı entry'leri birer yalaklık şaheseridir. fazla okumayın mideniz bulanabilir ya da o pespaye ve iğrenç salyalar ekrandan sızıp üstünüze başınıza bulaşabilir.
sakın bulaşmayın bunlara. çünkü bulaştığınızda öyle bir zırlarlar ki bilumum interaktif sözlüklerdeki kankileri bir cemaat dayanışmasıyla üstünüze çullanır ve entry'leriyle eşşek sudan gelinceye kadar döverler sizi. canciş kankilerine gösterdikleri sadakati öz kardeşlerine bile göstermezler belki. o derece bağlıdırlar birbirlerine.
dedim ya; bulaşmayın, en iyisi çalıyı dolanın siz.
bizler ki
açmışız ellerimizi,
ey gökteki uçan karınca..
ver elini bana, götür beni de gittiğin yere..
seni taşlayan ellerimle masturbasyon yaptıkça,
hatırlamaktayım bu eşsiz denizleri..
ve sana yaptığım onca iğnelemeleri.
ne olurdu ha sen olmasan.
ne bok yerdik biz bu çayırlarda.
cin harfli oyunların olmasa,
yaşanır mıydı şu istanbulda.
bizlere ne bok öğrettin ki
ey divan-ı lügat-ut türk kılıklı soytarı.
tavsiyelerinde hep -meli, -malı.
alafortan tabirlerin birini kasmalı,
bu şiir de bir şekilde tamamlanmalı...
(bkz: kobayashe)
sözlüğün dingilleri. onlar kırılırsa sözlük çöker, bir adım ileri gidemez. onun için kırmayın bu saygıdeğer abilerinizi, hürmette kusur etmeyin onlara. çünkü onlar, etraflarında küçük emrah tripleriyle el etek öpen yalakaları sayesinde hayat bulurlar, "abi" sözünden orgazm olurlar, nirvanaya ulaşırlar. okuyun göreceksiniz nick altı entry'lerini. okuyun göreceksiniz yıldızlı bakınızlardaki "abi hareket sana değil, topaydı" yılışmalarını, okuyun göreceksiniz "abi isteseydin verirdim" kırıtmalarını. okuyun kusacaksınız.