+ sözlük fikri açıdan tıkandı bence şevket.
- nasıl hocam anlat hele.
+ ya baksana şu başlılara, hep sik hep sok, hep türban, hep akp.
- kulak memelerin.
+ ne?
- kulak memelerini diyorum. yalasam şöyle yavaş yavaş. sonra yavaşça ellerimi göğüslerine doğru götürsem.
+ abi dur. abi dur. abi dur.
- hehehe tıkandı abuş.
hocanın biri ortaya bir kavanoz koyar. içini büyük büyük taşlarla tepeleme doldurur. sorar sınıfa: "çocuklar, kavanoz doldu mu ?" öğrenciler bir ağızdan "dolduuuuu!"... "hayır, dolmadı" der hoca. bu sefer kum doldurmaya başlar kavanoza. taşların arasına kum dolmaya başlar. "şimdi doldu mu ?" çocuklar bir önceki cinliği anlayınca, "dolmadııııı!" der. hoca gülümser, su doldurur kavanozun kalan boşluklarına.
"peki, bu ne anlama geliyor ?" .. çocuklardan biri cevaplar : "demek ki ne kadar meşgul olursak olalım, yeni şeyler için hep biraz zamanımız vardır."
hoca, "o da doğru ama çıkartılması gereken asıl ders şu; eğer büyük taş parçalarını baştan kavanoza koymazsanız daha sonra asla koyamazsınız." der.
sanal sözlük dediğimiz nane, sözlüklerin başı olan ekşi'nin sloganındaki gibi "kutsal bilgi kaynağı" olması gereken yerdir aslında. ama gerek ekşi, gerek diğer sözlüklerin ilk zamanları, gerek forum ve bloglar bu bilgi kaynağı görevini hemen hemen tüketti. artık herkes kendi fikrini anlatırken bile kopyala-yapıştır yapıyor. yapmak da zorunda esasında.
bunu bilen yazar ne yapıyor ? önce kısır döngü oluşturan bir kavgaya girişiyor, sonra geyik yapıyor, en sonunda yapacak şey kalmadığında bilgi girişi yapıyor. tabii o zamana kadar sıkılıp kendi haddini doldurmazsa. dolayısıyla sözlükte yedi gün yirmi dört saat aynı şeyler dolandırılıp, dolandırılıp saçma sapan uzuuun iletiler halinde ya da gerizekalı başlık açma ekolüne uygun olarak servise sunuluyor.
"e, bu ileti de uzun. bana hikaye anlatma" diyorsanız siz "baştan su koyuveriyorsunuz".
...
gigavat çarpı bin ton gel ye-- kabahat bende dost toz pembe, toz pembe dosta acı kahve.. post'a kandı dost!
gene baştan.
gigavat çarpı bin ton gel ye-- kabahat bende dost toz pembe, toz pembe dosta acı kahve.. post'a kandı dost-dost-dost-dost...
uzun zamandır "ben de mi sorun var?" diye düşündüren sözlüğün sorunudur. eleştiriye açık olmak lazım. uç sınırlarda dolaşılmaktadır örn: aşırı dini sömürüler... ve bu sıkıcı bir hal almaya başlamaktadır. kelime oyunları yapmak uğruna sol frame abuk subuk başlıklarla dolmaktadır. tamamen yeni gelen nesillerde sorun aramakta yanlıştır sorun genele yayıldıkça iyi entrylerde arada kaynayıp gitmekte , ayar vermek amaç haline gelmeye başlamaktadır. amaç nedir diye bir sorgulanmalı ve her akla gelen şey başlık olmamalı. örn: (bkz: hrrrrrrrrr hrrrrrr hrrrrrrr)
evet fikri bir tıkanma vardır laik kelimesinin anlamını bilmeden dinsiz laik , terorist laik gibi birbirine benzeyen saçma başlıklar açarak bu tıkanmaya neden olunmuştur. laik düzeni beğenmiyor olabilirsin ama bu düzeni kabul edenlere hakaret eden başlıklar açarak sözlüğe yeni hangi fikirler katılacak bunu merak ediyorum.
fikir açısından tıkanmışsa inanlık düşünce bakımından tıkanmış demektir. zira insanların en büyük özelliği düşünmektir. kimse düşünmüyorsa dünyada varolmak için bir neden de yok. ölelim o zaman gençler.
sözlük araştırılırsa görüleceği üzere henüz genel bilgi açısından yeterince dolmamıştır. açılan başlıkların içeriğinin sümüklü böcek kıvamında olması bizlerin bu durumdan rahatsız olmamızı sağlamıştır ki fikri açıdan tıkandığını düşünüyor ve durumu tanımlamaya çalışıyoruz. bu durumda eleştiren yazarların, vıcık durumdan rahatsız olan güzel insanların -ki azınlık olduğumuzu sanmıyorum- sol frame'in içerdiği başlıkları ve içeriklerini değiştirmeye davet ediyorum. sözlük bizimse, herkes istediğini yazabiliyorsa (!) buyrun sözlüğün beyaz çorap giymeyen yazarları...
ne zaman bu durum gerçekleşse, sol pencerede türban, eski sevgili ve içinde milyonlarca gereksiz bakınız bulunan başlıkların arttığı, kontrollü deneylerle ispatlanmış, artık teorem haline gelmiştir.