m.e.b tarafından kadro verilmeden atanan öğretmenlerdir. milli eğitim bakanı hüseyin çelik'in " kadrolularla aralarında bir fark yok ki" dediği sözleşmeli öğretmenlerin kadrolularla olan farkına şurda (#2335266) detaylı olarak değindik.
buna ek olarak emekli sandığına değil ssk'ya bağlı olurlar bu öğretmenler. öğretmenler odasında diğer öğretmenlerce * "eşşek s.ki" yerine koyulmazlar. okul müdürleri * sözleşmeli öğretmenleri "s.klemez".
kısaca bu devletin öğretmenlere yaptığı bir "yarramıyeoo" dur sözleşmeli öğretmenlik. 3. dünya ülkesi ayıbıdır!
hatta bunun 3-5 aylık olanları da var muhtemelen. çukurovadaki mevsimlik işçiler gibi. sen yıllarca dirsek çürüt, ülken seni adam yerine koymasın. ülkenin büyük ayıbı.
kadrolu öğretmenlik ile ücretli öğretmenlik arasındaki öğretmenlik türüdür. TSK'daki subay-astsubay-uzman çavuş hiyerarşisi milli eğitimde kadrolu-sözleşmeli-ücretli şeklinde tezahür eder.
ilk olarak 2005 yılında, şu an tekel işçilerinin de eylemlerine konu olan 4-C statütüsünde kısmi zamanlı geçici öğretici olarak başlamış, 2006 yılında 4-B'ye dönüştürülmüş ve sözleşmeli öğretmenlik adını almıştır. Şu anda MEB'de çalışan 600 bin öğretmenin *70 bin tanesi sözleşmeli öğretmendir. Maaş ve ek ders konusunda kadrolularla aynı şartlara sahip olsalar da, tayin hakları oldukça kısıtlıdır. Müdür ve müdür yardımcılığı sınavlarına başvuramazlar. Eş ve çocuk yardımından faydalanamazlar.
Velhasıl kelam, devletimizin "sosyal devlet" ilkesini git gide göz ardı ettiği, hükümetin ekonomiyle ilgili birçok konuda bir fabrika patronu gibi düşündüğü günümüzde sözleşmeli öğretmenlik, devletin, sayıları 250 bini aşan öğretmen adaylarına ölümü gösterip sıtmaya razı etme şeklidir.