benim bu konuda ciddi tespitim var. yapan arkadaslar kirilmasin kirmak icin soylemiyorum.
farkli olusumlar insanin zihinde arafa neden olur. guzel de diyemez cirkin de. iki duruma da ayni uzaklikta kaldigi ender olur insanin.
bu halde kaldiginda kotumser yaklasan insanlar bu olusumu hemen kotu addeder. sonradan bu kotuledikleri olusumlari begenebilirler hatta bu skca olur. bazilari guzelmis aslinda diyebilir.
bazilari burnunun rakimindan dolayi guzelmis diyemez, bi kere kotu dedi artik! iyimserler de hemen begenir sonradan vazgecer bu da skca olur.
soyut sanat yapanlar - sevenler de bu arafin hissini surekli yasamak isteyen begeninin uzun muddet sonra fiile dokulmesini seven kisiliklerdir.
soyut-surreal seven kisilikler ya da para kazanan insanlarin hemen anlasilmadigi icin o avantaji kullandiklarini dusunuyorum. para kazanan, parasini almistir mutludur.
begenilmeyen kisi de anlasilmadim, anlayanlar-sevenler de var tevilleriyle mutlludur.
yani bana gore mutlak mutlulugun pesinde olanlarin tercih ettigi yollardan biridir.
bu avantaji kacirmayip fulara dönüştürenler de mevcuttur.
Soyut sanatın hayaleti, insanoğlunun muazzam özgürlük duygusunun genişliğini temsil eder. Beynin ve toplumsal örgütün tüm çekmecelerini kırıyoruz. Her şeyi alt üst edip; cennetin elini cehenneme, cehennemin gözlerini cennete fırlatıyoruz ve evrensel bir sirkin doğurgan çarkını her bireyin gerçek düşlerine yeniden yerleştiriyoruz.
soyut sanat, figüratif sanat gibi dış dünyayı belirlemek ona öykünmek ya da onu yeniden üretmek çabasında değildir. soyut sanat insan aklının temel eğilimlerinden biri gibidir. soyut sanatta renk ve biçimlerin işlevi temel işlevdir. önemli olan tablonun ya da heykelin dengesi, yapısı, renk uyumlarıdır ya da tam tersine renk karşıtlıklarının gücüdür. Bazen maddenin etkisi bazen de sanatçının titiz bir biçimde plastik araçlardan yararlanarak yansıtmak istediği izlenime göre, hacimlerin, kütlelerin, çizgilerin ritmi ağır basar. bazı sanatçılar, yapıtın bütün yüzeyine yayılmış renkli bölümlerin zincirlenişine önem verir; bazıları içinse, geçerli olan yanlızca matematik ilkeleridir.
resim ve heykelde, yapının doğada rastlanan gerçek varlıkları betimlememesi anlayışı. bu tür bir anlayışla yaratılan yapıt sıra dışı gerçekliklere gönderme yapmamakta, dolayısıyla da yapıtın içerdiği betiler gerçek varlıklar olarak tanınabilir nitelikte bulunmamaktadır. modern sana çok büyük oranda soyut anlayışa yöneliktir. ilk gerçek soyut resimlerin 1910larda kandinsky tarafından yapıldığı söylense de, aslında soyut eğilimler sanatta tarih boyunca hep varolmuştur.
(bkz: wassily kandinsky)
doğada varolan gerçek nesneleri betimlemek yerine, biçimler ve renklerin, temsili olmayan veya öznel kullanımı ile yapılan sanata denir.
(bkz: Nonfigüratif)