protest yaklasimlarin varligi elbette o toplumun canliligina isarettir ama eylemin daha dogrusu protestonun sekli de onemlidir. tipki benzin dokerek kendini yakmak gibi, bu soyunarak eylem yapmakta eyleme esas teskil eden durum hakkinda bir ipucu vermekten cok, eylemi yapan kisinin ruh halini goz onune koyar.
soyunmakla olusacak infial ve o infialin boyutlari takke dusup kel gorundugunde belli olacak muhakkak...
cıplak vatandaş filminde şener şen'in yaptığı olaydır. gırtlağı da aşan dertlere karsı yapılacak son eylemdir. yakında ülkemizde sık göremeye başlayabiliriz.
benim teorime göre ilk kez ortaçağ avrupasında kiliseye karşı gerçekleştirilen eylemdir. Eylemden sonra kilise eylemi gerçekleştirenleri hem "şeytan" hem de "cadı" ilan etmiş ve idam etmiştir.
Teşhirciliğin her türlüsünden uzakta minnoş minnoş idame ettirilen hayatları rahatsız eder. insan bedenini bastırıp cinsel tabu yaratan toplumdan başlayıp o bedenin fütursuzca sergilendiği noktaya varan bir skalanın eğilip bükülüp çember halini aldığını düşünün ve bu çember kendi kuyruğunu yutan yılan kardeşe dönüşüyor. Bastırılmışlık duygusu teşhirciliğe dönüşüyor ve aşağı tükürsen taciz yukarı tükürsen taciz benim için. Bu skalanın her iki ucu da boklu değnek, ortalarda bir nokta en güvenli olanı şimdilik. Bilale anlatır gibi anlatmak gerekirse de "görmek istemediğim bir şeye zorla maruz bırakıldığımda da tacize uğramış gibi hissediyorum". Kendi hayatım dahilinde tasvip etmiyorum kısacası. Evet kısacası varken böyle şatafatlı uzatmalara da bayılırım doğru.