Yalçın bir terastan
gülümser ince bir aşkla
çobanların atası Paris,
dudaklarında zeytin dalı
avuçlarında kırmızı elma
dayamış sırtını koca çınara
arzularını tutuşturuyor
damarlarında bir marşandiz
Aşk delisi Afrodit
Artemis ve Athena
görücüye çıkıyorlar
tenlerinden dökülen
dağın ışıklarıyla
bu üç güzelden biri
belki de annesidir
Türkmen güzellerinin
Tanrıların otağı
Gargara Tepesi'nde
zamanla söyleşir
bir dizi gömüt
kimi kahramandır
umarsız aşık kimi
bol pınarlı kaynaktan
akar yüreğimize
çoğalır öyküleri
Tanrıdan eski
zamana akran
masalla gerçeği
seviştiği yerde
Sutüven'de
yundum arındım
gül topladım toprağından
tanığımsın dağ yeli
Eros'un aşk arabasından
dağın rahmine düşen tohum
türküsüyle beslenir
yer altı sularının
dört mevsim çiçek açar
şiir terler yaprakları
tanığıyım bu anların
Elim yüzüm tuz içinde
harcını kararım şiirin
güneşli bayırlarda
ustalar önüme çıkar
aşkını öğrenirim
zamanın ve tarihin. **