benim için Hayatta en değerli kişi dededir. ne kadar nefret etseniz bile!
Eğer babasının dedesinin ismini bilmeyen bir insan varsa yazık. soyunu unutan bir insandır. eğer gençseniz dedenize bir kez sorun Her insan büyük babasının ismini tanır ne zaman öldüğünü de.
Ben doğduğum da dedem 70 yaşındaydı.
babamın dedesi ben doğmadan 35 yıl önce vefat etmiştir.
dedemin dedesi ben doğmadan 80 yıl önce.
1800 lerin başlarından itibaren ailemi biliyorum.
Herkes haklı eğer bir paşa ya da yazar değilse bu soy ağacı geleneği Türklerden kalkmıştır.
kimse 300 yıl önceki soyunu bilmez fakat, Altay Türklerinde 7 göbek atasını bilmeyene kız verilmez.
Bendeki ise bu merak daha hiç bir şey bilmeden önce vardı Burada ırkçılık yapıyorsun diyemezsiniz.
Fakat yüzyıllardır ailemde konuşulan biz üsküp e konya dan göçtük lafı bana yeter.
500 yıl üsküpte aynı köyde yaşamış bir Türk ailesinden geliyorum bunu bilmek bana yeter.
e-devlet'ten erişime açılması hakkında kafamda deli sorular var. e-devlet'de işe yaramayan bir tane uygulama bulamazsınız. hepsi günlük hayatımızı kolaylaştıran şeyler. peki bu soy ağacı bilgisi hangi günlük ihtiyacımızı gideriyor? hangi bürokratik işlemimizi bilgisayar başından halletmemizi sağlıyor?
bu soruların cevabı bence: hiçbir şey. peki neden durduk yere tam da savaşın içindeyken yayınladı bu soy ağacı? birileri bu bilgilerle ortalığı karıştırsın kışkırtsın diye mi? insanın aklına olmadık şeyler geliyor.
tarihin arka odası'nın her bölümünde murat bardakçı ile erhan afyoncu'ya hakkında onlarca mail gelen ve kendilerinin de "kardeşim bize bu konuda soru yollamayın; nüfus müdürlüğünüze gidip araştırın" cevabı verdikleri; böylelikle de her hafta programın 5-10 dakikasının yalan olmasına yol açan mevzu.
bizim ailenin bir ucu mayalar'a öbür ucu Fransız düklüğüne dayanır. Anne tarafım mayalardan o yüzden dayılarım , teyzelerim , kuzenlerim pek bir zeki.Fakat günlerle ,saatlerle ilgili bir takıntıları var. Herşey vaktinde olucak. Çok dakikler. Dedem maya recep istanbul - erzurum arası kıçında peştamal koşarmış. Bu sebepten pek fazla araba/otobüs yolculuğuna gelemem öyleki Ankaraya her gittiğimde bolu dağındaki trafikten sıkılır , iner otobüsten. Tünellerin içinden koşmaya başlayarak uzaklaşırım oradan. bu yüzden :
.
Baba tarafım fransız.Fransızca tutkum burdan gelir. pek bir godaman , pek bir yukardan bakar insanlara. "Sana fransadan dayımın oğlu 13.dük rıza'nın kızını alıcaz " deyip durur. Hafta sonları bazen annemin taytını giyer ve salonun ortasında bale yapar. Pek komık adam . Annem onu öyle görünce " şukunu verdim fiko " diyerek öbür odaya geçer. Evde hep bir edit piaf notaları yükselir.
Kardeşim pierre hıdır , o çoçuk çok canlar yakıcak çok. Babamın korkulu rüyası oldu. " teres gidip neyi düyü belirsiz biriyle evlenicek , au mon dieu ne yaparız biz o zaman elalem ne der" modunda.
Bana gelicek olursak , hafif naif ve şefkatli yanımın dışında altlarda bir yerde bir şeytan var bunu biliyorum. Üzerine kamyon kamyon toprak atsamda sesini duyabiliyorum. Bir zincirkıranım çevremde.