totaliter, baskıcı, tepeden inme ve dezenformasyonist (ve stalin döneminde ekstradan katliamcı) bir sistemle yönetilen ülke, insanların sosyalizmden korkma nedeni, hatta en büyüğü. amerika'ya kafa tutmuş olması yaptığı insanlık suçlarını görmemize engel değildir, olmamalıdır. zira pol pot da bir aralar kafa tutmuştu amerika'ya, hitler de...
her ilerlemede bir anlık tereddütlerin, ihanetlerin bedelinin yıkılış olduğunu gösteren, dünyanın ilk sosyalist devleti. ilerleme sosyalizmin amacıdır, hiç durmadan komünist bir toplumun inşaası zorunludur. fakat ne zaman bundan vazgeçilirse sonuç sovyetler birliğindeki gibi olur. bilmeyenler atlaycaktır, fakat stalin'in 1950 yılından itibaren iktidarı kaybetmesiyle( ki artık sadece kağıt üzerinde liderdir, iktidar ise parti bürokrasisinin elindedir) sosyalizm deneyi başarısızlığa uğramaya başladı. evet bu bir deneydi, çünkü başka hiçbir toplumda sosyalist biz düzene geçilmemişti.
sovyetlerin 1950'lilerden itibaren karşı devrimle emperyalistleşmesi onun sonunu hazırlamıştır. aslında olay çok basittir. üretim araçlarının üretiminden çok, tüketim araçlarının üretilmesi sovyetlerin sonunu hazırlamıştır. çünkü bu ancak kapitalist bir toplumda geçerlidir, tüketim araçlarının üretiminin artması ile kapitalizmin restarasyonu başlamıştır. evet bundan sonra sovyetler birliği emperyalist bir güçtür. bundan dolayı 70'li yıllardan itibaren yurdum solcusu tarafından sosyal emperyalist diye adlandırılması doğrudur.
gelgelelim kapitalist devleterin sovyetlerin üstüne attığı suçlara. en basitinden başlayacak olursak; 2.dünya savaşındaki stalin'in tavrı. Stalin'i hitler'le anlaşmakla suçlayanlar bunun bir taktik gereği böyle olduğunu kaçırmaktadırlar. BU bir taktir; eğer stalin buna yanaşmayıp hitlerle savaşmaya kalksaydı bu seferde kapitalist devletler sovyetleri savaşı başlatmakla suçlayacaklardı. Halbuki savaş hitlerin çekoslavakya'yı işgal etmesi ile başlamıştı ve bunda fransız ve ingiliz devletlerinin pasif tutmlarının suçu vardır. yani savaş emperyalist devletlerin kendi aralarındaki sorundan başlamıştır.
katliam ve halkının açlıktan gebermesi iddiaları ise bir nebze doğrudur. fakat özellikle devrim yıllarındaki katliam iddiaları bir gariptir. zira o yıllarda hitlerin köpeklerinin ya da mussolini'nin itlerinin, franco'nun sürüngenlerinin katliamları bugün dahi unutulmamıştır. evet yüzlerce, binlerce devrim karşıtı öldürülmüş, binlerce burjuvanın mülklerine el konulmuştur. fakat şunu hatırlamak gerekirki her devrim kanlıdır, kansız devrimi herkes ister ama içsavaş ortamında bu gerçekleşecektir zaten. mülkiyet olayına ise hiç girmiyorum zira zaten bu gerçekleşecekti, mülklere el konulacktı. fakst özellikle macar ayaklanmasından sonra sovyetlerin izlediği emperyalist tutum ve katliamlar göz ardı edilemez. amma velakin bugün liberal amerikanın yaptığı katliamları bir hatırlayalım, ondan sonra konuşalım.
her şeye rağmen sovyetler birliği sosyalizmin nasıl uygulanacağını ve nelerin yapılıp, nelerin yapılmayacağına ışık tutan bir deney olmuştur.
gözü dönmüş sosyal faşistlerin sadece devrim karşıtlarını öldürdüğünü düşündüğü totaliter, baskıcı ve katliamcı devlettir. doğru ya, yaşlı başlı kadınlar, kücücük çoluk çocuklar devrim karşıtı teröristlerdir onların gözünde. zaten bu insanlık suçluları değil midir emekli kuyruklarının bombalanmasını, devlet dairelerindeki memurların ölmesini "devrim" için sayan? "ama bakın diğerleri daha çok katliam yaptı" savunmasıysa sadece acınasıdır. lmao denilesidir.
aşağılık bir düşünceyi* çıktığı yere* gömerken, gömdüğü yerde zaten o iğrenç akım tarafından sömürülmüş sivillere acı ölüm ve tecavüz de getiren bir devlettir. churchill'in tayfasıyla bir olup berlin'i sivil kanıyla bulayan bir devlet olduğu da nazi yada kapitalist propogandası da değildir. sırf nazizmi "hesapta" bitirdi diye de sevilmesi son derece çocukça ve hatta bağnazcadır.
edit: ee gerçekler tabii ki böyle canınızı yakacaktır. dayanıklı olmak lazım.
çoook uzun bir edit2: evet, devam edin toz pembe bakmaya o çiçekli böcekli dünyanızda, akıl,mantık,araştırma ve karşısındakini dinleme gibisinden meziyetleri ütopyacılarda aramam büyük bir aptallıktı. hakkaten salakmışım ben lan. pıtırcıklara, ütopik sözüm ona solculara, realizm ve realite düşmanlarına(buraya her türlü ideoloji/din gibi konulardaki yobazlar da dahildir) kısacası bağnazlara bir şeyler anlatabilmeye çalıştığımdan kelli. dinlemeyin, yürüyün kim tutar sizi! sscb süper halkçı bi devlet, evet, hatta demokratik, öyle demogıratik ki lenin'i devirip başa paldır küldür geçen halk kahramanınız stalin gibi bir realite'ye sahip. helal olsun.
ha unutmadan, bu da bir çeşit yobazlık örneğidir. sadece din gibi konularda değil her türlü ideoloji kendi yobazlarına sahiptir.
inanmayan? o halde, mesela, sscb hakkında yobazlarının duymak istemeyeceği bir gerçeği yazın da görün bakalım nasıl bir bağnazlıkla saldırıya uğruyorsunuz.
not: sözüm saldırmadan, ağzı yüzü köpürmeden, iki yüzlüleşmeden düşünebilen/tartışabilen insanlara değildir.
Birinci dünya savaşı sonrası leninle kurulan devlet.Soğuk savaş döneminin doğu bloğunun oluşturduğu devletler bütünü.Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin dünyaya kazandırdığı yadsınamaz.SSCB'nin var olduğu yıllarda işçi sınıfının hakları sürekli korunmuş çalışma saatleri ve ücretler uygun seviyede gitmiştir.Ayrıca halk eğitim,sağlık,siyasi haklardan hemen hemen eşit ölçüde yararlanmıştır.ilk uzay çalışmalarını başlatmış ABD ile giriştiği yıldız savaşları projesiyle insanlık astronomi alanında dev adımlar atmıştır.Sanayi anlamında kendini yenileyemediği için ABD'de ile yapılan ticari yarışta ürettiği mallar geri kalmış ekonomik zorluklarla çöküntüye girmiştir.Son devlet başkanı şuan rusyada bir gazetede yazarlığa başlamış olan gorbaçov'dur.Dağılışı çok ilginç bir şekilde çok sessiz ve gürültüsüz olmuştur.Bünyesinden 20 küsür devlet çıkmıştır.Gizli teşkilatı olan KGB sscb'nin çöküşünden sonra mafya alanına kaymış ayrıca gerçekten profesyonel mafya olmuşlardır eğitimli ve bilgili oldukları için.SSCB'nin yıkılışıyla sosyalizmin öldüğü ne kadar dile getirilsede olur mu sorusu hala akıllarda.Kişisel tespit:SSCB'yi yıkan en önemli unsur (bkz: rock 4) filmidir.
mesela, "great purge"(büyük temizlik) sırasında o dünyanın en "demokratik(?)" devletinin bir polis devleti olduğunun ortaya çıkması daima sansürlenir bu insanlar tarafından, ama hesapta solcudur bu insanlar.
mesela, kollektivist politika sırasında yüzbinlerce kişinin açlıktan sürünerek öldüğü de bu cenah tarafından konuşturulmaz. yada köylerinden deporte edilen insanların varlığı, veyahut da, gulaglarda çalıştırılanlara sadece nazi p.çlerinin değil, tatar kadınları ve çocuklarının da dahil olduğuna.
bilinen birşey vardır. binlerce belki milyonlarca işçi can verdi. sırf eşit huzurlu yaşasınlar diye ve belli bir süre yaşadılar. o zamanlar sovyetler birliğinde sabah uyanıp kapını açtın mı süt şişesi buluyordun. peki şimdi ne buluyorsun?
devletsizliği savunduğunu iddia edenlerin pek bir sevdikleri devlet*.
evet belki ben orada olsaydım kapımın önünde iki ekmek bir süt bulabilirdim(hoş, bir de bunu steplerde, şehirlerden uzak yaşayan insanlara sormak lazımdır. malum kollektivizm politikaları sırasında acaba ekmek mi verildi bu insanlara, yoksa ekmekleri ellerinden mi alındı? onu bir sorgulamak lazım. -pardon sorgulamak mı dedim? türkiye komünistlerinin çoğunda[aslen türkiye'de siyasi herhangi bir görüşü savunanların çoğunda diyelim, daha doğru olur] olmayan bir özellik, unutmuşum-) lakin devlet o kapımın önüne koyduğu yiyeceği kat sayısıyla çıkaracaktı, resmen köle yerine koyarak beni. tepeden inme emirleriyle, yanlış yaptığımda beni ailemle birlikte göndereceği, geberene kadar çalıştıracağı gulagıyla, toplama kampıyla.
eşit midir? kısmen evellalah(yine urbanize bölgelerin dışında yaşayan, "alt insan" gözüyle bakılan mongoloid göçebeleri veya "beyaz çöplük" gözüyle bakılan macarlar ve polonyalıları da saymıyorum sırf ateşli gençlerimizin kalpleri kırılmasın diye.), ha ama napayım ben kölelik pahasına eşitliği, alsınlar o eşitliği, alsınlar öyle kolpa toplumculuğu rulo yapsınlar, beni köpek yerine koyuyorlarsa(liberalizmin de hiç bir farkı yoktur, tek farkı orda da açlıktan köpek gibi sürünürsün. bunu da liberalizmi kapitalizmi savunduğumu düşünen dünyayı "siyah-beyaz" gören bünyeler için not düşeyim dedim.)
dabay tavarnişler, dıbrıçka dabay...
not: işte bu yüzden anarşistlere bile saygı duyuyorum, sırf birileri gibi kolpacı olmadıkları için. hayır efendim, alın o baskıcı diktatörlük düzeninizi kendinize saklayın, mazoşizminiz yüzünden insanlar acı çekmek zorunda değil. kimse sizin deneme tahtanız da değil.
55 yaşın üzerindeki kazaklara, özbeklere, tatarlara ve hatta yaşları biraz daha küçük olan polonyalılara sorulduğunda, çoğunlukla gözlerindeki nefreti okuyacağınız devlet. ha ama pardon, onlar insan değil değil mi? onlar sadece "atık".
evet la, hatta onlar nazi, maocu, kapitalist, köpek proleterya, insan değil ki onlar! ee daha ne, niye konuşuyuorum ben? insanlar insan gibi yaşamış işte, e bize ne insan olmayanlardan değil mi tavarniç! zportviçka tavarnitçka dabay!
tatarlara sorduğum kadarıyla hiçte nefret etmeedikleri bir ülke sscb.aksine bilimsel sosyalizmi kendisine ilke edinmiş sscb nin dağılmasına çok üzüldüğünü bile söylemişti bi tatar amca.bakmayın siz kapitalist toplumların gazetelerde dergilerde yazdıklarına.
josef stalin iktidarı ile tüm sosyalist özelliklerini yitirmiş ve tamamen kapitalist bir rejime geçiş yapmış naçizane bir ülkedir. mevcut bu rejimi her ne kadar leon trocki dejenere işçi devleti olarak tanımlasa da günümüzde devlet kapitalizmi saptamasının daha makul olduğu düşünülmektedir.*
zamanında amerikaya kafa tutabilmiş nadir birliklerdendir.* 91 yılının sonunda resmen dağılmıştır ve yıkıldığında içinden 1500 civarında cia ajanı çıktığı rivayet edilir.*
şu anda amerika nın kuduz köpek gibi oraya buraya saldırmasının nedeni. dağılmasıyla dünyadaki güç dengeleri bir anda değişmiş ve dünya tek kutuplu bir hale gelivermiştir.
"amerikan karşıtları tarafından sevilmesi" tezi anlaşılamayan devlet.
amerikan karşıtı neden amerikan karşıtıdır? devletin adı amerika olduğu için mi? "la mınagodoomon ismine bak amerika la! isme bah la!" mı diyor amerikaya karşı olan insanlar? bu yüzden mi sevmiyorlar amerikayı? - eğer bu yüzdense, hiçbirşeyin karşıtı olmasınlar. gitsinler kahvehanelerde fasulye fadılcılık oynasınlar demek isterim-
yoksa amerikan karşıtlarının amerikayı sevmeme nedeni amerika'nın dünyanın en katliamcı, en sömürgeci, en hırsız devletlerinden biri olmasından mıdır? bence, ben de dahil, akıllıca, omurga yerine beyniyle hareket edebilen amerika karşıtlarının amerikayı sevmeme nedeni budur. adının amerika olması, yada insanlarının ingilizce konuşan tipler olması değil. prim yapmak adına olan amerika karşıtlığı hiç değil.
ama yukarıda bahsettiğim bu beyniyle hareket eden insanlar için, bunları amerikanın yada amerika'ya kafa tutan bir devletin, yada herhangi başka bir devletin yapması bir şeyi değiştirmez. hatırlayınız, zamanında sscb ve çin de en pis sömürgeci-opresif politikaları uygulamışlardır. yani pisliği yapanın bir burjuva devleti yada "sözde" bir proleterya devleti olması hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. kanımca anlaşılamayan konu budur. bugün amerika afganistan'a bomba yağdırıyor, dün sscb yağdırmıştı. hatırladık mı? bugün amerika orta asya'yı kendi iğrenç "konserve kültürüyle" işgal ediyor, dün sscb ve çin "tanrı-devlet" kültüyle aynısını yapmaya çalışmıştı.
yani burada söylemek istediğim, yayılmacılık ve nüfuzsal terör hangi ad yada amaç kullanılırsa kullanılsın "insan, insanlık ve emek" üçlemesinden bahseden hiç kimse tarafından tasvip edilemez, edilmemelidir. kaldı ki, sscb'ye amerika karşıtlığı yüzünden "sevgi" duyan çoğu insanların bu üçlüyü ağızlarından düşürmemeleri ayrı bir ironi, ayrı bir komiklik ve ayrı bir utanç kaynağıdır. (he ama "benim coğrafyam dışında ne yaparlarsa yapsınlar, beni ilgilendirmez, ben bana pislik yapana düşmanlık duyarım, onların düşmanları da benim dostumdur" derseniz, sizi dürüstlüğünüzden dolayı tebrik ederim. gelip "hümanizm hümanizm" diye, işinize geldiği anlar dışında ötmezseniz tabii)
ha, eğer sorarsanız, yıkılması, aynen başka bir arkadaşın da dediği gibi, güç dengelerini tarumar etmiş, çağın dört büyük belasından ikisinin elenmesine sebep olmuş**, kalan ikisini de güç manyağı yaparak önlenemez, durdurulamaz, kuduz bir hale sokmuştur**. orası da ayrıdır.
sade ve sadece lenin, trocki gibi iki karizmatik lider cikarttigi icin az biraz sempati duydugum, lakin stalin gibi gelmis gecmis en gaddar diktatorun varligi ile cumhuriyetten reagan'in tanimladigi evil empire moduna gecmis bir ex-ulkedir. oyle ki ondan sonra gelen liderler de destalinizasyon adi altinda stalinin yedigi boklari tamir etmeye calismislardir ama nafiledir, herif oyle bir sokup gecirmistir ki yikilisina kadar etkileri surmustur.
orta asya turk cumhuriyetlere uyguladiklari asimilasyonu, milyonlarca insanlari yerinden yurdandan edip, sibiryalara gonderdiklerini ulkemiz stalinistleri bilmez bile.
ulke marsi konusunda katiliyorum, gelmis gecmis en baba marsa sahiptiler.
onlarca kisi ile yaptigim birebir konusmalar dogrultusunda sovyetler birliginin 60'larin sonundan itibaren buyuk bir cokuse gectigini gozlemledim,
cunku,
yol, ev ve altyapi calismalari 70'lerin ortasinda kesinlikle gozle gorulur bicimde azalmis, isim geregi donetskaya oblast (donetsk bolgesi)'in tamamini gezdim diyebilirim. buyuklu kucuklu onlarca fabrikaya, yuzlerce binaya girip cikmisligim oldugundan bunu cok kolay soyleyebilirim.
su anda 1950'ler 1960'lar da yapilan kotelnaya diye isimlendirilen, isitma sistemlerini kullaniyorlar. bunlarin da yatirimlari 1970'lerin ortalarinda durdurulmus.
Shahkta adini verdikleri madenler de ayni akibete dahil, aslinda dogrusu su;
1970'ler den sonra, ayni kapitalist sistemlerde ki gibi rusvet almis basini yurumus.
peki hic mi guzel sey olmamis tabi ki olmus,
buyuk sehirlerden onlarca kilometre uzaktaki koylerde bile bir altyapi olusturulmus, isci lojmanlari unutulmamis, mukemmel cevre duzenleri yapilmis, en az bir opera binasi konuslandirilmistir. zengin fakir ayrimi su anda ki durumda da degildir. hatta cok daha iyi durumdadir.
sanata ve spora verdikleri onemde zaten apacik ortadadir.
uzun lafin kisasi her yerde oldugu gibi burada da memnun olanlar ve olmayanlar vardir.
dip not: su anda kendini bilmez bazi rus gencleri lenin'in escinsel oldugunu iddia ediyorlar.
dip not2: stalin'in ise paranoyak oldugunu etrafinda ki cok kisiyi oldurttugunu ve en guvendigi adam tarafindan zehirlenerek olduruldugu iddialari vardir.
dip not3: hic bir yerde stalin'i hatirlatacak bir sey bulamazsiniz (heykel, bust,resim, sokak adi, vb) ama her sehir de en az bir lenin meydani bulunmaktadir.
dip not4: kesinlikle tum sscb gelisme doneminin, bugun sovyetler birligi efsanesinin olusmasini gerceklestiren en onemli kisilerden birisidir stalin, bazilari kabul etsede, etmesede. her seyi vatan icin yapmistir, oglunu surgune gondermesi de dahildir.
