y/aşıyorum saatleri 'yirmidörtlük'ten. bu kaçıncı sorgu bilmem. birbirinin aynısı olmayan her gün bir entrysine tecavüz edeceğim bu başlığın. biliyorum; sen de varsın burada. gizlemek erdem değil, susmak çare etmiyor yaşananlara. benimkiler de burada...
ç/ağladı gitarımın telleri; kızlığını parmaklarıma teslim ederce ilk ve şaşkın.
çokbilmişler -doz aşırısı isyanı paketlemeyi sessizliğe-
öğretmemiştim, anlatmamıştım onlara fikrimin arıza yapmış sesini halbuki.
haklı çıktım bak yine orta yerine pislemekte yaşamın/tasarımın -alınma ressamım, tamamen kişisel-
sesi 5 nota etmezlerin huzruma tecavüz etmesi, bir de üzerine rızası vardı demesi. pardon ama; "si[l] beni huzursuzluğumdan" derken ben, L harfleri mi tükenmişti alfabenin de yanlış anladın? bak şimdi ayar tutmuyor güvenen yerlerim. kim huzur dese gözlerime, "eller yukarı, soyun, sokun sevmenin orta yerine!" durumudur inanmak.
neyse/si -diyesi- geldi söyleyeceklerimin; kalan cümlelerim piç kalsın. elbet bulunur sahip çıkacak bir dişikatil...
kusruna bakmayın kalemimin. arsız sokak çığlıkları kopuyor ötemde; gözlerimi posta koyulmuş kısa mesai harflerce açtığımda.
inanın; gerçekten kısa. bi' siktir çekip kayboluyorlar ekranından telefonun. ücretleri bol nasılsa ve peşin. ön ödemeli nefretlerle, kalan küsüratı kredili kırgınlıklarla ödüyorlar. unutma süresine 12 taksit hemde! faizini katmıyorum bile; bilirsiniz en güzel cümlelere atılan çizikleri. altını çizerek söylüyorum derler zaten, itiraf ederce. altını çizmektir evet: "unutturmayacağım en mutlu vaktinde bile hançeri kelimeleri" demektir. yaygın saygın kuralları; birebir söylenmez tabi.
ne yapmalı? düş elçiliğinden uyanmışken yenice -tanıştırayım: düş elçiliği! huzur fakiristlerinin lokomotifi! kapandığında gözleri- dumana ihtiyaç söz konusu. sigara desem sofistik; purolar kutlama için. ateşe versem yeni günü, ciğerler bayram eder mi? bolca var nasıl olsa şu günlerden. sayısını tanrı bilirdi değil mi? ben de biliyorum; ne yapsam ne etsem bitmediğini...
zihnimi kafeine gelin edebilirim. kahve-kola karması; var mı bilen tadını? hadi size tarifi: önce biraz kişisel gelişim. -küfür dağarcığı kişiseldir- tek elle kola şişesi kapağını zorluyorsunuz. -buzluktan yeni firar etmişi tercih sebebidir- parmaklar yetersiz kalıyor bi' yerde. avuç içiyle şişe üzerinde ön sevişme yapmak durumunda kalıyorsunuz. maksimum 20 saniyesi var şişenin, kapak elinizde peşisıra. öbür el, evet. o biraz önce gitar tellerine tecavüzden suçlu bulundu. ilginçtir; vardı rızası!
yeni başlayanlara çay bardağı tavsiye. -cebimde hayvanat bahçesi var, doktor masrafı olmayın bendenize- 2 çay kaşığı nescafe önce; parça tesirli, işlenmişi. kolayı yolluyorsunuz bardağın derinliklerine ardı sıra. aman dikkat! sevişkendir ikisi, taşırmayın keyfi. karıştırın sonra. birbirlerinde kaybolmalılar. -ayırmak ister diye şerefsizin biri- bir müddet sonra eriyecek köpüğü. kavganın ilk şehidi gibi. kola ekleyeceksiniz sonra. taşırmamaya dikkat! bu posta ikinci... keyfinize ve performans sürenize kalmış ne kadar devam ettiğiniz. sonrası hayatı noktalayacak bir zehri postalar gibi mideye, taahhütlü garantili. 10 dakika sürer maksimum başlaması kafeinle partinizin. zihniniz açık, konsantrasyon problemi yok, gerçeklik algınız sabittir artık. yeni bir güne hoş geldiniz. müessesemiz yeni düş kırıkları, yeni konforist ağrılar/sızılar/acılar garanti eder. kilometresi bilinmeyen, istense de bitmeyen, bol kasisli, kavisli fikirlerle sürecek yolculuğumuz başlamıştır. burada u dönüşü yok; kapılar kilitli, yok bir çaresi nihayete ermenin. belki bir sonraki gündür kurtarıcınız. -o da şaibeli-
bugun onu intihar ettim, geceydi henuz. can kiriklarimi bulur, toplardi biri elbet. seether vardi kulaklarimda yalnizca. orta kulagima kadar tecavuz edip, oradan beynimin onu hatirlatan her yerine bosalan bu parca hala zihnimde zonkluyor evet. ve hala geceden kalma terlerini kurutamadim gozlerimin. oyle sevisti ki gozlerim yalnizlikla; simdi her yer kalintilar, harabe; simdi her yer keyifsizlik sigarasinin kulleri... bense kayip savasin pimi cekilmis bombasi yurekte, yenik eri
heyhat; birileri nereden baslamali? dediginde tebessum ederdim. o kadar kolaydi ki benim icin sozcukleri boncuk boncuk dizmek... simdi ne kadar islak balik sapsaliymis fikirler, daha iyi anliyorum. yillarim var biriktirdigim, biriktikleri yada. 5 seneye karsilik yasanmis 25 seneden bahsediyorum. sorsaniz 125 yasindayim. bazen sorumluluk, kurtuldugumdaysa fikrim izin buyurmadi dinlenmesine ruhumun. hep bi' maras dondurmacisiydi karsima gelenler; ne zaman oynamaktan vazgectiysem, uzatti ve yere dusurduler arkamdan. isin garibi hic dondurma yemek istememistim. ya sevdigim birileri istemisti, yada bir bilet gibiydi dondurma, yolun kalanina devam etmek icin. siz, en son hangi renk sevdiniz sayin insanligin geri kalani? imkansiz rengiyle opustunuz mu ayrilikla? ask agir basipta, elinizi bir bicerdovere dokundurdunuz mu onu sevdiginiz icin? o halde beni anlayabilirsiniz. fakat uyarmaliyim; bu hikayede u donusu yapilmaz, acitir nefeslenmek, olumler de dahil.
şahane bir yağmur yağmalı şu an. ıslatmalı, kaplamalı özleyen yerlerimi.
dedi fikrim.
her sevdaya izin verseydim, nasıl orospu çocuğu olacaktım?
dedi hayat.
anladık amk. o sabit.
dedi fikrim.
fikrim.
bir mucize bari? dedi.
hadi ben orospu çocuğuyum da, lan pezevenk!, o ne bok yemeye gitti?
dedi hayat.
sustum.
sustuk. fikrim ve ben.
sehir; tozlu, paslanmis bir kalabalik sokaklara yayilmis. aralarindan gecerken ucusmuyor hic biri; kaldirimlari oyle sahiplenmisler ki.
bir hikaye biterken, sac diplerine bakarak yururum o karmasanin. gorurum, yere dusurduklerini. bazilari bana benzer, bazilari sana. bilmiyorum; guc verir belki de sana benzeyenler. belki de bu yoksunlugu sol bilegime takip, kendimi cok yakistigina inandirip gururla tasiyorum. bir saat kadrani gibi yaklasirken son gorus sireni.
sehir; umursamazmis gibi soguk, umursamazmis gibi sicak ve terli. her sekilde bolca sen'li ama caktirmiyor sanki. suclamiyorum. belki ona da agirdir bu yuk.
kent; yuzlerce fotograf kadrajinda gozlerimin. hic biri gulumsemiyor, hic biri aslinda yok. hic biri gonderilmemis dogru adrese.
ben; sadece bir charlie chaplin gulusuyum. birazdan sonecegim.
ses anlamlı suskunluğum var benim
eş anlamlı olamadık biz'e
şimdi
hangi şiirde
hangi dize anlatır
kaç ölüm yaraşır
kırığına düşlerimizin
borcum olsun
ödeyeceğim
karanlığında bir gecenin
vakit takvimsiz
dokunduğunda ellerin bir giz'e
tırnağın olmak isterdim
kırsan da
budasan da
kessen yıksan da
inatla var olmaya devam ederdim
ellerinde
öyle bi' var olurdum ki
söküp atsan
canın yanardı
bizi ancak ölüm ayırırdı
sonra sevmeye başlardın
tekrar
şekillendirirdin
boyar boyar severdin
ansızın gözüne takılırdım
hayran hayran bakardın
büyüttüğün
kendini kattığın bana
ilgilenirdin
sabahları
sudan önce ben dokunurdum
yüzüne
üşüdüğünde
ben de üşürdüm
ağlarsan
ben dokunur
ben silerdim yaşlarını
yazdıklarına karışırdım
dokunup
hissettiklerine
ömrünce terk etmezdim
seni
yakın olmak isterdim sana
tırnağın kadar