bir türlü izleme fırsatını bulamadığım film. ya fatih akın'ın bir laneti var üzerimde ya da öyle bişi. adamın filmlerini de bulamıyorum anasını satıyım, arşiv öksüz kaldı.
afişini gösterime girdiği gün çalıp tavanıma asmama rağmen bi saat önce anadolu üniversitesi sineması sağolsun sonunda izleyebildiğim, bilindik fatih akın tayfasının harika iş çıkarttığı ve en az senaryo kadar müzikleriyle de harika ötesi olan filmdir.
öyle bir soundtrack var ki, filmin bile zaman zaman önüne geçiyor. rap'inden, soul'una, funk'tan, rock'a kadar o kadar geniş ve güzel şeyler içeriyor ki, "müziği" seven birinin kesinlikle kaçırmaması gerek.
das experiment filminde hafizamda yer etmis Moritz Bleibtreu, karizma oyuncu Birol Ünel ve fatih akın'ın filmi olduğu için merak ediyordum filmi ki filme karşı iyi önyargılarım dahi vardı. oyuncular rollerine cuk diye oturmuş arkadaş, kimse sırıtmaz mı lan bi filme. oyunculuğu çok beğendiğim fatih akın'ın bu filminde belki senaryo dedim filmi izledikten sonra kendi kendime, belki senaryo daha iyi olabilirdi, belki filmin sonu daha iyi de getirilebilirdi...
kuğuların olduğu göle bakan bankta uzanan,bel fıtıklı çaresiz parasız sakin aşık bir adam figürü filmin en beğendiğim sahnelerindendi.
usta senarist ve yönetmen uğur yücel gibi bir hocamıza filmde öyle basit ve kısa bir rol verilmesi hoşuma gitmedi.
içinde eğlencenin ve vurdumduymazlığın tavan yaptığı aynı zamanda duygusal da bulduğum bir fatih akın filmi.
bel altı esprilerden, ucuz numaralardan, parodiden medet ummamış komedi. harika türkçe ismiyle -aşka ruhunu kat-, harika sloganıyla -hayat sen plan yaparken başına gelenlerdir-, derin bir film. iyi yönetmen her türün altından kalkar.
senaryo yazımında dikkat edilmesi gereken durumlardan bir tanesi de rastlantılardır. denir ki, senaryonuzdaki rastlantılar eğer kahramanı zor durumda bırakacaksa, seyirci tarafından kabul edilir, ancak eğer kahraman rastlantılar sonucunda zor bir durumdan kurtuluyorsa, örneğin elleri bağlıyken yerde bir bıçak buluveriyorsa, bu rastlantı hoş karşılanmaz, saçma bulunur, reddedilir. soul kitchenda öyle rastlantılar vardı ki kahraman çok zor durumlardan da kurtuluyor, özellikle finalde. ancak bu hiçte hata veya kötü yazılmış bir senaryo gibi durmuyor. iyi yönetmen klişeleri de kırar.
soul kitchen loser olmanın güzelliğini kendi felsefesiyle anlatan bir film olmuş bence.kaybedenlerin kazandıklarını bukadar sade ve naif anlattığı ve film süresince suratımda artıp , azalmayan bir tebessüm bıraktığı için damaktaki çikolata tadına benzemiş kendileri.ayrıca kullanılan mekanlar ve harika cast ına değinmeden geçmek haksızlık olur.fatih akına yine yine yine kocaman bir alkış.
hayatta hiç bir şeyin (yemek,müzik, dans ve tabiki aşk) aşksız olmayacağını bir kez daha seyirciye hatırlatan samimi, sıcak ve tam bir fatih akın filmi.
yer yer filmin ilerlemesinde sıkıntılar olsa da, müziğiyle ve hikayesiyle fatih akın imzası taşıyan güzel bir film olmuş. Herşeyin altını çizmiş fatih akın kendince; yemek, dans, müzik, aşk, ayrılık, yolculuk ..vs ayrıca fatih akının bi dönem fıtık yuzunden şiddetli bir bel agrısı geçirdiğini ve bilinçaltında konulu bir porno çekme isteğini de es geçmemek lazım.
son zamanda izlenebilecek en güzel filmlerden biri... zaten fatih akın filmi denince "sıcak ve samimi" bir film olacağı kesindi ve aynen de öyle. filmi izlerken düşündüğüm şey, bu filmin soundtrack'inin kesinlikle alınması gerektiği.
zaten filmdeki adamlar da fatih akın filmlerini bilenler için aşağı yukarı aynı... ayrıca, (bkz: uğur yücel)
kahkahalar attıracak kadar olmasa da mutlu bir yüz ifadesiyle sinema salonundan ayrılmanıza neden olacağı muhtemel film. izlenilebilir filmer arasında yerini almıştır.
abuk subuk bayağı filmlerin milyon gişe yaptığı türkiye'de kaç kişinin izleyeceği merakla beklenen film. fatih akın'ın açıklamasına göre türkiye'de en iyi gişe yapan filmini yaklaşık 200bin kişi izlemiş. halen daha soul kitchen'ı izlemeyen varsa deliler gibi çılgınlar gibi öneririm bu filmi.
özellikle önceki filmlerde göze sokulan o yoğun alman havası bu defa kırılmış.* çok daha dışa açık, çok daha fırlama bir film olmuş bu defa. herhalde ileride fatih akın'ın ustalık dönemi filmi olarak anılır...