Fatih akının izlediğim ilk filmiydi ve sonrasında diğer filmlerini izlememe sebep olmuştu.
Bana birol üneli de kazandırdı, bıçağını ceketinin iç cebine koyuşuna vuruldum sanırım hahah.
Çok beğendiğim, zevkle izlediğim bir Fatih Akın filmi. Hayatı zinos gibi yaşamak gerekir aslında, acısıyla tatlısıyla, mücadelesiyle...yılmamak gerekir. Her zorluk bizi aynı zamanda güzel şeylere götürebilir.
Ayrıca Birol ünel, sen ne efsane bir adamsın yav, ne karizma bir adamsın. Fatih Akın abimiz daha fazla yer verseymiş keşke sana. O ne güzel oyunculuktur.
tabiki fatih akın.
tabiki birol ünel.
tabiki canım ciğerim bir film daha.
ilk lisedeyken izledim ben bu filmi,herkese söylüyorum çok güzel filan diye anlar mı bizim dangozlar o ne lan filan oluyorlar.şu filmi bilen biri olursa onu ciddiye alıcam dedim.bir gün birisi posterini hediye etti.velhasıl çok bilinmeyen ama güzel olan filmdir.
izlediğim ilk fatih akın filmidir. fatih akını sevdirip diğer filmlerine yönlendirme etkisi vardır.
bunu seven bunu da sevdi.
(bkz: solino) (bkz: im juli)
zinos adında bi karakterin hayatından bi kesiti konu alan filmde soundtrackler oldukça dikkat çekmektedir. oldukça akıcı, eğlenceli bi senaryoya sahiptir. oyunculuk performansları da gayet başarılıdır. güzel zaman geçirmek için tercih edilebilir. izleyiniz efendim.
en güzel tarafı tüm olayların çok hoş bir doğallıkla, hiç zorlamadan akıp gitmesi olan film.
--spoiler--
hiçbir şey abartılmamış. olayları nereden nasıl bağlasak gibi bir kaygı sanki hiç yok filmde. hiçbir şey aşırı dramatıze edilmemiş. mesela bel incinmesi bile ilk anda alakasız bir detay gibi görünüyor ama sonra neredeyse bütün olaylar onun etrafında dönüyor. restoranın satılmış olması da aynı şekilde. abartılı üzüntüler, tepkiler yok.
--spoiler--
sanki hiçbir kaygısı olmadan öyle eğlenin işte der gibi yapılmış, hafif, keyifli ama çok kaliteli bir film olmuş. klişe ve abartılı denilen sahneler dalga geçmek için serpiştirilmiş.
ayrıca güzel bir detay da birol ünel'in oynadığı karakterin, konunun ana unsurlarından biri olmasına rağmen aynı zamanda çok ön planda olmamasıydı.
filme hiç ön bilgim olmadan gittim, o nedenle karşıma çat diye uğur yücel çıkınca ayrı bir şok oldum, çok komik olmuş.
müzikleri enfes. afiş ve fragman vs diğer görselleri tek kelimeyle harika. 3 tane önemli kızın üçü de birbirinden güzel.
bir de üstüne sevgiliyle birlikte çiftli koltuklarda izlenirse tadından yenmez.
birol ünel in her sahnesinde gözükmesini istediğim filmdi bu. zira o denli yakışıyor bu adamın delik deşik suratı ve gri, yağlı hafif uzun saçları kadraja. hatta ikinci üçüncü dördünce izleyişlerimde ekrana dondurup vay adamın dibidir bu demişliğim de yok değildir.
ruh için yemek ve damak faşisti tabirlerini hayatımıza sokmuştur ayrıca. bu adamın dibinin dışında film de gayet izlenesi. zinos'un manitasına atarlı atarlı konuşması, aşkı için canım mutfağı bırakıp japonya'ya yerleşmek istemesi. bunlar hep güzel şeyler. ve son olarak orijinal dilde seyir etmişler için gelsin 'ja mann'.
istanbul hatırası 'nı da sayarsak *fatih akın 'ın izlediğim 6. yapıtı.
film güzel minimal hikayesiyle, konusundan, anlatım tarzına, müziklerine ve hatta yüksek doz içten ve komik tarafıyla sonsuz bir eğlence vadediyor. bunu im juli gibi hayli sıcak bir şekilde sunuyor. yukarıda vurgulamaya kastığım eldeki materyaller filmi hayli keyifli bir çalışma yaparken fatih akın'ın izlediğim diğer filmlerindn de ayırıyor aslında. en son tolga örnek yapmıştı kaybedenler kulübü 'nü. filmler benzerlik sunmasa da izleyiciye zekice bir eğlence sunma babında ortak bana kalırsa.
fatih akın külliyatının en önemli çalışmalarından falan değil soul kitchen. ama en eğlence vadedenlerinden olduğu kesin. hani bir filmi izlersiniz izlerken zevkten dört köşe olursunuz çünkü sıcak, içten ve esprilidir. harika vakit geçirtmiştir. sahnelere ve filmin üzerine çok kafa patlatmadan bir bakmışsınız sona yaklaşmışsınız. fakat bitmeye yakın yüzde anlamlı bir tebessüm öylece kalıvermiştir. hatta bir iki saat öyle salak salak gülümsersiniz. soul kitchen işte bunları layıkıyla yaptırıyor. izle unut tadından şüphesiz daha öte bir keyif sunuyor.
izleyenler izlemeyenlere anlatmasınlar.
bu embesil tebessüm dünden beri beni bırakmadı. sevdim bu filmi. belki de çok iddiasız olduğundandır kim bilir?
--spoiler--
afrodizyaklı pastanın vergi dairesini .ikip atmasından çok, arkadaşın şu malum bel ağrılarına gittim. bir ara elimi belime götürdüm ağrıyor mu diye. ağrımıyormuş hocam. üstelik birol ünel'in yaptığı geleneksel yemeğin değişmesini ısrarla isteyen müşteriyle yaşadıkları bence bu filmin zirvesidir efendim. üstüne patronun tavrı * gelir. ağız tadıyla * ilgili leziz göndermeler cuk demiştir.
--spoiler--
bir ara zamanı var, ikinci defa izlenir bu sevimli hikaye.
10 üzerinden 7,5!
film oldukça güzel fatih akın insanı hayal kırıklığına uğratmıyor. gerçeten izlenesi bir film olmuş. kitabı çıkmış bulunmakta, hikayenin başını sonunu detaylıca merak edenler için güzel bir kitap. okumak isteyenler için yazarın adını da verelim bulmak kolay olsun. jasmin ramadan. 'bir fatih akın projesi'
nasıl olurda birol ünel in muhteşem oyunculuğundan bahsetmem. bahsedeyim mükemmel!
--spoiler--
Let me sleep all night in your soul kitchen,
Warm my mind near you gentle stove.
Turn me out and I'll wander, baby,
Stumbling in the neon groves.
Your fingers weawe quick minarets,
Speaking in secret alphabets.
I light another cigarrette,
Learn to forget, learn to forget,
Learn to forget, learn to forget.
filmden: Zinos (ADAM) : -hey, bu çalınyı malı burada istemiyorum tamam mı başımı belaya sokacaksın!
ILLias (moritz): -ne var ya ufaklık müzik istiyor, ben de ufaklığı istiyorum.
ayrıyeten illias'ın hapishane arkadaşlarıyla poker oynadıkları sahnede "50 cent'ine oynamaları" olsun, diskodan çıkıp yürürken "dinle, hemen keçi'yi de alıp buraya gelmenizi istiyorum. neresi olduğunu sonra söylerim." diyen illias olsun, her fatih akın filminde olan meşhur "ayrıntılar arası espriler" ve "durum komedisi" olayını şahane yaşatmaktadır. daha ben ne diyeyim. ilk komedi denemesinde şapka, toka, ne varsa çıkarttır.
sevimli bir film, özgün bir senaryoya sahip. almanca olması biraz sıkıntıya sokuyor tabi insanı. oyuculuklar gayet başarılı, uğur yüceli görmek de şaşırttı. *