aşık olunmaması gereken kişidir öyleki bir psikopata aşık olmak dahi daha az acınacak bir durumdur. en azından psikopatın size verdiği acıyla mutlu olduğunu görürsünüz ama sosyopat acınızı anlamaz dahi mutluluğu da anlamaz duygusu yoktur, empatisi hiç yoktur. siz saatlerce 'gururumu kırdın, kişiliğime zarar verdin, beni küçük düşürdün' diye ağlayarak anlatırsınız o size boş gözlerle bakar duruma uygun yalan söylemeye çalışır, sigara dumanını gözüne kaçırıp gözünü yaşartırki size karşı inandırıcı olsun yok eğer zaten siz yalanlarını ve sorunlu kişiliğini çözdüyseniz hiç bir zahmette bulunmaz sanki siz karşısında tırnaklarınızı törpüleyip şarkı söylüyormuşcasına tepkisizliğine devam eder.
sizin kişiliğinizi gözlemler değerlerinizi listeler kafasında ve sizi ordan vurmaya çalışır ancak empati kuramadığı için kötü bir oyuncu gibi başarısız olur, kötü oyuncular karakterin duygularını içselleştiremez sadece üstüne giyer karakter değil tip yaratırlar işte sosyopatlarda böyledir. eğer aşk perdesi gözlerinizden kalktı ve gerçekleri görebiliyorsanız bu durumda karşısında kendinizi çok zeki hissedebilirsiniz en azından dibe batmış egonuz buna sevinir 'bunca kötülüğü yapan vicdansız birinden daha zekiyim' diye düşünürsünüz ancak karşınızdaki zeki olmadığından değil duygusuz olduğundan detayları atlıyordur biliniz.
daha bir gün önce 'benim gururum yok ki' diye joker sırıtışı yaparken size gururdan gurursuz olduğunuzdan bahseder 'duygusuz' olmasını bir üstünlük gibi niteleyen biriyken 'aşıksan bana niye zarar veriyorsun'der size güven oyunu oynar 'ben en çok sana güvenmiştim beni satmaz demiştim' diye duygularınıza dokunmaya çalışır siz olur da kanar son bir güven beslerseniz onu da harcar.
bu kişilerde bir tek kıskançlık duygusu olabilir diye düşünüyorum bazen ama ona da emin değilim incelemelerim sürüyor yaşadığım acıyı atlatabilirsem geçmişe yönelik gözlem yapıp bir sonuç çıkaracağım.
aylardır psikolojik literatürler okudum oysa en bilindik hastalıklardan biriymiş teşhis ama bana körkütük aşık davranan, cinsellik düşünmeyen, karşımda defalarca gözleri yaşlı yaşlı bakan birine konduramamıştım.
evet sözlük ben bir sosyopata aşık oldum bedelini çok ağır ödüyorum tüm hayatım boyunca bu travmayı nasıl atlatırım bilmiyorum şu an işyerimde onunla aynı çatı altındayım onun yüzünden gururum kırıldı, ismim kirlendi o ise sabahın 6sında bana hakaretler ediyor bir gün öncesinde 'sen benim gibi kötü olma sana kötülük yakışmıyor sevilmeye layık birisin' yazdıktan sonra...
sözlük dayanamıyorum canım çok yanıyor hayatımdaki psikopatlara dahi şükrediyorum en azından duyguları vardı...
en büyük korkum onun gibi olmak sevgime ihanet ettim ona zarar vermeye çalıştım kötü biri olmaya kara melekliğe soyundum noldu sonunda onu sadece az biraz sinirlendirmeyi başardım bana döndü yaptıklarım o utanmadı yerine de ben utandım ne zaman bitecek bilmiyorum sevgi aşk vs. yok artık nefret yok tiksinti yok şaşkınlık içinde kendimi özlüyorum bu kim diyorum aynaya bakıp nasıl böyle bir oyuna geldim nasıl yenildim diyorum duygular kötü şeyler midir acaba diyorum sonra şükrediyorum gözyaşıma, acıma şükrediyorum ya onun gibi olsaydım diyorum ve kötülüğünü gördüğümde dahi onu sevebilen kocaman yüreğime sahip çıkmaya çalışıyorum...
çoğu seri katili kapsayan tanım. ted bundy gibi bir hukuk ve psikoloji öğrencisi, john wayne gacy gibi evli ve hayırsever olarak tanınan bir adam, dennis rader gibi bir kilise gönüllüsü olabilirler. zaten çoğu seri katilin yakalanamamasının sebebi de sosyopat kimlikleridir. dışarıya, değer bilen, saygılı, kibar ve temiz giyimli kişiler olarak gözükürken içlerinde sadizm, narsizm, cinsel aşırılık ve öfke fokur fokur kaynamaktadır.
Ne olduğunu asla anlamayacağınız insanlar. Bunlardan biri ile karşılaştıysanız ve uzun süre aynı ortamda bulunduysanız ilk düşüneceğiniz şey şizofren biri ile karşı karşıya kaldığınızdır, çok yanlış da sayılmaz bu düşünce. Acı çektiğinizi anlamaz, istese de anlamaz bu yüzden deneysel takılır. Sözlü ya da fiziksel şiddet sırasında yaşadıklarınızı anlamayacağı gibi, bunu yanlış olduğunu anlatmaya çalışırsanız ya da ağlarsanız sizi yalancılıkla suçlar. Dışarıdan asla ne olduğunu anlayabileceğiniz insanlar değildir, saklanmayı iyi bilirler. Toplum tarafından saygın, zeki, efendi insanlar olarak tanımlanırlar bunun sebebi de saklanma isteğidir. Etrafındaki her insanı özel olarak seçer, durumun farkına varan insanı sinsi bir şekilde hızla uzaklaştırır. Nasıl uzaklaştıracağı şansınıza kalmış.
Öfkelerini kontrol edebilirler ve saklayabilirler. Hayvanlara işkence, kundakçılık gibi iğrençlikleri vardır. Uzun yıllar boyunca yataklarını ıslatırlar, aile içi şiddet, beyin ameliyatı, toplum ve genetik nedenler sonrası oluşabilir. Toplum kurallarını kabul etmezler, kendi kuralları vardır ya da yoktur. Üstün zekalı olurlar.
Bir çok seri katil sosyopattır ama her sosyopat katil olacak diye bir kural yok. Çocukluk döneminde kolay farkedilmez, farkedildiği an özel olarak eğitmek ve doğruyu yanlışı öğretmek gerekir. Anlamak için hayvanlara, insanlara davranışlarını izlemek belirleyici olabilir.
Kıskanç olurlar, bu aşırıdır, cinsel istek aşırıdır, öfke aşırıdır sadece bizim gibi değillerdir. Biz anlık insani tepkiler gösterirken o her şeyi saklayabilir, karşısına geçin saatlerce küfredin, size gülümseyebilirler. Aklından o an neler geçtiğini bilmezsiniz ama emin olun, bunun karşılığını alacaksınız.
Karşısında dayak yediğinizde araya girmez. Giriyorsa bunu bir yerlerden görmüştür, emin olun sırf bunun olması gerektiğini bildiği için araya girebilir. Girmiyorsa durumunu zaten bilen biri vardır ortamda.
Bunlardan birini sevdiyseniz, aşık olduysanız ya da yakınlarınızdaysa, bırakın. Siz değiştiremezsiniz, düzeltemezsiniz. Hiçbir zaman daha farklı yaşamayacaksınız. Toplum tarafından nasıl tanındığını unutun, aynı evin içinde, saatlerce onunla vakit geçirdiğinizde her şeyin çok farklı olduğunu anlayacaksınız. Dışarıdaki insanın sizin yanınızda nasıl bir canavara dönüştüğünü farkedeceksiniz.
Orman yakıp, birini öldürürcesine dövüp hiçbir şey yokmuş gibi koltuğa yayılıp televizyon izler ve bunu gülerek anlatır. Uzak durulmalı.
Şu şekilde davranışlar sergileyebilirler.
-- Bir poşetin içine yavrularını saklayan kedileri poşetle boğup çöpe atabilirler. Bunun yanlış olduğunu kabul etmez, duyulduğun andan itibaren kedileri görmediğini, orada olduklarını anlamadığını, anlasa yapmayacağını ve onları besleyeceğini insanlara anlatabilirler. Bu olaydan sonra kedi besleyebilirler bir süre, bu çevresine yanlışlıkla yaptım deme şeklidir.
-- Hakaretler edebilir, karşılığını verirseniz şiddet gösterebilir. Bana vurdun dediğinizde hayır yapmadım der, sen hastasın.. Sizin deli olduğunuza sizi inandırmak ister, buna inanın ister, bu şekilde kendini kurtarabileceğini zanneder.
-- iş yaşamları şu şekildedir. Ya hiçbir işte dikiş tutturamaz ya da asla işini değiştirmez.
-- Çevrelerini değiştirmezler, yeni dostluklar kurmazlar, insanları çok kolay anlayabilirler. Kendileri için tehlikeli olabilecek insanları çevrelerinden de uzak tutarlar.
-- Deli olduğunuza inandırma kısmından asla vazgeçmezler. Mutfağa girdiğinizde ve bir anlık çıktığınızda dolap kapaklarını açar, kıyafetlerinizi gece kalkıp başka odalara saçar, yastıkları yerlere atar. Arkadaşlarınız geldiğinde sizi bir yere kıstırır, sinirlendirmek için elinden geleni yapar, bağırmaya başladığınızda "işte görüyor musunuz, hep böyle bu" diyebilir.
-- Girmek istediği işe doktor raporu yüzünden giremez. Bu durumda doktorun aslında hiçbir boktan anlamadığını uzun uzun anlatır.
-- Duyguları vardır. Sadece empati yetenekleri gelişmemiştir. Sizi onu sevdiğinize inandırabilir, yalandan çok güzel ağlayabilirler, muhteşem oyunculuk sergileyebilirler.
-- Saçınızı çekme ve okşama arasındaki farkı anlayamaz. Ezberlediği gibi hareket eder.
bir tür antisosyal kişilik bozukluğudur. kişinin çocukluk döneminde başlayıp hayatı boyunca devam eder.
bu rahatsızlığa sahip kimseler empatiden yoksundur ve yaptığı kötü şeylerin karşısındakini nasıl etkilediğini önemsemez. toplum normlarına uyum sağlayamaz ve bu durumdan rahatsız değildir. iş yaşamı dengesizdir, tek bir işte sürekli bir verimlilik sağlayamaz. zayıf olanı ezmekten keyif alır. saldırgan ve suç işlemeye meyillidir.
uludağsözlük'te son 24 saat içerisinde girilen başlıkların şöyle bir okunması ile bile en az birkaç türüne örnek bulunabilecek başlıktır.
ne hastalıklı bir yer.
sosyopat olan kişi sosyopatlığın bütün özelliklerini taşımalı, aksi taktirde hepimiz sosyopatız.
dün bir arkadaşımla konuşurken laf arasında bana defalarca şaka olsun diye "sosyopat" demesinden mi yoksa gerçekten bana karşı böyle düşündüğünü hissetmemden mi bilemedim .- ki son zamanlarda sosyopata yakın davranışlar sergiliyorum. hemde çok yakın.- bu konuyla ilgili araştırma yaptım yazılar okudum biraz." acaba daha önce sosyopatın tanımını bildiğinden mi söyledi yoksa gelişigüzel taktığı lakaplardan birimiydi ?" diye sordum kendi kendime. bana dersini önceden çalışmış gibi geldi. çalışmışsa eksik çalışmış, çalışmamışsa siktir etsin ben bu yazıyı kendime yazdım.
sosyopat denilen kişi nasıl normal olabilir ? keşke bu kelimeyi hiç bilmeseydim de eski ben olarak kalsaydım hayatımın sonuna kadar. şüpheliyim herkesten herşeyden kendi hareketlerimden bile şüphelenmeye başladım ne kadar gerçekçi ve derinlemesine bakıyoruz olaylara diye.
sosyopatın tanımı bazı sitelerce saçma vikipedi hariç. . eğer günümüzde yapılan tanıma bakacak olursak dünyada ki insanların hepsi belirli potansiyellerle sosyopattır. hangisi başka birini kullanmaz ki maddi - manevi?
değer vermeyen
aile ? neden severiz ailemizi? onlar bizi neden sever? hangimiz sadece insan olduğu için birilerini sever ? hiç görmediği babasını ? paylaşmadığı kardeşini ? sütünü emmediği, korktuğu zaman çağıracağı "anneeeeee"sini ? ayriyeten insanlar faydasının dokunduğu herşeyi sever. mesela köpek besleyenler. ama kız tavlamak için yanında köpek dolaştıranlar değil, evini korusun diye köpek besleyenler değil, köpeğe pipisini, kukusunu yalatanlar da değil. kişi aciz bir köpeğe aklı, vicdanı, arkadaşlığı konusunda muhtaç kaldığından.
sosyopat mecnuna içerleyen duygusal fuzuli gibi;
----------------mende mecnun'dan füzun aşıklık istidadı var, aşık-ı sadık menem, mecnunun ancak adı var.-------------------
-------"ateşli ahı" dağı eritmekten aciz kalmış, dağ eri ferhatın. ne yapsın miskin, işte o kadar imiş onun da aşkı.-------
rol yapan.
eğer bir porno filmi çekseydim adı "yatağa sokan erkekler" aktörü kel adam yerine james deen olurdu. rolünü iyi yapan aynı zamanda psikopatlığını tam anlamıyla seks sırasında ortaya çıkaran bi aktör. sosyopatlığa gerek yok, lamı cimi yok direk popoya şaplaklar surata tükürmeler. nefesi kesene kadar boğaz sıkmalar. gözleri ferfecir okuyan aktirstlerin büyük sınav sonunda karanlık gökyüzünü görmesi. evet öyle bi adamla yatağa girmek her kadının harcı değil. jest, mimik, sahtecilik.. evet yatağa girene kadar öyle. daha sonra psikopatlığın allahı var adamda.
güvenle. sadakatla olur. ramiz dayının dediği gibi "Bir kere çizgiyi geçtin mi, yoktur dönüşü. Sadaka gibi verilmez sadakat.
isteyen hepsini ister. Yemin etmeden bir daha düşün. Çünkü, sadakatla başlayan herşey ihanetle biter." sadık kalan tarafın öç alma isteğinemi yanalım yoksa ihanetle biten sadakatamı. bence sadakata yanmak en iyisi.
--iyi araştırın sosyopatları.` hepimiz sosyopatız bi nebze olsun. ne kadar tecrübeli olduğunuza, kendinize yaptığınız kötü öğütlerle bu tecrübeleri sahiplenmenize ve bunları uygulamanıza bağlı. kısacası hayattan yediğiniz darbeleri ne ölçütle kendinize monte ediyorsunuz.
belki gününüze, belki o anki ruh haline, belki çıkarım yapacağınız tecrübenin acı derecesine bağlı optimizmi veya peşimizmi seçmek. buna göre karakterinizi sekillendiriyorsunuz .---
yani bundan sonra hayatım yalan dolan olacak dediğiniz kadar. insanlara siken yaranıyo dediğiniz kadar. bu kızı sikip bırakacaksın dediğiniz kadar. casanova gibi yani.
bi ortamda olmadığın kişi gibi görünmeye çalıştığınız kadar. duygularınızı açıklamayıp sakladığınız poker yüzünüz kadar. önyargılarınız kadar. sahte gülüşleriniz kadar. basit bir espriye sırf yaranmaya çalıştığın biri yaptı diye güldüğünüz kadar. ben giderim arkamda meydan kalır dediğiniz kadar sosyopatsınız. insanları ne kadar kullanıyosanız hah o kadarsınız işte. yakın arkadaşlarınız sizden uzaklaştığında onlara karşı tavır almak yerine nasıl oluyosa sadakat devam edercesine eskisi gibi samimi olduğunuz kadar sosyopatsızınız. yada onlara yakın gözüktüğünüz kadar sosyopatsınız. sizi terkeden arkadaş veya sevgiliye kin besleyip öç planları yaptığınız kadar sosyopatsınız.evet büyük bir sosyopatım artık. kafaya takmayıp yoluma baktığım kadar . ajdar kadar. nihat doğan kadar.
empati kurmak.
7 kişiyiz. içkili gecenin ardından 23.30 civarı çıktım "kuzenlerin evine gitcem" diye.
hepsi çakırkeyif, bazıları sarhoş, gözler anlamsız karşıya bakıyor. bende de var 60 promil civarı . bende de muziplik bulduğumu içiriyorum bazılarına, değişik bir ortam ibneliğin döndüğü, gerçekten güvendiğim arkadaşlarımda var. "ben" yerine koyduğum için fikrini bile sormadan onun adına karar verebileceğim türden arkadaşlar hemde.
herneyse suratım asık , lavabo , sağ koltuk ordan bi sol koltuk derken çökertmeden çıktım da halilim.
hesabı ödedim. geldiğim sırada biradan bahsediyorlardı hesap yüklü olduğu için müessesenin ikramı. "noluyo mk durun" dedim. garsona "getirme" dememi dinlerlermi .
"yurda gidene kadar göt oluruz, kusanlar ,rezillik" dedim kendi kendime. ben sıvışıyim en iyisi. kuzenlerin eve gidiyom diyerekten çıktım. saat 23.30 civarı. sessiz söyledim. hatalıyım. insan içince sesinin farkına varmıyor. hem nasıl olsa telefon var dimi ? çıktım. yürüdüm biraz. tramvaya. indim. hangi evdi ? hangi evdi ? gitmişim daha önce. kapısı hangisiydi acaba? hatırladım.. 2 ci kattı karşısında kızlar yaşıyodu. kızlar olmazsa bok kalır aklımda mk. kızlar seviyorum sizi.. yatış pozisyonunu aldım aklıma telefon geldi. telefonu çıkardım kapalı. kapanıyo takoz arada. açtım. saniyesinde biri aradı. harun? eski işyerimden . en fazla 1 defa görüşmüşüzdür iş haricinde . "noluyo olm bu adam beni sabahın 3 ünde niye arasın" derken. beni arıyolarmış 23.30 dan beri. merak eden salakları aradım hemen.
-alo? noldu?(ne biliyim mk bu kadar telaşlandıklarını)
-senin ta amınakoyim. ebeni sikim götünü sikiyim. (öteki alır telefonu) oda başlar küfre.( arkadan bir ses) ona söyleyin onun mk.
-noldu olm ne diyonuz ne araması.
- polis. 4 saat. yurda geç kaldık.yağmur. selamımın bile olmadığı insanlar beni arıyomuş. korkmuşlar ama beni bulsalar sikecekler. sinirlilermiş. daha nice salaklıklar....
- ( sinirlerinin geçmesini bekliyorum) tamam sonra görüşürüz yarın görüşürüz. konuşuruz.öpüşürüz falan filan.
ironik.
bende sinirlendim. 21 yaşındayım. ama hata bende içen adam sapıtır. içkiyi 2 3 defa içmişim bu ibnelerle, nerden bilsinler içtikçe dertlenmem güzelleşirim. suratım asık çıkmıştım dışarı. garsona sormuşlar. suratı asık çıktı demiş. eski çalıştığım mekanı aramışlar. yok. yenisi yok. tramvay durakları yok. yurt yok. sahil yok. yağmur yağıyor saat 02 .00 civarı herhalde . 6 kişi eski iş yerime şimdiki, iş yerime, şehirin 4 te 1 ine dağılarak beni arıyolarmış. 2 kişiyi yurda yollamışlar tramvayda kusmuş biri, biri kafayı bulmuş zorla arkadaşının evine götürmüşler. o kişinin arkadaşı anlamış kafalarının kıyak olduğunu telaş içinde. gelin yataklar hazır biraz uyuyun sonra ararız demiş. kabul etmeyince kalan 3 kişi ve aralarına katılan ayık kafa bi kişi beni aramışlar. 3 saat kadar. yurttan 5.ci dereceden tanımadığım adamları yönlendirerek oda arkadaşlarımdan akıl arıyolarmış. polisi aramışlar. polis" ifade verin" demiş. 2 saat önce çıktım, 21 yaşındayım mk 21. ilk defa içmiyorum. yağmurlu gece.soğuk çok soğuk. yurda geç kalmışlar. yurda yürüyerek gitmişler 5 km .korkmuşlar içki kafası. telaşlılar. orda o sırada beni canlı görseler derimi yüzeceklermiş. sebep? göte gircek şemsiyemi? belki. yoksa içince sapıtıyormuyum ? sanmıyorum. beni çok mu seviyolar? bu soru olarak kalacak. ben arkadaşımı o halde bulsam gülerim oh be derim.
neyse bende çıktım kuzenlerden eski iş yerimin önünden geçerken içeri giriyim belki burdadırlar dedim, yağmur bahanesiyle karışık içeri girdim bekçi ve bizim eski çalışanlar . gece gelip kaçak kalıyolarmış meğerse. içerde bi daha aradım bi düzine küfür daha. sonra görüşürüz. kapattım. sordular ne ayaksın bu saatte haberleri yok. aslına bakarsanız içerde 4 kişi vardı benle 5 oldu içerdeki 3 kişi eski çalışan. yani iş yeri sahiplerinin haberi yok alem yapıyolar. ayrı muhabbet bi anda. eskiler. noluyo mk yine aynı duygu. bunların burda ne işi var. balık yapmışlar. ısınıp yurda yürüyecektim 5 km. aç karın, sıcak koltuk, tv deki zanzibar belgeseli, ev sobası, çay ve sohbet galip geldi, zaten yetişene kadar uyumuşlardır. sabah 6.45 uyumadım daha tramvaya doğru tekrar gittim. ilk tramvaya bindim yurda yolculuk. empatikuruyorum da bence korktular. telaşlandılar. neden? fazla galeyana geldiler. ama hatalıyım 6 kişi öyle diyosa öyleyimdirmiş, evet öyleyimdirmiş. soruna bakacak olursak bence çıkıp giden ben değilde başka birisi olsaydı aramazlardı, beni daha çok daha az sevdiklerinden değil. benim veremediğim güvenden. sorun bende içtiğin kişiye önce güven vermelisin ki senin ne yapacağını bilsin. evlilik gibi. sosyopatım aklım esipte çıkıp gittiğim kadar. uyumsuzluk var.
"haksızlığını kabul etmeyen."
haklı olduğunu bilmesine rağmen haksızlıkla suçlananlar ne dokunaklı haldedir sizce?
hepimiz sosyopatız
"ne kadar" sorun bunu kendinize.
kişi sosyopatsa ömür boyu onun sosyopat olduğunu anlayamaz, anladığımızı varsayarız . çünkü duyguların derecesi, nedenleri ölçülemez. ölçüldüğü kadar sosyopatız. tanımlara uyduğumuz kadar sosyopatız. ben sosyopatım.
olaya bilimsel yönden bakacak olursak sosyopati psikopatiyle alakalı sosyal düzensizlikmiş hastalık değilmiş..
Psikopati, sosyopatiye göre daha ağır bir bozukluk olup, sosyopatide görülen semptomlara ilâveten özellikle ahlâka aykırı davranışlar ihtiva eder.( psikopatlık daha ağır)
Sosyopatiye sosyal çevrenin sebep olduğu düşünülmektedir.( (dediğim gibi abi, vikipedi is the best)
Antisosyal kişilik bozukluğuna (ASKB) sahip olan insanlar, halk arasında yaygın olarak "sosyopat" olarak adlandırılırlar. ASKB, bir kişilik bozukluğudur; bir akıl hastalığı değildir.
çoğu siyasetçinin yaşadığı önemli bir psikolojik hastalıktır. yakılmalarında sakınca yoktur. pedofili hastaları ve sosyopatların yakılarak idam edilmesinde hiçbir sorun yoktur. bu dünyada idamı hak eden 2 gruptan biridir.
iyi gorunumlu ancak son derece kotu niyetli olan insanlardir. vicdan, acima gibi duygulardan tamamen yoksundurlar ancak kusursuz bir rol yapma ve yalan soyleme yetenekleri vardir. pek cok seri katilin yakalanmamasinin nedeni bu iyi gorunumlu maske ve rol yapma yetenegidir
ornek verecek olursak: Seri katil Jeffrey dahmer
empati kuramaz. kurabilseydi prova yapma dedigimiz seyi de yapabilirdi. fakat yapamiyor. yani onun icin musluk acip kapatmakla kusun kafasini kopartmak ayni sey. duygu ayirt etmez.
kontrol edilemeyen ve bir süre sonra kendini tanrıyla kıyaslayabilecek seviyeye getiren kişisel bozukluk. psikoloğunuz bağıra bağıra söylese dahi inanmıyorsunuz. kendi yarattığınız karaktere kendiniz inanıyor ve insanlara da aşılamaya çalışıyorsunuz. bu durum ilerledikçe insanların düşüncelerini kontrol etmeye kadar gidiyor. başarılı oldukça tanrısal bir benlik hissediyor ve herkesi herşeyi kontrol altınıza almak istiyorsunuz. öyle ki çok saçma bir konuyu ses tonunuz ve ya yazısal olarak inandırabiliyor ve bir çok kişiyi etkileyebiliyorsunuz.
kimilerinde bu durum vahşice cinayet işlemeye kadar giderken ( beden kontrolü ) kimilerinde ise düşünceleri kontrol etmekle sınırlı kalıyor.
bu dünyada düzeltilmeyen aşılamayan bir şey varsa sosyopatlıktır. tolstoydan tutun bir çok sıyıran adam da bu hastalık görülmüştür. bu bir güç değil lanetli bir hastalıktır.
bana göre tanrının en büyük sınavıdır. dünyayı kontrol edenlerin, kendilerini kontrol edemediği...
sosyopati, antisosyal kişilik bozukluğu olarak isimlendirilen psikolojik hastalığın gayri resmî adıdır. antisosyal kişilik bozukluğu, aklî bir bozukluk (düzensizlik) olup, amerikan psikiyatri derneği’nin teşhis ve istatistik rehberinde şöyle tarif edilmektedir: “teşhis için temel özellik, çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eden, diğer insanların hakları ile ilgili daimî bir umursamazlık ve ihlâl seyridir.” hastalığın temel özellikleri olarak sayılan hususlar, hilekârlık ve manipülasyondur. bu sebeple, teşhisi koyarken, muayene edilen ferdin haricindeki kaynaklardan malzeme (delil) toplamak zaruridir. ayrıca fert, 18 veya daha büyük yaşta olmasına ilâveten belgelenmiş 15 yaş öncesi davranış bozukluğu hikâyesine (tarihçesine) de sahip olmalıdır.
antisosyal kişilik bozukluğunun kriterleri; spitzer, endicott ve robbins (1978) tarafından geliştirilmiş bulunan “araştırma teşhis kriterleri”nden alınmıştır. dsm–ıv’ün geliştirilmesi esnasında araştırma verilerine aşırı derecede önem verildiği, fakat empati yokluğu, sathî câzibe ve kendi kıymetini sun’î olarak şişirme gibi daha geleneksel psikopatik özelliklere yeterince önem verilmediği yollu bir endişe vardı. fakat yazarlar tarafından yürütülen saha çalışmasının ön verileri, hare ve diğ. (1992) tarafından geliştirilen psikopati kontrol listesinden alınan bazı psikopati özelliklerinin güvenilir bir şekilde ölçülmelerinin zor olduğunu göstermiş, bu sebeple de teşhis kriterlerine dâhil edilmemişlerdir. merhametsizlik bir örnektir. antisosyal şahıs, suçluluk veya merhamet duygusu izhar edebilir yahut özürler ve mantıklılaştırmalar beyan edebilir. fakat, bizzat suç teşkil eden fiillerin tarihçesi, çok az merhamet veya suçluluk duygusu intibaı verir.
teşhis için, aşağıdakilerden en az üçünün bir şahısta toplanması gerekir.
mükerreren göz altına alınmayı gerektiren fiilleri işlemek suretiyle belirlenmiş, hukuka uygun davranışları tespit eden sosyal kurallara uymamak,
mükerreren yalan söylemek, takma isimler kullanmak veya şahsî menfaat yahut zevk için diğer insanları kandırmak fiilleri ile belirlenen hilekârlık,
fevrîlik (ânî tepki gösterme) veya ileriyi (geleceği) plânlayamamak,
mükerrer fizikî dövüşmeler ve saldırılar ile belirlenen sinirlilik ve saldırganlık,
kendisinin veya başkalarının emniyetine yönelik ihmalî (tedbirsiz) umursamazlık,
tutarlı iş davranışını devam ettirme (aynı işte uzun süre çalışma) veya malî mükellefiyetlerini ifada mükerrer başarısızlık tarafından belirlenen daimî sorumsuzluk,
başka bir kimseye zarar verme, kötü davranma veya malını çalma hususunda umursamaz olmak yahut bu fiilleri mantıklılaştırmak tarafından belirlenen merhametsizlik.
antisosyal davranış, sadece “şizofreni” nöbeti veya “manik nöbet” esnasında meydana gelen türden olmamalıdır. alıntıdır
genelde psikopatlık ile karıştırılan, normal hayatla kopukluk ve de empati eksikliği yaratan psikolojik bir rahatsızlıktır. psikopatların aksine korku, endişe, kızgınlık gibi duyguları vardır. fakat suçluluk duyguları yoktur. bu yüzden ahlaki değerlerden yoksundurlar. yani yaptıklarını ahlaksızlık olarak görmezler çünkü vicdani duyguları gelişmemiştir. yalnız şiddet uyguladıklarında psikopatlar gibi zevk almazlar ki bu şiddet durumunun sınırı yoktur. hiç tanımadıkları birine zorla cinsel istismardan tutun da kaşıkla göz oymaya kadar aklınıza gelebilecek herşey bunun içindedir. bu onlar için son derece normal ve ceza gerektirmeyecek bir eylemdir. çünkü kaşıkla çorba içmek kadar kaşıkla göz oymak da normal bir eylemdir. toplum için doğru - yanlış olan durumların neler olduğunun ayırdına varamazlar. ve yine psikopatların akisine nefret, kin gibi duygularını çok rahat saklayabilirler. genelde zeki kişilerdir. karşılarındaki insanın zayıf yönlerini ve de kendi işlerine yarayacak özelliklerini çok çabuk analiz edebilirler. içinde bulundukları durum bir çeşit beyin fonksiyon bozukluğu olduğundan ötürü psikoterapi ile tedavi edilemezler. yakın tarihteki sosyopatik katillerin işlediği cinayetler incelendiğinde görülür ki terapi gördürüp bırakılan sosyopatların çoğu biraz zaman sonra yeniden cinayetlerine devam etmişlerdir.
1 bir sabah bir öğlen üçte akşam olmak üzere günde 5 defa efes extra yada Tuborg kırmızı yazdığım hastalığın ismi. Haydi canım, kullan bir hafta sonra geri gel. Duruma göre rakı yada Vodka yazacağım sana.