- o rejected sen sosyoloji mi okuyorsun?
+ hee dayı
- mezun olunca ne yapacaksın ne olacaksın? sosyolojist mi?
+ ya dayı aslında bilmemne hedehödö falan filan fıstık...
- hea entel olacan yani?
+ sizin gibileri adam edeceğim ulan!
bu ulkede ne is yaptiklarini merak ettigim. yani oyle cilginlar gibi sosyolog alimi varda bizim mi haberimiz yok? underground insanlari mi bunlar? lagimlarda mi yasiyorlar? nerdeler ulan mezun olduktan sonra...
okuduk okuduk, sosyolog dediler adimiza, bide tum yetki ve sorumluluklariyla birlikte verdiler bu unvani dusunun, ama.. ee.. sonrasi???
sosyolojinin ve sosyologun "bilimseliz" fetişizmi yoktur. lâkin her çalışmalarında literatür taraması, metodoloji, yöntem, vs. gibi bilimsel her kriter sağlandığına göre "bilim uydurmak" diyebilen cehaleti anlamak zor.
lâkin toplumdaki bu cehalete bakıp şaşırmak da gereksiz. zira gelişmiş ülkelerde sosyal politikaların gerçekleştirilmesi aşamasında, ki bunda sıradan bir belediye yapısından sosyal devletin gereksinimlerine kadar geniş bir yelpazeden söz edilmektedir, sosyologlar görev alır.
türkiye'de ise sosyologlara "beleşçi akademisyen" gözüyle bakılmaktadır. devlet taşağı yalayan bir zihniyet için sosyolojinin bu minvalde değerlendirilmesi olağan. tabi görünmeziz diye oturup ağlayacak değil kimse. zîra birileri yerinde sayıyorsa da bilim yerinde saymaz.
okuyup sonunda iş bulma umuduyla kendimizi kandırdıgımız 1. sınıfta ideoloji peşinde kosup toplum ne kültür nedir'erin cevabını arayan okuyup okuyup deliren insanların bölümü. aslında bir toplumu oluşturan entellektüel tabakanın ta kendisini oluşturan bireylerdir sosyologlar. ancak ne yazıkki kıymetimizi bilen yok..
sosyal hizmetler il müdürlüğünde sosyolog olarak çalışıyorum ama kendi mesleğimi yapamıyorum. 4 senede bir kez toplam 20 tane atanıyoruz kendi mesleğimizi yapamıyoruz AB ye uyum olsun diye göstermelik olarak kullanılıyoruz.
her sosyoloji mezunu için kullanılmaması gereken kavram.
her şiir yazanın şair olmadığı gibi.
hoş, bu ülkede zaten sosyolog olmak...hiçyolog olmak gibi bi şey...
birbirinden izole olarak yaşayan kişilerle değil, aksine birbirini etkileyen, iletişim kuran, diğer bir deyimle bir sosyal ortam içinde bulunan insan gruplarıyla ilgili olarak çalışan kişi.
toplumu sosyolojinin ilkelerine göre analiz eden kişidir. sosyoloji bölümü bitirilerek bu konuda bir şeyler yapılabilir.
bir sosyoloğun en büyük özelliği tabii ki objektifliktir. tabii bu pozitivist yaklaşımın sosyolojinin her safhasında kendini belli etmesi diğer bilimlere göre daha esnetilebilir bir kuraldır, çünkü: bir sosyoloğun toplumla ilgili bazı şeyleri idrak edebilmesi bence pozitivistliğin esnetilmesine bağlıdır.
meşhur sosyologlarımıza örnek verirsek:
(bkz: ziya gökalp)
(bkz: cemil meriç)
(bkz: şerif mardin)*
Kesinlikle 21. yüzyılın mesleğidir. Toplumbilim geleceğin alanıdır. Bu alanda çalışmalar yürüten kişilerdir sosyologlar. Ama genelde sosyoloji bölümünü bitirenler akademisyenliğe yönelirler bunun dışında yapabilecek çok şeyleri yoktur zaten.