elbette hiçbir sosyalistin iddia etmediği birşeydir. farkındaysanız, hiç bir komünist parti mücadelesini seçimlere odaklamaz, işçi ve emekçiler içerisinde örgütlenmeye ve onları sosyalist iktidar için hareket ettirmeye çalışır.
slogan atarken vardır göz bebekleri büyür, damarlar genişler, sıçar pozisyonda "direne direne, faşizme karşı omuz omuza" sloganları atılır. tek zorlama bu esnadadır. makatta bazı yırtılmalar yaşanabilir.
vatandaşı kazığa oturttuktan sonra, başka zorlama yapmamaları durumudur.
mesela dinde: camiyi, kiliseyi cümleten kapatırlar. sünneti yasaklarlar. hatta kılık kıyafeti bile yasaklarlar. (bazı ülkelerde oruç yasağı da uygulamışlardır.) türban yasağını, kemalistler, sosyalizmden öğrenmiştir. isimleri zorla değiştirirler. rusça öğrenmeyi farz sayarlar.
mesela toplumda: herkesi ve her şeyi fişlerler, yedi 24 takip ederler, tam bir polis devleti kurarlar, işçilere sendika hakkı bile vermezler, şehirden şehire izinsiz seyahat hakkı bile yasaktır, her türlü eleştiriye hemen "milliyetçi" damgası vurur ve hapse tıkarlar. mal mülk, para pul zaten yoktur. toplu sürgün (tehcir) devletin en önemli hakkı sayılır. gözaltına alınan daha gelmez. muhalif gazete falan çıkaramazsın zaten...
hatta ben sosyalizm gittikten sonra, televizyonlara çıkarılan bir rus'u hatırlıyorum. italyanca biliyor diye, italyan casusluğuyla suçlanmış ve yıllarca hapis yatmış. adam kendisine o dili öğretene ama avrat sövüyordu.
tabii bütün bunları "özgürlük" olarak sayan arkadaşlarımız da var. bir şey diyemeyeceğim, onların görüşü!
ekleme: eksilemiş adam ya... kanka yanlışsam yanlışsın de, bırak eksiyi falan!
üretim araçlarının kamulaştırılması, yani burjuvazinin ve toprak sahiplerinin emek sömürüsüyle elde ettiklerinin emekçilere iadesi, tabii ki ikna yöntemiyle sağlanacak bir şey değildir. sosyalizmde "devrimci zor" olduğu bir gerçektir ve bu gerçek teoride de pratikte de açıklıkla dile getirilir. bu nedenle, "sosyalizmde zorlama yoktur" sözü içi boş, anlamsız bir laftır.
tek bir tercih olduğundan mı acaba?
unutmayınız ki, her izm yaşamak için bir düşman yaratmak zorunda ki mevcudiyetine haklılık ve kutsallık kazandırsın.