aslında versusun komunizm vs. kapitalizm olması gereklidir. sosyalizmin sosyal adalet kavramı kendi akranı liberalizme göre oldukça yüksektir ama ikiside bu konuda net doğru çözümler getirememiştir.
kalkınma açısından bakarsak kapitalizm sikiyor.
gelir dağılımındaki adalet açısından bakarsak sosyalizm sikmiş herkes aç aq.
kişi başına düşen milli gelir açısından bakarsak yine kapitalizm sikiyor.
özgürce yaşamak açısından bakarsak, açıkçası ikisi de bir nevi kölelik. birinde devletin kölesisin diğerinde zenginin kölesisin.
ama bana sorarsanız, böyle uç görüşlerdense devletin müdahaleci olduğu liberal bir ekonomi en iyi seçenek gibi duruyor.
Ekonomi hocamın peynir ile süper bir şekilde örneklediği 2 farklı ekonomik düzen.
" Kapitalist sistem'de 70 çeşir peynir vardır; loru, kaşarı, yağlısı, yağsızı vs. halkın bir kısmı(azınlık) bu 70 çeşit peynirin 70'inide yer. bir kısmı 70 çeşit peynirin bir kaç çeşidini yer. halkın bir kısmı da(çoğunluk) 70 çeşit peynirin hiçbir çeşidini yiyemez.
sosyalist sistem'de ise çok çeşit yoktur 1 çeşit peynir vardır ama halkın hepsi de bu peyniri yer. yemeyen kesim yoktur."
sosyalizm üretim araçlarını devlet eliyle kolektifleştirir, kapitalizm üretim araçlarını devlet eliyle özelleştirir.
sosyalizm in kendi yaratıcıları birbirleriyle inanılmaz çelişir ve her sosyalizm türü kendi akrabasını yok sayar, sosyalist olmamakla suçlar. kapitalizm in yaratıcıları ise ortak paydada sömürü için buluşur.
sosyalizm in yakıtı insan, kapitalizm in yakıtı paradır.
marx a göre sosyalizm bir sonraki evredir, kapitalizm bir önceki evredir. aslında ilkel toplumlar sosyalist tutumlar sergilediklerinden, durum oldukça karışıktır.
sosyalizm kendi mottolarını sosyalizm için savunur ve propagandasını yapar; kapitalizm sosyalizm mottolarını kendi çıkarları için savunur ve propagandasını yapar.
sosyalizm in dogmaları vardır, değiştirilemez kaideleri mevcuttur, çağı yakalayamaz; kapitalizm her 10 senede bir müthiş evrimler yaşar ve kendini geliştirir.
günümüzde ortak paydaları salt sosyalizm ile kapitalizm in enternasyonalist oluşudur.
özde her ikisi de mevcut toplumların örf-adet ve geleneklerini kendisine yontmaya çalıştıklarından, mevcut toplumların ulusal bilinçlerini kırarak kendilerine bağlamaya çalıştıklarından dolayı emperyalist bakış açısına sahiptir.
her ikisi de bu topraklar için ; "ithal" ideoloji mertebesinde bulunmaktadır.
yerel/ulusal bakış açısı için, türk milletinin ileri gidebilmesi için; nasyonel sosyalizm (ulus toplumculuk) ve nasyonel kapitalizm (ulusal sermayecilik) geliştirilmeli ve birbirlerine entegre edilebilmeleri, bu yolla emperyalizme karşı durabilir bir yönetim sistemi geliştirilmesi esastır.
olaylara ideolojik bakmak kelimelere yüklenilen anlamları değiştirebilir. sol görüşlü bir insan için sosyalizm adalet, eşitlik, insanlık gibi kulağa hoş gelen anlamlar içerir. ancak sosyalizm ve kapitalizmi karşılaştırırken şüphesiz tarihi deneyimleri ve günümüz dünyasını göz önünde bulundurmak bize daha gerçekçi sonuçlar verecektir. bu çalışmanın konusu hakkında sayfalarca entari girilebilir. kabaca özetleyecek olursak sosyalizm bir elmanın yarısıysa, kapitalizm diğer yarısıdır. kapitalizm ekonomik çıkar için insanı göz ardı eder, para insandan daha önemlidir. sosyalizmde ise "sosyalist siyaset" insanı göz ardı eder, siyasi fikirler uğruna insanlar öldürülür. iki fikir de "insan"ı meta yerine koyduğu için dünya tarihinden silinmeye mahkumdur. insanın fıtratına(doğasına) aykırı tüm sistemler elbet bir gün silinip gidecektir. fakat bu fikirler son üç yüz yıldır o kadar iyi pazarlanmıştır ki beynimize beynimize adeta kazınmıştır. insanlık bu gafletten yavaş yavaş uyanmaktadır.
son olarak şunu söyleyelim, eşitlik adalet demek değildir. eşitliği sağlayan araç adalet mekanizmasıdır. kapitalizmin yarattığı ekonomik sınıflaşma "sosyal devlet" mekanizmasıyla düzenlenmelidir.. ancak bir "işçi devleti" de düşlemek ne derece doğrudur? adı üzerinde "işçi devleti". erzurum taraflarında bir laf vardır, bu konular üzerine yazılmış entellektüel mecmuayı bertaraf edecek cinsten;