birbirinden çok uzak iki kavramdır. sosyalizmde ahlak geri plandadır çünkü her boka özgürlük kılıfı elbise yapılıp giydirilmiştir. bazıları'da dünyadan bir haber "sosyalizm din bezirganlarından daha ahlaklıdır bıdı bıdı bıdı" diye saçma bir yerden vurmaya çalışır.
her sosyalist ahlaksızdır demiyorum çünkü her kendini sosyalist zanneden aslında sosyalist değildir. tıpkı kendini her müslüman sananın müslüman olmadığı gibi. sosyalizmdeki ahlakı görmek isteyenler katliamlara baksın, kızılordu askerlerinin tecavüzlerine baksın, 40.000.000 insanın katili olan lenin'in ahlakıdır sosyalist ahlak!
bakın Maksim Gorki ne diyor "Lenin'in talimatları Bolşevik militanlar tarafından büyük bir zevkle yerine getiriliyordu. Hatta militanlar, özel vahşet stilleri geliştirmişlerdi."
Tambov'da komünistler, tutsaklarını sol el ve sol ayaklarından toprağın bir metre yukarısında ağaçlara demiryolu çivileri ile mıhlıyorlardı ve bu insanların acı çekmesini bilerek izliyorlardı. Bir esirin midesini açıp küçük bağırsağını alıyorlar ve bir ağaca çiviliyorlardı ve bağırsağın çözülmesini izliyorlardı. Yakaladıkları görevlileri soyup omuzlarından itibaren derilerini yüzüyorlardı.
işte komünizmin ahlak anlayışı tıpkı emevi araplarının vahşet-ahlak anlayışı gibidir. Milyonlarca Türk'e yaptıkları soy kırımlar ise tarihin karanlığında kalmıştır. Sürgün, sefalet, soykırım... sosyalist ahlak!
Çok uzağa gitmeyin Doğu Türkistan'da sosyalist ahlak sahibi insanlar kadınları ve çocukları kurşuna diziyor! insanlar özgürlüğünden mahkum bırakılıyor, namaz kılmak yasak, oruç tutmak yasak, her türlü ibadet yasak! bu mu sosyalist ahlak? bu mu özgürlük?...
en büyük ahlak göstergesi "iyi insan" olmaktır. sadece kendisi için değil, başkaları için de yaşamı mutlu kılma ereğidir. elindekini avucundakini paylaşabilmektir. aslında insanları hayvanlardan ayıran en önemli özellik "vicdan" denen "tanrıyı" içlerinde taşımalarıdır. çoğrafyadan çoğrafyaya, toplumdan topluma ve hatta aileden aileye değişebilen ve adına ahlak denen "kurallar bütünü" ise eğer vicdan unsuru taşımıyor ise evrensel olamaz.
hümanizmi, evrenselliği, paylaşmayı, egoist olmamayı ve katıksız vicdanı (tanrıyı) içlerinde taşıyan sosyalistler ise, evrensel anlamda en ahlaklı insanlardır.
anahtarla kilit ilişkisidir. ahlaksız birisi liberal olabilir, cumhuriyetçi olabilir hatta hatta topluma süper dindar gibi görünebilir ama sosyalist olamaz çünkü sosyalizimde kişilere hakettiğini vermek vardır, ürünü hakkettiği şekilde üretmek vardır, bu bir hayat tarzı olduğunu için ahlak hayatın içindedir.
her ahlaklı bilinen kişi sosyalist olmayabilir ama her sosyalist ahlaklıdır. bu zorunluluk değil doğal bir durumdur.
not: bu sefer hangi hangi tip ahlaksızı kızdırdık acaba?
samimi bir sosyalist insanın birçok "din bezirganı" yobaza göre çok daha ahlaklı olduğuna inanıyorum. içlerinde allah'a inanmayanlar olsa bile en azından kul hakkı yememek için özen gösteriyorlar. saygı duyarım ben buna.
ahlak hiçbir ideoloji, fraksiyon ve din'e itham edilemez. ahlak insani bir olgudur.
hangi ideolojiyi benimserseniz benimseyin, hangi fraksiyona tabi olursanız olun, hangi din'e mensup olursanız olun hatta dinsiz dahi olsanız bu unsurların her birinde ahlaklı ve ahlaksız insan görürsünüz. dolayısıyla bu söylem mantık dışıdır.
ahlak kavramı oldukça göreceli bir kavramdır. kişinin yaşadığı toplum düzenine, üretim ilişkilerine bağlı olarak değişiklik gösterir. örneğin imparatorluk döneminde insanların ahlak anlayışlarıyla günümüz kapitalist toplumların ahlak anlayışları birbirinden farklıdır. 500 sene önce 4 kadınla birlikte olmak hoş karşılanan, itibarlı bir durum olmasına rağmen bugün durum biraz farklıdır. ahlak kavramıyla ilgili olarak kişinin uçkurunun gevşekliği belirleyici bir ölçüt olacaksa hiç merak edilmesin kapitalizmde insan kendisine çok daha yabancılaşmıştır.
kafayı sosyalizme takan dangalakların görmedikleri bir şey var.
günümüz kapitalist toplumlarının çivisi çıkmışken, insanlar kendilerine yabancılaşıp, insan olmaya dair bütün özelliklerini kaybetmişken neden derdiniz sosyalizmle? emek üzerine kurulan bir sistem günümüz türkiyesinden çok uzaktayken neden bu korku?