sendikaya üye olmayan binlerce işyeri ve o işyerlerinde çalışan onbinlerce işçi varken; hatta bu devirde bile sigortasız çalışan binlerce işçi varken ne sosyalizmi? öyle insanlar var ki bu işsizlik ortamında sigortayı, sendikayı, işçi haklarını düşünmeyi bırakın; evine günde 1 ekmek götürmesini sağlayacak işe yatar kalkar dua eder. nitekim çinde de durum aynıdır. işsizlik tavan yapmış, adam sokakda dolaşacağıma iyi kötü bi işe girer eve 1-2 lokma ekmek götürürüm derdinde.
sosyalizmin düşmanını din ve milliyetçilik olarak gören sevgili sosyalist arkadaşlar, sosyalizmin temel düşmanı emperyalizmdir hatırlatırım. emperyalizmin besin kaynağı da işsizlik ve dolayısıyla ucuz işçidir, ucuz hammaddedir. ucuz hammadde, ucuz işçi nerde varsa emperyalizm oraya gelir.
orta sınıfın öngörüldüğü şekilde daralmanın aksine genişlemesi ve refah toplumunun insanları kendine çeken tüketim kültürü sebebiyle fakirlikte eşitlik öneren mevcut sosyalist sistemleri reddeden işçidir.
sosyalist ülkelerin proleterya diktatörlüklerindeki yönetici kadroların oligarşik yapılanmalara yönelip komünizm ideallerini -türkiye'deki kemalist bürokrasinin atatürk'ü kendine maske edinmesi gibi- kendi sömürülerine maske haline getirmeleri ve bunun propagandasının kapitalist cephe tarafından kendi halklarına etkili şekilde yapılması da bu işçiyi etkilemiş olsa gerektir.