demir perde nin çökmesiyle teorisi tüm zorlama tevillere rağmen zora giren sosyalistler;güney amerikada ılımlı sosyalist partilerin seçim kazanmasıyla ''güney amerikada sosyalizm rüzgarı'' sloganıyla umutlanmışdı...fakat yakın zamanda şili de pinochet demogojilerinin artık tutmaması ve tekrar sağın kazanması...halk desteğini yitirmeye başlayan chavezin;çaresizlikten stalinist diktatörlüğe doğru adım atması..ve kendi konuşmasını yayınlamayan 6 kanalı kapatması...güney amerikada da orta vadede solun popülerliğini yitireceğini gösteriyor...geçmiş olsun;devirebileceği tek şey şarap şişesi olan yurdum sosyalistine...
bir ülkenin sosyalistlerine -akp yandaşı olduğu için- kızan ve koca bir sisteme, hakkında hiçbirşey bilmeden dil uzatan cahil söylemi.
not: ulan aç bak bi, sosyalizm nedir, nasıl olur. hey allahım ya.
babaevine dönen bumerang çocukları
tenezzül etmeyenler kabilesindensiniz
eh biter mi sizin bu aşk askerliğiniz
sevgi gibi çok emek istiyor kötülüklerde
ve içinde emek olan herşey insani raddede
sosyalizm öldüyse bu yüzden öldü işte
(bkz: metin üstündağ)
sosyalizm in teorisine,pratiğine,tarihine,farklı fraksiyonların kavrayış dünyalarına hakim olmadığı halde zeki-akıllı desinler diye,che gibi ikon haline getirilmek istemiyle veya aile,etnik-dinsel köken sebebiyle solcu olma yazgısını yaşamak gibi gerekçelerle sosyalist olmuş kimselere deriz ki...akp mhp bimem ne demogojileriyle,yaftalarıyla mevzuyu kısırlaştırmayın...farklı bir perspektifle konuya bakış açısı kazandırabiliyorsanız ne ala...ama bir düşünce veya tespite önyargı, yafta ve demogojiyle cevap verilmez ki...di mi ama...
--spoiler--
... zeki-akıllı desinler diye,che gibi ikon haline getirilmeye özenmek gerekçesiyle veya aile,etnik-dinsel köken sebebiyle solcu olma yazgısını yaşamak gibi gerekçelerle sosyalist olmak ...
--spoiler--
nepal'de, kolombiya'da, kuba'da, bolivya'da, venezuella'da...vb bulunan milyonlarca insanin bir turlu goremedigi gercegi iki dakikada cozuvermis arkadas.
emek-sermaye celiskisi, artan gelir dengesizligi, aclik oranin yukselmesi...vb gibi konularda arastirma yapmis, onlarca tartismaya katilmis, bu is icin dunya genelinde kongreler yapmis insanlar toptan aptalmis megersem. uludag sozluge baksalarmis hic ugrasmadan 5 dakikada hatalarini anlayip boyunlarini bukecelermis.
yer yer değişiklik arayışına giren insanlar ideolojik tercihlerini ideolojik gerekçelere dayanmayarak değiştirebilirler...buna mehdinin zuhuru gibi kutsi manalar yüklemek yurdum sosyalistinin dangalaklığıdır...bu sebeple kimi zaman bit pazarına nur yağdığı gibi liberal demokratik sistemlerde yer yer sol partilere rağbet olur...ama bu rağbet koskoca sovyet imparatorluğunun tüm uydularıyla beraber çöküşünün sosyalistler açısından vehametini azaltmaz...hani nerde kaldı anlı şanlı proleterya diktatörlüğü...nerde kaldı sovyetlerin tüm dünyayı fethedeceği(!)öngörüleri...
3-5 küçük ülkede liberal demokratik sistemde seçim kazanınca...yurdum sosyalistinde ki holeyli şappeyli sevinmede ki mantıksızlık...sosyalistlerden sıkılan halkın tekrara sağa yönelmesiyle ortaya çıkmakta...heyhat beyninin içindeki örümceklerden habersiz benim yurdumun sefil ilericileri...(nepalde iktidara gelen maocular senin bildiğin maoculara benzemez...brezilyalı lulanın senin bildiğin sosyalistlere benzemediği gibi..nepalde çok esnekler hatta meclis başkanlığına bir travestiyi seçecek kadar esnekler...nerde kaldı kültür devrimi,kitaplarda elbette)
belli bir ideolojide ilerledigini dusunen ancak asil olarak orgutsuz(ya da karsi devrim saflarinda orgutlu), burjuva politikalarinin etkisinde kalmis kisilerin olusturabilecegi tez.
sosyalizm yalnizca bir ruzgar degildir, gercegin ta kendisidir. hicbir zaman bitmeyecektir insanin kendi ozune donus mucadelesi. yani ilkel komunal toplumun, gelismis komunal topluma evrilmesi halen devam etmektedir. o yuzdendir ki 2008 yilina geldigimizde, cikan krizde en buyuk kapitalist ulkelerde bile marx konusulmaktadir halen.
sosyalizmin bircok ulkede yikilmis olmasi ise, kurulabildigi ve uygulanabildigi gercegini degistirmez. halkin baska "kesin cozum" alternatifi yoktur. ancak bu alternatif zorlu bir surectir, buyuk bedeller odemeyi gerektirir. bundan kaynakli sili gibi cok aci cekmis, inanilmaz sindirme politikalari uygulanmis ulkelerde halk, bu bedelleri odemekten korkar.bunun yerine gunluk cozum arayislarina girer.sosyal demokrasi ise kesinlikle sosyalizmin alternatifi olamaz, sosyal demokrasi belki de sosyalizmin en buyuk dusmanidir. celiskileri keskinlestirmek yerine belirsizlestirir. orgutsuzlestirilmis halkin da sosyal demokrasiden liberal partilere hatta milliyetci, gerici partilere kaymasi ise sasilacak ya da uzulecek bir durum degildir. cunku iki taraf da sosyalizmin karsisindadir ve temelinde iki taraf da gericidir.
somurge ya da yeni somurge ulkelerde temel olan sey ise, yonetime gelenin emperyalizm karsisindaki tavridir. sagci ya da sol gorunumlu bir parti olmasinin bir onemi yoktur. onemli olan pratikteki eylemleridir. farz-i misal akp'nin soylemdeki dini kimligi onemli degildir onemli olan akp doneminde amerikan sirketlerininin sayisinin 8-10 kat artmasidir ve emperyalist temelli sirketlerin akp doneminde 40 milyar dolar kar transferi yapmis olmalaridir. bu da orgutsuz halki aslinda 'marketing' stratejisine dayali secim sistemindeki yanilgisini gostermektedir. ama hicbir zaman halkin gercek tercihini yansiztmaz.
isin komik tarafi, sosyalizme saldiran zihniyetin nasil bir sistem istedigini bilememesidir. dunyada sosyalist sistemin kuruldugu ulkeleri ornek gostererek, ulkemizde sosyalizmin kurulmasinin ne kadar yanlis oldugunu anlatmaya calisirlar.ancak nasil bir devlet istemektedir ki bu zihniyet? hangi devleti bize ornek gosterebilir ki? tarihte kurulmus hangi devlet bu zihniyetin devleti? sadece padisahlarin iyi yasadigi, rusvetin kisinin gelirlerinden kat be kat yuksek oldugu osmanli mi? suudi arabistan mi? neresi?
günümüz sosyalistleri;dünyayı entegrist bir bakış açısıyla siyah ve beyazdan ibaret görmekte ve aslında bu dar görüşe sahip olmak aslında sosyalist için bir zaruret kesbetmektedir... (hayatın tüm gerçeklerine karşın) sosyalistler açısından ağır bozguna uğramış olma gereçeği,ütopik,duygusal,demogojiye dayanan bir ideolojiyle birleşince tüm ürpertici pratiklerine rağmen (zamanımızda hala insaniyet namına) bu ideolojiyi sahiplenmenin tek yolu vardır o da derinlemesine sığ bir perspektifle dünyayı okumaktır...
bu sebeple bize karşıysa onlardandır psikolojisi anlaşılabilir...halihazırdaki manzarayı,reel durumu görmek,burjuva politikasının etkisinde kalmaksa...elbette yaftadan hiç gocunmayız ve diyebiliriz ki o burjuvalar ne akıllı adamlarmış meğer...
tarihi ve tarihte yaşanan olayları marksist bakış açısının tespitlerini vahiy derecesinde bir kesinlikle iman etmek suretiyle okumak ne hazindir...19. asırda kuramsallaşmış bir idoelojinin kendine tarihsel bir temel oluşturma gayretiyle;...
tarih öncesindeki ilkel klanlardan döneminin şartlarına göre bir kızıl ordu anlamakta,prometheus u veya demirci kavvayı sosyalist devrimci,hz.muhammed(august babel iddiasıdır)-şeyh bedrettin-hacı bektaş-pir sultan-thomas müntzer gibi dini kişilikleri sosyalist aydınlanmacı saymaktadır...elbette bunlar propaganda maksadlı deli saçması benzetmelerdir...bu benzetmelere iman ederek afyonlanmış kimselerin sosyalist çabaları öze dönüş olarak algılaması gayet normaldir...
ötekileştirmeden fikirler özgür bırakıldığında halkın alternatifleri elbette vardır...liberal alternatif,muhazafakar alternatif,ılımlı sol,3. üncü yol,milliyetçilik vs. vs....ve her birinin kesin çözümü farklıdır...mesela sovyet tanklarının ezdiği macar milliyetçiler sosyalizme karşı kesin çözümü öneriyordu...
''ülkemizden defolun''
bir sosyalist için tartışılamaz,tartışılması teklif dahi edilemez sosyalist düşünce... bir idoelog tarafından şu çarpıcı sözlerle resmedilmektedir... Allah yok, din yok, ruh yok, vatan yok, ve millet mefkuresi yok, ruhçu ahlak yok, felsefe ve tarih yok, anane ve terbiye yok, aileye bağlı, çocuk yok ferdi mülkiyet ve tasarruf hakkı yok; yok, yok, yokluk tassvvuru bile yok! .... Ne ıstarıpsız dünya! ...
bizde ek olarak deriz ki böyle ıstırapsız bir dünya elbette tamamen vehimlere dayalıdır...
...
vahşi kapitalistler halkı yolunması gereken kaz olarak görüyorsa,komünistler; güdülmesi gereken koyun olarak görürler...bu sürünün aklının olmadığı vehimindeki sosyalist;halkın kendisi için kötüyü idrak edemediğini sanır..fakat halk herkesin 700 lira maaş alacağı fakat devrimi gerçekleştiren sosyalist diktatörün ve ekürisinin kamu malının üstüne konup şanlı saraylarda yaşayacağı,kendilerinin ise murat 131 cinsinde arabanın çok görüleceği bir sistemin kendi çıkarlarının aleyhine olduğunun bilincindedir...kapitalist sistemde sınıf atlamak sosyalist pratiklerdeki elit zümrelere atlamakdan daha zordur..rusyada rejim değişti seçkinler pek değişmedi...günümüzdeki rus zenginlerinin çoğu komünist parti yöneticilerinin çocuğu...
sosyalistlerin temel sıkıntılarından biride...hayret verici biçimde yansıtma psikolojisiyle tarafımıza yöneltilmişdir..sosyalistlerin özellikle kapitalizm eleştirilerindeki yer yer haklılığı; ideolojilerine haklılık olarak yansımaz...dolayısıyla eleştirme yönündeki kimi haklılıkları kendilerini doğru yapmaz ve yapmamaktadır..örneğin sosyal demokratları(günümüzdeki anlamıyla diyoruz yoksa malum lenin'in çarlık dönemindeki partisinin adında da sosyal demokrat terimi vardır,bunu bir sosyalistin bilmemesini beklemiyoruz) tenkit ederken haklı olunması sosyalistlerin tezlerini haklı yapmamaktadır...
söz uzamışdır...tavsiye ile bitirelim...
1.sosyalizmi anlamak için henry bergson araştırılmalıdır...
2.bir dönem sosyalistlerin küçük kutsal kitabı olan sosyalizmin alfabesindeki tutmayan kehanetlere dikkat edilmelidir...sosyalistlerin sovyetler yıkılmadan önce 60lar ve 70 lerdeki kitaplarını bugün okumak bu ideolojinin tüm afilli sözlerine rağmen kofluğunu ortaya çıkarması açısından önemlidir...(önce revizyonizme teslim olup ardından)ansızın sovyetler çöktüğünde yazdıkları tonla kitabın manası kaybolmuşdur...
3.din konusunda;dini söylem önemli değildir diye(bizim derdimiz dinle değil sermayenin dallanıp budaklanmasıyladır demek istenerek) boş konuşulmuş...sosyalistler açısından dinle mücadelenin önemi için özellikle leninin propaganda metodlarına ilişkin sözleri iyi araştırılmalıdır...bir kısım sosyalist metod değiştirerek takiye yoluna başvurması sosyalist teorideki ve daha önemlisi pratikteki(özellikle enver hoca pratiği) din anlayışının ne olduğu gerçeğini değiştirmez....
sosyalizmi anlamak için şu isim araştırılmalıdır diyecek kadar cahil birinin söylemidir. sosyalizmi bir rüzgar olarak görmek ve tam manasıyla uygulandığını iddia etmenin manası nedir? sosyalizmi bir takım isimlere ve doğu avrupa' yla sınırlandırıp, ardından hakkında 10 paragraflık soyut ve terminoloji deryası denilebilecek, aslında hiçbir şey anlatmayan ziyan yazılarla tanımladığınızı mı sanıyorsunuz?
sosyalizmi anlamak, sovyetler' i tahlil edebilmek değildir. kapitalizmi de tahlil edebilmek değildir. insana dair olan ne varsa sindirip, öyle ahkam kesilmelidir. ancak bakıyoruz sosyalizm; "sağ-sol" çatışmasına indirgeniyor ardından bergson' la sıvanıyor. sosyalizm eleştirisinin bu denli kısır ve sığ eleştiri noktalarından yapılması ne kadar doğrudur? veya popülizm kokan "din-allah-ahlak" üçgenine indirgediğinizde, haklı mı çıkıyorsunuz? sosyalizm gibi bir derinliği, daha kendi içinde çelişen genelgeçer normlarla eleştirmeyin mümkünse. burada sosyalizmi övme veya savunma amacı taşımıyorum. ancak sosyalizmi, bir ideolog(!) tarafından söylenmiş zamanının ülkücü yemininden bozma bir kaç satırla yedirmezler adama.
liberal alternatif, yeni sağ, ılımsı sol, muhafazakar alternatif vs. bunlar nedir yahu? bu argümanlarla mı sosyalizmi anlatıyorsun bana? bunlar sosyalizmin alternatifleri midir, yoksa kapitalizmin oyuncakları mıdır? bunlar her zaman birilerinin kesin çözümleri falan değildir. kapital ve iktidar odaklı sömürü araçlarıdır. hiç biri insana dair değildir. kapitalizm bir atölyeyse, bunlar sadece takım çantasındakilerdir. bırakın artık "din-ahlak-allah" çatısı altında sistem eleştirisi yapmayı. önce şu teolojik misyonununuzdan sıyrılın, ondan sonra objektiflikten söz edin, pozitivizme bulaşın. sadece tümden gelmeyin, tüme de varabilin.
ayarı verilince mallıkta sınır tanımamanın anlamı da yoktur ayrıca.sosyalizm allah tarafından melekler eliyle inmiş bir ideoloji değildir.insanlar tarafından ortaya konmuşdur.anlamak için sosyalizm in tasavvurları üzerine kalem oynatmış bir düşünürü okuyun diye tavsiye etmek pek tabiidir.aksi söylem geliştirmek aksini söyleyecem diye malca çuvallamaktır.
sosyalizmi ekonomik sistem değilde, rüzgar olarak gören acınası düşünce. madem sosyalizm fos çıkıyor, neden kapitalistler kriz kıça dayanınca " marx a dönüş " yöntemini kullanıp yasaklanan sosyalist kitapları tekrar piyasaya sürüyor. ha birde bu zihniyet kurtuluş savaşında, o " fos çıkan sosyalizm rüzgarı " nın kendisine altın ve cephane yardımı yaptığını bilmez. bilmeden konuşur. bu demir perdenin zıttına gittikten sonra abd nin ülkeye neler yaptığını görmeyen zihniyettir bu.
rüzgar var, rüzgar var derler adama. "yaftalamayla cevap verilmez" diyen, ancak belli bir ideolojiyi benimsemiş insanları "dangalak" ilan eden bir zihniyetin kısır döngüsü sonucu varacağı sonuçtur. olayın sidik yarışına dönmemesi adına sözü fazla uzatmayacağım; bir ideolojinin meşruluğunu, allah tarafından melekler eliyle inmesiyle bağdaştırabilen zihniyetler, sosyalizmin kısır tasavvurlarını mümkünse okumasın artık.
bir noktada buluşuruz; o da sosyalizmin kayıp gençlik tarafından baskılı tişört muamelesi görmesi konusudur. okumadan sosyalizmi övene de, yerene de karşı olmaktır aklı selimlik. yeri gelmiştir paulus gibiler mevcut siyasal düzeni incille tasavvur etmiştir ve meşrulaştırmıştır. sorun bu değildir, sorun bilimselliktir. sen bilimsellikten ne kadar uzaklaşırsan, o kadar haklı görünürsün elbet. sağdan, soldan, dinden, tarihten dem vurarak; konuyu kaygan soyut bir zemine çekerek, tartışmayı paralize etmekte senden çok daha usta isimler vardır merak etme. bu kadar laf kalabalığının içinde "emeğe dair" tek bir söz edilmemesi şaşırtmamıştır beni. işçi olmak kolaydır sözde ve sosyalizm-emek eksenli eleştiri genelde bu kısır mantık üzerinden yürütülür. ancak dünyada hiç işçi olmasa, tüm sistemin çökeceğini gözardı eder bu beyinler.
cevap verme namına öyle sözler sarf ediliyor ki.ezber bozulması kişide bu kadar saçmalamaya meyil vermemeli.liberal demokratik sistemlerde üç beş ülkede sol parti iktidara gelince gaza gelen yurdumun ahmak sosyalistiyle teori ve pratiklerine ilişkin gerekli ayar verildikten sonra şöyle bir diyalog yaşanması muhtemeldir.
-sosyalizm en büyük pratiği sovyetlerle anlaşılır mı?
+anlaşılmaz
-sosyalizm çin örneğiyle anlaşılır mı
+anlaşılmaz
-ya kuzey kore,tito,enver hoca
+olmaaz anlaşılmaz
-sosyalizm çavuşeskunun 900 odalı sarayından,stalinin yaz için ayrı kış için ayrı saraylarından anlaşılır mı
+anlaşılmaz
-sosyalizm che nin küba da halkın adaleti adını verdiği katliamdan anlaşılır mı
+anlaşılmaz
-kamboçyada,kırımda,tibette,kafkasyada,doğu türkistanda,macaristanda ki mezalimlerden anlaşılır mı
+anlaşılmaz
-sosyalizmi tenkit eden eserlerden anlışılır mı
+ anlaşılmaz.tevbe de.sosyalizmi eleştirmek etden kemikten insanın yapabileeği bir iş mi.
güney amerika rüzgarını mevzu bahis ederken, che' nin sürekli olarak ne denli katil(!) olduğundan dem vurup, pinochet' e dair "demagoji" deyip kıyısından geçenlerin düştüğü yanılgıdır. ve evet, pinochet' e demagoji yorumu getiren kimse, sosyalizmi en son ağzına alması gereken kişidir. analizin birinci şartı; objektif tahlillerdir. bunu yok sayan hiç kimse sosyalizmi anlayamaz ve eleştiremez. bunu ben değil, bilimsellik söylüyor.