asıl başlık: sosyal paylaşım sitelerinin asosyalleştirdiği gerçeği
tanım: okunduğu gibidir
-bir arkadaşımı arıyorum saat 7 civarları, hava ne kadar güzel dışarı çıkalım mı diyorum; bana ekinlerinin yanacağından bahsediyor..anlayamıyorum. anlatmaya çalışsa da anlamıyorum çünkü yabancısı olduğum terimler kullanıyor.
-diğer bir arkadaşıma bir şeyler içmeye gidelim diyorum, canım dışarı çıkmak istemiyor diyor..bunu anlıyorum..bana gel istersen diyor, içecekleri de alıp ona gidiyorum. orada bulunduğum 3 saat içerisinde yüzüme toplasan 13 defa bakmıyor. çünkü önünde açık olan bir sosyal paylaşım sitesine benim de içinde bulunduğum fotoğraflar ekliyor. buna kızıyorum ve eklememesini rica ediyorum. bana sorduğu soruyu duyunca gözlerim fal taşı gibi açılıyor..-sen asosyalmisin lan?
diyecek söz bulamıyorum..
-güzel bir pazar günü grup halinde oturuyoruz bir çay bahçesinde..yanımda oturan arkadaşım "-aa sana bişey göstericem çok komik yhaaa" gibi bir dille elini notebook çantasına götürüyor ve bağlı bulunduğu tarikatın, (afedersiniz sosyal paylaşım sitesi demek istemiştim)sayfasını açıyor ve hayatı üzerine önemli an olarak nitelendirdiği şeyleri bir bir fotoğraf ya da video şeklinde izletmeye başlıyor..masadaki herkes buna aşina..ilgiyle izliyorlar bu şovu..
anlayamıyorum ve oraya ait olmadığımı hissediyorum.
tanıdığım her 10 kişiden 9 u aynı tarikata mensup, ehem şeyy sosyal paylaşım sitesine yani.
ben fotoğraflarımın çoğuna kendim bile ayrıntılı bakamamışken, içinde yer aldığım fotoğrafların insanlar tarafından yorumlanması hoşuma gitmiyor. bu rahatsızlığı bir yerlerde dile getirdiğimde o platform savunuluyor, eyvallah zevkli olabilir ama ben zevk almak zorunda mıyım? hayır değilim. peki kullananları yargılamak benim harcım mı? kesinlikle harcım. çünkü çok yakın arkadaşlarım bu sebepten asosyalleşiyor. dışarı çıkmayan, uyumayan, yazın bitmek üzere olduğunun farkında olmayan kişiler tanıyorum. ve elbette yapay bir dünyada yaşıyorlar. yalandan kurdukları çiftliklerinde ürettikleri oksijeni içlerine çekerken, göl kenarındaki rakı balığı kaçırıyorlar.
belki de sorun bendedir, küçükken sanal hayvan diye bir oyuncak vardı. herkes bilir bunu. onu bile sevmemiştim de bir köpek alıp onunla birlikte kulübesinde uyumuştum.
bu bağlamda, bu tip siteleri aktif olarak kullanan insanlar, hayatı kaçırmıyorlar mı? elektronik eşyalara bağlı, sevincini, kederini ve diğer heyecanla anlatması gereken olayları bu tarz platformlardan duyurup bir de üstüne emrivaki yapmıyorlar mı? -bunu beğen! gibi örneğin.
ben bu tip sosyal paylaşım sitelerinin bir tarikata bağlı oldukları kanısındayım. nasıl aklı kemale ermiş insanlar bunun fanatizm derecesinde bağımlısı olabilir anlayabilmiş değilim..alayına acil şifalar diliyorum..kendi yarattıkları dünyada boğulmamaları dileğiyle..
