daha ziyade şöyle;
(bkz: sosyal olmayı istemeyi isteyen asosyal)
evet istemeyi istemek. sosyalleşmek bazı insanlar için çok keyifli görünüyor, o insanların aldığı keyfi görünce lan diyorum keşke ben de sosyalleşmekten keyif alsam. hayır öyle çok kabuğuna kapanık bir insan da değilim ama dışarda sınırlı derecede samimiyet barındıran arkadaş ortamlarında kıçıkırık bi muhabbet çevireceğime kendi evimde tamamen kendi kafama göre bi şey yapmak çoook daha cazip geliyor. sevmiyorum lan insanları. evet hiçbirinizi sevmiyorum. dünyayı resmen yaşanmaz hale getiriyorsunuz bencil pislikler.
dışardaki insanların yapmacık tavırlarını gördükten ve ilk kazığını yedikten sonra tıpış tıpış geri evine döneceksin. yol yakınken hiç bulaşma denilesi kişidir.
yoktur öyle bir asosyal. hepsi asosyalizme ve asosyallere atılmış iftiradan ibarettir.
insan kendi seçimini yapamayacak kadar aciz ise, sosyalliğini, asosyalliğini kendisi seçemiyorsa, o insan asosyal olsada bu çaresizlikten asosyallik olur. fakat kişi iradesiyle asosyalliği seçmişse, bu çaresizlikten asosyal olan kimse ile bir değildir.
hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ?! hiç aklını kullananla kullanamayan ?!
acınası yaratıklardır başkalarından medet umarak içinde bulundukları beğenmedikleri durumdan kurtulmaya çalışan kimseler.
seneca diyor, başkalarının kendilerini kurtarmasını bekleyenler sadece kölelerdir.
Çevreme insan kazandırmaya çalışıyorum, sokaktan geçen adama bile samimi davranıyorum. Her şey o an için hoş olsa bir süre sonra ne arayan var ne soran. Herhangi bir buluşmadan sonraki ilk iki hafta "Nasılsın? Buluşalım." diye telefon açmakta çekiniyorum. Telefonu eline aldıklarına "Yine mi bu amk?" demelerinden korkuyorum. Hele bazıları var yüzüme gülüyorlar iyi hoş tamam ama bir kaç gün sonra erişilemez oluyorlar. Sonuç olarak kendimi evde internette vakit öldürürken buluyorum. Şu her seferinde takılacak bir arkadaş çevresi olan insanlara imreniyorum.