Halkın en iyi gözlemlendiği yerlerdir. Âdeta küçük küçük Türkiyelerdir otobüsler. -şoför de dahil-.
Uyuyan halk, otobüstedir ve uykusu kaçan vatandaş konuştuğu an uyuyan halk bilinçsizce tepkiler verir, ne de olsa uykusunda.
***
Ülkedeki düzeni ise otobüse binmek için sıraya giren duraktaki sade vatandaştan başka kimse bu durumu daha sağlıklı yansıtamaz.
Kural: Durağa ilk gelenler otobüse ilk bineceklerdir, sonradan gelenler ise ondan bir önce gelenin arkasında sıraya
girecektir. Otobüs saatinde gelecektir, otobüs geldiğinde kimse önündekilerin hakkını ve zahmetini yemeden kendi biniş
sırasını bekleyecektir.
Olağan durum: durağa ilk gelenler durakta önde durur, sonradan gelenler arkaya geçer, otobüs 5-6 dakika geç gelir,
insanlar iyice telaşlanmışlardır, bekledikleri otobüs onlar için sanki uçan halıymış gibi görünür gözlerine. Otobüs gelir,
herkes bir kilometre öteden algılar otobüsü, aracın yanaşmasına 20 saniye kadar kaldığında durakta hareketlenmeler baş
gösterir, otobüs yanaştığı anda bırakın sırayı, kimin eli kmin cebinde... Ne sıra kalır ne insan hakları ne insani
değerler. içlerinden azınlık bir güruh çıkarak ''arkadaşım sıranı bekle!'' der, o da sorun çıkartmadan tepki gösterene
''Buyur geç'' der, tepki gösteren geçmez, hatta en son otobüse o biner, otobüste tepkisine devam edince uyumuş halk tepki
gösterir ve o da bir köşede siner ve yolculuğun bitmesini bekler...
işin tuhaf kısmı boş gelen otobüs için durakta bekleyen sadece 5 kişi bile bu adımları gerçekleştiriyor...
