sosyal darwinizm

    12.
  1. etik yahut insani bulsak da bulmasak da gerçekliğini yadsımamız mümkün görünmüyor.
    spencer'e göre toplumlar da tıpkı bireyler gibi evrim geçirirler. toplumlar bu teoriye göre her konuda serbest bırakılmalı, algılama , kültür, yaşam tarzı, tecrübeleri, zeka seviyeleri mantık yapılarına göre kendi karalarını kendileri vermelidirler. bunun sonucu olarak güçlü toplumlar ayakta kalmalı güçsüz toplumlar ve hatta ırklar yok olmalıdırlar. bu durumda yok olmaya mahkum toplumlara dışardan asla destek verilmemelidir çünkü o toplum yada toplumdaki o sınıf evrim teorisine göre yok olması gereken bir toplumdur, yardım edilmesi ancak onların çektiği işkenceyi artıracaktır. aslında kökünde faşizm ve neoliberalizm yatan bu düşünce 19. yüzyılda binlerce afrikalı zencinin köleleştirilmesini ve ahlaki sayılması için kullanılan bir kılıftır.
    sosyal evrim teorisine göre anglosaksonlar başta olmak üzere tüm avrupa halkları evrim sürecinde başarılıdır afrikalı, asyalı, ortadoğulu ırklar ise bu sürecin dışında kalmış yaşama yetisi çok az olan gelişmemiş toplumlardır.
    esasen şuan itibariyle afrikadaki kabile savaşlarına, insanların birbirlerini çoluk çocuk öldürmelerine, ırak'ta aynı kana, aynı dine mensup insanların birbirlerini katletmelerine, bağnazlıklarına ,dogmalarına, mantık yerine duygularıyla hareket etmelerine bakıldığı durumda çokta haksız sayılmaz. zaten tüm sami ırklarının ortak özelliğidir. çabuk kandırılır, çabuk galeyana gelir ve yaşama kabiliyetlerini düşürürler.
    büyük balık küçük balığı yutar mantığı nedeni ile oldukça acımasız bulunmuştur. ancak sosyal darwinizm esasında ezici birey olmayı değil, ezilmemeyi öğütler. ancak ve ancak evrim de yukarı tırmanabilenlerin yaşam şanslarını artıracağını söyler.
    sosyal darwinist uyarlamanın temelinde darwinizm yattığı için acımasız bir ideolojiden bahsetmek mümkün değildir. zira bu bir ideoloji değil, bilimsel ve sosyalojik bir savdır. ayrıca darwin dövüş ringi spikerleri gibi meydana çıkıp "güçlü olan ayakta kalsın" diyerekten canlıları kavgaya falan itmemekle birlikte sadece doğal olanı, olmakta olanı işaret etmiş ve hayat güdülerini yükseltmeye teşvik etmiştir. sosyal darwinizm ve darwinizmin acımasızlığa ve eziciliğe ve savaşa kışkırtır olması da bilinçsizce son derece bodoslama yapılmış komik bir yorumdur.
    yani, herbert yahut darwin amca hiç bir zaman bir kaplanı koltuğunun altına alarak, karşıda semiren ceylana karşı " git şu hayvanı acımasızca ez, .mına koy onun, güçlü olan ayakta kalır kaplan efendiii aklını başına devşir, hadi bakıyım görüyüm seni aslanım" dememiş hele hele bu yönde kaplanı harici silahlarla ve techizatlarla kuşatarak ceylanın üzerine salmamıştır. böyle olsa dünyada ceylan kalmazdı hamınıyim ya da zenci mi demeliydim.
    8 ...
  2. 11.
  3. fikir babası herbet spencer olan toplumsal evrim teorisi. spencer'e göre toplumlar da tıpkı bireyler gibi evrim geçirirler. toplumlar bu teoriye göre her konuda serbest bırakılmalı, algılama , kültür, yaşam tarzı, tecrübeleri, zeka seviyeleri mantık yapılarına göre kendi karalarını kendileri vermelidirler. bunun sonucu olarak güçlü toplumlar ayakta kalmalı güçsüz toplumlar ve hatta ırklar yok olmalıdırlar. bu durumda yok olmaya mahkum toplumlara dışardan asla destek verilmemelidir çünkü o toplum yada toplumdaki o sınıf evrim teorisine göre yok olması gereken bir toplumdur, yardım edilmesi ancak onların çektiği işkenceyi artıracaktır. aslında kökünde faşizm ve neoliberalizm
    yatan bu düşünce 19. yüzyılda binlerce afrikalı zencinin köleleştirilmesini ve ahlaki sayılması için kullanılan bir kılıftır.
    sosyal evrim teorisine göre anglosaksonlar başta olmak üzere tüm avrupa halkları evrim sürecinde başarılıdır afrikalı, asyalı, ortadoğulu ırklar ise bu sürecin dışında kalmış yaşama yetisi çok az olan gelişmemiş toplumlardır.
    esasen şuan itibariyle afrikadaki kabile savaşlarına, insanların birbirlerini çoluk çocuk öldürmelerine, ırak'ta aynı kana, aynı dine mensup insanların birbirlerini katletmelerine, bağnazlıklarına ,dogmalarına, mantık yerine duygularıyla hareket etmelerine bakıldığı durumda çokta haksız sayılmaz. zaten tüm sami ırklarının ortak özelliğidir. çabuk kandırılır, çabuk galeyana gelir ve yaşama kabiliyetlerini düşürürler.
    8 ...
  4. .
  5. kast sistemini tu kaka diye anlatan, hintlilere aptal esmerler diye bakanların kitaplarında anlatılır. gücünü güçten alanların yüceltildiği bir tuhaf çarpıtmadır.

    bilim disiplinlerinin birbirlerinden bağımsız incelenmemesi, insana dair her şeyin birbiriyle ilişkilendirilmesi gerekliliğinden dem vuranlar, atomu parçalayan einstein'ın naif şaşkınlığını yaşıyorlar şimdi.

    dahası var; geliyor, hazırlanın. psikolojik darwinizm var. belki de roma'lılar haklıydı, topluma yük olandan kurtulmak lazım... sonrasını da sonra düşünürler artık. doğum lekesi olanlara çöp toplatırlar... altı parmaklı olanları da garson yapsınlar, tepsi daha dengeli taşınır.
    9 ...
  6. 5.
  7. hakkındaki bilgilerin duyumlardan öteye geçemediği toplumsal teori. işin acı tarafı "evrime inanıyorum ama sosyal darwinizme asla!" diyen süper pıtırların varlığı, daha da acısı "evrime inanıyorum amma doğal seçilim nedir?" diyen, "bak din karşıtıyım, hümanistim, so ay em fri mayndıd o yeah" diyen sol tarafa kapak atmak isteyen ortam ateistlerinin bu konu hakkında yorum yapıyor olmasıdır.

    öncelikle, bir tanımına bakalım isterseniz bu teorinin: (üşenmedim, sırf daha ekürıt bi tanım veriim diye wikipedia'ya girdim, parnahlarım yoruldu şerefsizim)

    Social Darwinism is a theory that competition among all individuals, groups, nations or ideas drives social evolution in human societies.

    yani tanım amcam diyor ki: sosyal darwinizm, bireyler, gruplar, uluslar veya fikirler arasındaki rekabetin insan toplumlarının evrimini şekillendirdiğini söyleyen teori.

    şimdi bir de saldırı metodlarına bir göz atalım bu naçisane teoriye karşı uygulanan: "efenim bu teyori emperyoniklerin uydurduğu, faşikime gılıf holuşturan, insanlık garşıtı, doğal olarank ta pilimsel olmıyan bir sapkınlıktır, satarikliktir."

    bakınız güzel kardeşlerim, bilimsel olarak kabul görmüş kuramlardan, teoremlerden, teorilerden vs. destek alarak üretilmiş ve teori safhasına geçebilmiş bir tez, kendinizi de yırtsanız, bilimseldir. yani "darwinizmin yannış anlaşılması, emporyanik kılıfı, şambreli" falan fişmekan değildir. aksini iddia etmek de sadece ve sadece cehaletten ibarettir. tıpkı büyük moleküler biyolojist james watson'ın ırkçı açıklamaları yüzünden bilim adamlığı sıfatını bile reddetmeyi kendine hak görmek gibi.

    ayrıca, zannedersem herhangi bir kişi, kurum veya kuruluşun sıfatı ve yaptıkları yüzünden onların söyledikleri şeylerin doğruluğu kesin olsa veya yanlışlığı kanıtlanması mümkün olmasa bile, bahsi geçen ifadeleri reddetmek, hiç bir bilimsel kanıt göstermeksizin yalanlamak ise sadece bizim topluma mahsus bir şey, gördüğüm kadarıyla. anlayacağınız, "2+2=4" veya "evrendeki hız limiti ışık hızıdır" önermelerini ister corc dabılyu buş yapsın, ister winston churchill, isterse adolf hitler, bilimin şu anki kabul ettiği verilerle malesef ki tüm bunlar doğrudur, en azından doğru kabul edilmesi bilimsel olan tek yaklaşımdır(bilimsel olarak aksi ispatlanamadığı, veya elinizde buna kabil bir tez olmadığı sürece). yani, bir önermenin doğruluk değeri , onu söyleyen kişinin fikirlerine, kişiliğine veya yaptıklarına göre şekillenmez. bu bağlamda sosyal darwinizmi ister emperyalistler ortaya atmış olsun, ister faşistler, isterse mezopotamyalılar; sosyobiolojik bir teoridir, ve hiç bir bilimsel veri herhangi bir şekilkde bu teoriyi yalanlamanıza el vermez.

    kaldı ki, bu teori hakkında yanlış anlaşılan bir başka husus ise bu teorinin çoğu kimseler tarafından sanki "insanlar birbirini doğrayarak, uluslar savaşarak güçlenir, hobarey, menovor! fire, steel, axe, king, metal, sword, great sword, very great sword hobaa" kabilinden bir şeyler söylediğine inanılmasıdır. işin özü bu değildir. zira evrim teorisi "hayvanat haşerat birbirini asarak keserek güçlenir, evrim ve doğal seçilim bundan ibarettir" gibin bir şey de söylemez. doğal seçilimdeki yegane kural "survival of the fittest"dır, "survival of the strongest" değil. yani en uygun olanın hayatta kalması, en güçlü olanın değil. doğal olarak, bu görüş de, "en kallavi savaşan, en manyak sömürge yapan ırk eyc of empayırs oyununu kazanır" gibin bir önermede bulunmaz. ayrıca, herhangi bir ulus, ırk, kültür, toplum vs. öteki bir toplumdan şu kadar derece daha güçlü/avantajlı vs de demez(zaten derse de en fazla hipotez konumunda kalır, bilimsel olup olmadığı tartışmasına girmek de yersiz olur.). konumunu darwinizm üzerine şekillendirmiş bir görüş olaraktan, bu teorimiz de doğal seleksiyonu referans noktası olarak alır.

    şimdi anladık mı? güzel. of lan yordunuz beni yine gece gece.
    6 ...
  8. 33.
  9. kısmen devam etmektedir. bakmayın burdaki hümanistlere. en uygar toplumda bile devam eder. eskiden standartlara uymayan yok ediliyorduysa şimdi de toplumdan dışlanarak ve üremesi engellenerek yapılıyor bu tecrit.

    hayatın gerçeğidir.
    5 ...
  10. 36.
  11. “çöplükteki ayyaş, tam da olması gereken yerdedir.”
    4 ...
  12. 34.
  13. Faşizme koz vermiştir ama bilim etik olmak zorunda değildir. Birileri atom bombası yapacak diye nükleer bilimi inkar edemeyeceğimiz gibi evrimi de bu yönde karalamak komik duruyor. Özellikle pozitivist akımın etkisinde sosyal bilimleri fen bilimleri gibi algılama ve anlatma girişimi olmuştur. Darwinin biyolojik teorisini alıp spencer kendi özgün fikirlerini de katarak sosyal kuram oluşturmuştur. Bu özellikle modernizm ve pozitivizm sonrası çok görülen bir şeydir. Mesela sürrealizm aslında baştan sona freudcudur, postmodernizm göreceliliği hedef alır gibi. Burada bir teorinin alınıp farklı alanda kullanılmasının o teorinin gerçekliğine etkisi yoktur.
    Bu fikrin sosyal uzantısı faşizm ve nazizim gibi fikirlere kadar uzanıp bir çok insanın kanının dökülmesine neden olmuştur fakat bunların hiçbiri bilimsel bir gerçekliğe muhalefet etmek için kullanılamaz. Gerçek iyi, güzel olmak zorunda değil sadece gerçek olmak zorundadır.
    3 ...
  14. 18.
  15. çoğunlukla darwin'e ve darwinizme tapan eşitlikçi sosyalistlerin beyninde kısa devre oluşturan bilimsel düşünce.
    5 ...
  16. 2.
  17. tayfın bir ucunda nazizim, saf ırk üstünlüğü safsatasını savunur, yapısal bir tavır takınır; diğer yanda anglo sakson anarcho liberalizmi güçlü olan ayakta kalır yaşasın kapitalizm der. ikinci dünya savaşı; perde kapanır.

    ikinci perde de, sendikal hakların ihlali ve ari dil, kültürel üstünlük saçmalığı. sonuçta sosyal darwinizm "modern" dediğimiz toplumların idamesinde her nedense vaz geçilmez bir temadır.
    3 ...
  18. 13.
  19. ''güçlü olan ayakta kalır. zalim olan mazlumu yer. dolayısıyla şiddet gösteren gösteremeyeni pataklar. o halde sen de mazlum olacağına zalim ol. sen de vur, sen de kır, sen de parçala! eğer seni tatmin edecekse, cinayet bile işleyebilirsin!'' düşünce yapısı fazla abartıldığında özellikle genç yaş grubunda siddet eylemlerine yol açacak temeli yaratabilecek düşünce yapısıdır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük