+ hocam, hede hödö nedir?
-ımmm, şey, nasıl desem.*
+evet hocam?*
- şey, ben sana bunu araştırma konusu vereyim en iyisi. haftaya araştırıp gel, anlatırsın arkadaşlarına.**
+ama hocam...
tipik türkiye modeli öğretmen davranış şeklidir. oysa ki; "bilmiyorum çocuklar araştırayım", ya da "şimdi eksik ve ya yanlış bir şey söylemeyelim size sonra detaylı bilgi vereyim" diyecek öğretmen lazım bu ülkeye...
bilmemenin ayıp sayıldığını okulda öğreniyoruz, derinden ve inceden işliyor bu rol model beynimize. sonra da her konuyu bilmesek de bilirmiş gibi davranan sığ beyinlerden oluyoruz.
bilmiyorum ve bununla da gurur duyuyorum. bilmediğimi bildiğim için de her an yeni şeyler öğreniyorum'u felsefe edinen bir öğretmen var mı acaba?
genellikle sorduğunuz soruyu sınıfa yönelterek işin içinden sıyrılmaya çalışırlar.
-arkadaşınız ilginç bir soru sordu, bu konuda bir de siz fikir yürütün bakalım? *
gösterdiğim ingilizce cümleyi anlamayıp da çevirmeye çalışan ve başaramayıp yine g.t olan ingilizce öğretmendir.
halbuki niyetim hocayı g.t etmek falan değildi. sadece cümlede kullanılna üç "as" i anlamamıştım.
malum cümle:
"the will to win is not as nearly as important as the will to prepare to win."
10. sınıftayken matematik öğretmenimizin gerçekleştiği hadiseydi. adam permütasyon sonucunu bile 'ııı arkadaşlar bunun sonucu i karmaşık sayıdır' diyerek kıvırıyodu. biz de adam biliyo lan falan diyoduk. tabi 1 sene sonra öğrendik i yi karmaşığı. o günden sonra baya bi anmıştık kendisini.
