Sorunun en baştan çıkmasını engellemeye çalışıyorum ben. Mesela tüm çalışma arkadaşlarımın her şehirde sadece anlaşmalı olduğu bir insan vardır. Ben onların bir kişisini arar, aynı işi yapan farklı tanıdıklarının isimlerini alır, onlarla konuşur başka isimler alır, hepsini listeler, biri olmazsa diğeriyle iş yaparım. Tüm dosyaları oturur ezberlerim ruh hastası gibi. 2 sene önce alınan kayıtları inceler, sayfalar dolusu not alırım. Hayatım hep böyle a, b, c, z planları ile geçiyor. Çok sorunsuz, sıkıntısız geçer bu nedenle çalışma hayatım.
Ama çoğu zaman insan ilişkilerinde böyle planlar her zaman tutmuyor. Tutmadığı için çocukluktan beri vücudum uyku üretiyor. Tartışma çıkar, tartışmanın sonuna gelmeden uyuya kalırım. Bildiğin oturduğum yerde uyurum. Üzülürüm, uykum gelir. Gider uyurum. Ağlarım, ağlarken uyuya kalır, uyanır ağlamaya devam eder ve sonra yine uyurum. Çok gürültülü ve gergin ortamlardan kaçar yine gider uyurum.
Yani ya sorunun en baştan çıkmasını engelliyorum ya da çıkarsa uyuyorum ben. Ortası yok.
her sorunla baş etmek zorunda değilsiniz. ölümlü dünya, fani insanlar. ne hayatı ne de kendinizi bu kadar önemsemeye gerek yok. çünkü aptallıktır böylesi.
en başta sorunun olmasını engellemeye çalışırım. sorun oluştuğunda ise ya uyurum ya da kaçarım. uyumak ve kaçmak sorunlarla baş edemediğimden değil üşengeçliğimden.
Keşke benim içinde uyumak olsaydı. Eskiden bunalıma girip uyuyarak üstesinden gelinirdi hepsi gençkenmis şimdi öyle birşeye imkan vermiyor hayat nedense.
Kendinize yönelmektir.
Sorunlar geçtiğinde yıkık, çaresiz ve yalnız hissetmek istemiyorsanız size uzatılan her desteği arkanıza alarak kendinize yatırım yapın. Güneş illa ki doğuyor.
Bundan 6 yıl önce bakanlıkta mülakata giderken salya sümük ağlayarak sıkıntıları düşünerek gittim.. sonuç daha girerken kendimde olmadığımdan sonuç alamadım.
Ama dönüp baktığımda kendimi kamçılayan dertlerim de olmuş benim. Kolumun felç kaldığı dönem sıkıntıları inatla aşmışım, lise okumama bile engel olundugunda bölüm birinciliği ile bitirmişim, kavga kıyamet gözyaşı ile sabahına uyandığım ÖSS den 424 puan almışım.. yalnız başına gittiğim sınavları başarıyla geçmişim, arabam yokken ehliyet almam kimsenin aklında yokken geçmişim, hastalıklarımdan 30 kilo vererek kurtulmuşum.
Ama benim savaşım hala bitmedi, sınavlarım ne kadar zorsa o kadar emek vermem lazım..