bu yazıyı kendisinden yazıyorum, eğer sorun vermezse yere yere bitiremeyeceğim. ulan o kadar para saydım -o zamanın parasıyla 3300 dolar- şu an içim yanıyor. kendisinin iki oda arasında wireless'ı görür fakat bağlanmaz. ses desen berbat. bu kadar tiz bir ses mi çıkarır alet. dizüstü bile değildir bu cihaz zira dizinize aldığınızda sıcaklığıyla yakar kavurur, cd okurken kamyon gibi ses çıkarır. çift çekirdek olmasına rağmen yavaştır. şu an kafamı duvardan duvara vuruyorum, üç beş kuruş daha koyup apple almadığıma.
eski laptopumun markasidir, ustune bir caydanlik dolusu cay dokuldukten sonra beni terkeden alet. Format atildiktan sonra eski guzelliginden eser kalmiyor. N'apip edip sorunlari formatsiz orjinal haliyle halletmek lazim. Biliyorum zor ama gercek.
esasında bir çok parçasını asustan alan ve bunları kendi malı imiş gibi 3 katı fiyata satan sosyetenin hava olsun diye aldığı parasına göre iyi performans gösteremeyen göz göre göre kazıklanmaya verilen adın teknoloji dünyasındaki karşılığıdır. Oysaki aynı donanıma sahip asusu yarı fiyatına alabilirsin.
bu girdiyi girmeme olanak veren bilgisayar. neden bu kadar kastığını anlayabilmiş değilim. ya kullanıcıdan kullanıcıya fark ediyor, ya da bu bilgisayar gerçekten problemli.
cd-rom problemi neticesinde en sonunda s.o.s. veren laptopum hiç çalışmamak üzere kendini infilak etti. birde yüzüme bakıyor kenardan allahsız. (bkz: vgn fs215s)
nw serisinin 360 f modelini aldım bugün hadi hayırlısı, eve gelip paketi açınca driver cd'si vermediklerini öğrendim ve ilk küfürlerimi etmeye başladım. zaten win7 cd'sini de vermediler içinde varmış filan. sözlüklerden okuduğum kadarıyla vaio serisinin kronik hastalığı cd-rom problemleri ve batarya ömrü imiş. bakalım ilk arızayı ne zaman verecek ve ben bu başlık altında çemkireceğim.
bir çok markanın, bir çok model arabası vardır, konfor, performans, estetik, kullanılabilirlik gibi normları üst seviyelerdedir. mercedes, bmw, audi, maserati, aston martin, bugatti, maybach vesaire. ama bir rolls royce a binince insan anlar hatta hisseder, fazlası olmasa bile bir başkadır.** sony vaio da öyle bir bilgisayardır, başkadır. kullanınca anlar insan. ekranının karşısına oturana kadar diğer ekranlar da iyidir ama sonra başkasına bakmak istemezsin, tıpkı sevgilinin gözleri gibidir, fişi çekiktir ama sen dokununca, elini değer değmez ışığını yakar tıpkı uyuyan sevgili gibidir, duygusala bağlarsın, mal olursun, alet tavlar seni. sen zorladıkça onu isyan etmez, sınırlarını zorlarsın ama çabalar senin her isteğini yerine getirmeye, candır, ciğerinden bir parça oluverir. beraber uyursun, gerçi film izlerken uyuya kalırsın ama olsun, tık demez, uyanınca bulursun aynı şekilde sadıktır.
1 sene önceki modeli fiyatıyla son model toshiba notebook alabileciğiniz değerli ürün. sony hastası olmak bir ayrıcalık, alacak para yetişmemesi ayrımcılık. yapmayın bunu bana be!
dünyanın en güzel en küçük ilk üretimi olan dizüstü bilgisayar. Sadece şekli itibarı ile pahallı ve 2. ellerinin bile fiyatının düşmediği, ekşi sözlük 3. nesil yazarlarından yalnis adlı kullanıcının öve öve bitiremediği, yakın zaman içerisinde pes ettim diye hata vericek olan gereksiz küçük ve şekilsiz dizüstü bilgisayar.
önünde sony isminin olmasının verdiği rahatlıkla aldığım dizüstü modeli. 1 seneden fazla süredir kullandığım, windows 7 yi de kurunca bana mısın demiyor mübarek.
piyasadaki en pahali notebook türüdür. hizi ve ne kadar mükemmel oldugu konusu tartisilabilir. bir bilgisayarci olarak acer aspire serisini tercih ederim.
fiyat olarak pahalı olsa da verdiğiniz paraya kesin olarak değen, kullanışlı mümkenmel bir üründür. bu arada sony olması da ayrı bir almaya sebeb olan etkendir. tam üç buçuk yıl önce aldım ben hala kullanıyorum hiç bir sorun yok şuanda.
satış elemanının ''abi bu bir bilgisayar değil, bu bir vaio.'' şeklindeki beyânıyla 1 yıl önce yüksek rakama edindiğim, zaman zaman ''acaba çok para mı verdik lan'' diye hayıflansam da, performansı ve sony'nin bütün cihazlarında var olan sağlamlık, ergonomi ve kullanışlılığıyla bu düşünceyi silip süpüren teknoloji harikası.