"sonunda" sonunu düşünmeden önce o sona gelene kadar ne yaptığına bak o taktirde. yani yaşam felsefen: "nasıl olsa ölcez, o halde ver yansın çek uzansın, vur patlasın çal oynasın, bas bas paraları Leyla'ya, bi daha mı gelicez dünyaya, ye iç sev gez yaşamana bak" olursa sadece, o halde sana verilen ömrünü, sadece dünya nimetlerinden istifade etmek için bir fırsat olarak değerlendirmiş olursun ki, dünya her ne kadar bu meşru yada gayri meşru tüm arzularını yaşamana imkan verse bile geçicidir. kalıcı değil ki dünya. sonra napcan? eğer gerçekten sonunu düşünüyorsan, seni bu hayata gönderene göre hareket edersin. yaşam amacını sadece peşin peşin dünyayı yaşayıp ölüp gitmek olarak değerlendiren o kaz kafalı ahmak beyinsiz akılsız ve fikirsiz aptallara göre hareket etmezsin. onlar çok olsa bile. onlar seni dünyaya davet etse bile. canın çekse bile. şeytan dürtse bile. sadece dünya için çalışmaz ahiretini düşünür ona göre hareket edersin. senin asli vazifen kulluk ey insan. bunu unutma. hayatını elinden aldıklarında akıllanman bir işe yaramaz. yaşarken aç gözünü de Dünya seni aldatmasın..seni eleştirenler dünyayı yaşarken pek mutlular nedense. yaşasınlar yaşasınlar bırak. nasıl olsa dünyada herşey serbest..
sonunda öleceksem: nerden biliyon ölümden sonra hayat olmadığını? sana bunu söyleyenin elinde ne var? bu iddiasının kanıtı ne? delili ne? ispatı ne? düşün, sen hiçlikten ve yokluktan varlık âlemine geldin, kendi kendine mi geldin? nerden geldin? insan kendi kendine mi oldu? kainat kendi kendine mi oldu? yok mu bir yaradan? yokken var edildiysen yine yok olunca neden tekrar var edilemeyesin ki? buna engel olan ne? dön de kendine bir bak, çevir başını da kâinata bir bak, bu insanı yaratan Allah niye tekrar yaratmasın ki? bu kâinatı yaratan Allah niye kıyameti mahşeri sıratı ahireti cenneti cehennemi neden yaratmasın ki? niye? Allah yaratmaktan mı aciz? bütün bunlar kendi kendine olduysa ölüm niye var o zaman? niye ölüyorsunuz? ölmesenize. neden sonsuz yaşama arzusu duyuyorsunuz o zaman? yaşa ve kuzu kuzu öl ve buna da razı ol. niye ölmek istemiyorsun madem? niye ölümden korkuyorsun? korkma. niye üzülüyorsun, üzülme. yaşarken korkmadan yaşadın ölünce mi battı hayat sana? yaşarken sorgulamadın gelişine akışına yaşadın öleceğini anlayınca mı aklın başına geldi? niye kendini ölüm karşısında bu kadar aciz sahipsiz kimsesiz çaresiz mahsun hissediyorsun ki ey insanoğlu? halbuki sen yaşarken sevinçliydin, mutluydun, güçlüydün, sağlıklıydın müreffehtin, her şeyin vardı, her istediğini yapıyordun, nereye istiyorsan gidiyordun. şimdi tüm bunlar elinden alınacak diye mi üzülüyorsun? dünyadan ayrılacağına mı üzülüyorsun? üzülme ya, toprak olsan da bak seni yine bu dünyaya gömecekler. kül olsan bile yine dünyadasın ayrı değilsin ki. ölsen de hiç ayrılmayacaksın sevgili dünyandan. bak yine bir aradasınız işte ne güzel. sevinmen lazım senin ya ey insan. bilakis parti yap ohh ohh ohh de, ölsem de dünyadayım diye after party yap sevin yahu. evet..
"the end" yazsa da bazı filmler son bulmuyor. etkisi üzerimizde devam ediyor. acaba ölüm sonrası, filmin bittikten sonra üzerimizde bıraktığı etki hali gibi mi?
Ameliyat oldum, hastaneden eve dönüş yolunda mezarlığın önünden geçerken ağlama krizine girdim.. zaten ölmeyecek miyim bu acılar neden? Yine de mücadele ediyoruz yel değirmenleriyle, boşu boşuna.