pentagram'in akustik, harika bir sarkisi. ayrica cogu yerde sonsuz diye gecmesine ragmen kendi sitelerinde belirtildigi gibi sonsuzlukmus asil adi. ben de yeni ogrendim, bir yasima daha girdim hatta. hexagram'in uyarisina tesekkurlerle iste sozleri:
sanırsın, dağlarda yol olmaz
usanırsın, kalbinde güç kalmaz
uzanırsın, yarın olmaz
zor günlerin ardında huzur olmaz ki her zaman
umutların yön bulmaz yarın olsa da
beklenen gün olmaz
sözlerim gerçektir,
yüreğim kardeştir her zaman.
umudum sonsuzdur
uğraşım bitmez hiçbir zaman
sadece içinde kalsın,
sarhoşken söyledim herşeyi.
öpüşürken gözlerimi kapıyorum
ve diliyorum ki bu bir hayaldir.
gönüllü acı çekiyorum
unutmak istemiyorum.
görülemeyeni sonsuzluk sandım,
ama o ulaşamadığım yerde başlıyor.
çaresiz bir ihtiyaçtır ilk bakışta. din bazen karşılayabilir; ama bu felsefece intihar olarak da nitelendirilebilir. bunun dışında doldurdukça artan boşluktur. her zaman boşluklar olacaktır;sonsuza kadar..
imam rabbani'nin "bu dünya gibi 1.000.000 tane dünya olsa, hepsi ağzına kadar buğdayla dolu olsa ve 1 kuş 1000 senede 1 buğday tanesi yese, bu buğdaylar biter ama sonsuzluk bitmez." diye nitelendirdiği kavram.
baharat takımları arasında yerini alan yeni bir şişedir. içine kapasitesi oranında sonsuzluk doldurabilir, yemeklerinize farklı tatlar kazandırabilirsiniz.
insan aklının algıyamadığı olgulardan biri. tanımı karmaşıktır, aslında "sonsuzluk" içermeyen şeylere de sonsuz denilebilmektedir; nedeni anlaşılmamasından değil algılanamamasındandır. en basitinden uzayın tam tam anlamıyla "sonsuz" olmadığı söylenmektedir, (bkz: kuram). ama insanın herşeyi net bir biçimde açıklama içgüdüsü uzayı belirsiz kabul etmektense sonsuz olarak kabul etmeyi yeğlemiştir.
görecelidir,insanoğlunun hayal gücüyle ilintilidir sonsuzluk... tüm dünyanın sonsuz olarak kabul etmeyi seçtiği şeyler zaten nesneldir,öznel olanlar ise insan fikrinin "sınır"larına bırakılmıştır.
öznel kavramlar hakkındaki görecelik insanın kendi beyninde bile çözülemezken, nesnel olanlar ise tartışmaya açık, ispat değil de silsile ile "sonsuzluk" sıfatını almaktadır. hele ki bu kavram bir septikin eline düştü mü,arap saçına dönmektedir her şey.
bir tanım yapmak gerekirse,bir şeyin nicel ve nitel yönlerden ele alındığında "son"unun olmadığı kanısına varıldığında o şey sonsuzluk ünvanını bünyesinde barındırabilir.
mesele aslında sonsuz olan olgu değil,ona sonsuz diyendir.mesela dünya karınca için sonsuz bir evrendir, fakat insanoğlu için oldukça küçük bir yer haline gelmiştir.insanoğluna ise uzay sonsuz gelmektedir.bu yüzden bu sıfatı alana değil bu sıfatı verene bakmak gerekmektedir.
sonuç olarak;
sonsuzluk,asla kestirelemeyen,algılayabildiğimiz değil algılayamadığımız büyüklüklere verilen şüpheli bir unvandır.
ilginç bir kavram. mesela soruyaoruz 1 ile 2 arasında kaç tane reel sayı vardır diye. cevabımız sonsuz oluyor. ama biz biliyoruz ki 1 den gittikçe 2 diye bir yere varıyoruz. yani sonsuz değil. burada karşımıza sınırlı sonsuzluk çıkıyor.
yine sorsak reel sayılar ne kadardır. cevap yine sonsuz. sınırsız sonsuz diyoruz ama onu da bilmiyoruz. belki ikiye ulaştığımız gibi burada da bir değere ulaşacağız.
bilim adamları kainatın sonsuz olmadığını iddia etmeye başladılar nitekim. düzlem uzay gibi düşünülmediğinde, özel uzaylar düşünüldüğünde, kainatın bir noktada birleşebileceğini tahmin ediyorlar.
dolayısıyla benim düşüncem, sonsuz diye bildiğimiz her şey aslında sonlu. ancak onları araştırdıkça bir tane gerçek sonsuz çıkıyor ortaya.