ölümsüz olmak.
ruhun ölüp ölüp dirilmesi, her ölümün acısının ruhun derinliklerinde izler bırakması fakat; bedenin yaşamsal faaliyetlerine hiç son vermemesi.
ölü müsün diri misin?
60-70 yıllık ömrünün acılarına dayanamayarak ölüm cağıran, allaaam al canımı diyen insanlar varken nefes alabilen ölülere dönmüşken, gerçekten o kadar acıdan sonra ölü müsün diri misin? diyte sorulması gerekir ölümsüz olana.
ölümsüz olan mı var?
olmadığına şahitlik edebilir misin?
ya varsa?
ya bir yerlerde yaşıyorsa?
sence ölümsüz olan insan instagram biosuna ##ölümsüzlük forever## yazar mı?
neyse neyse dağıtmayalım pek :d
bir film vardı bu konuyu anlatan. Çok hoşuma gitmişti, en çok hoşuma giden kısım adamın gerildiği çarmıhtan kaçtığı kısmı anlatırken karşısındaki dindar kişinin yıkılma sahneleriydi.
(bkz: the man from earth)
iki ucu keskin kılıç hitabını bu durum için uygun buluyorum. Lütuf gibi gelen bu şey senin lanetinde olabilir. Değer verdiğin herkesin ölümü dahada kötüsü daha 3-5 yıl önceyi zar zor hatırlarken 500 yıl öncesini hatırlayamama. zor kardaşım zor. ama bende sonsuz gençlik ve ölümsüzlük isterdim.
dünyada olsa sıkıcı olabilirdi çünkü dünyadan dışarı çıkamazdık ancak böyle de dünyada yaşıyoruz. cennette olanı iyidir bence. bana pek bir anlam ifade etmiyor çünkü sonsuzluğun sonu yok.